Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile tazminat istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.01.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 7.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile tazminat istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          in birleşen davaya yönelik temyiz itirazına gelince; Birleştirilen dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunundaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni; kişinin, iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez....

            borcun ifasının da sebepsiz zenginleşme oluşturmayacağını, bir borcun zamanaşımına uğradığını, borçlunun ileri sürmesi gerektiğini, TBK 161. maddesi uyarınca zamanaşımı ileri sürülmedikçe, bu husus kendiliğinden dikkate alınmayacağını, zamanaşımı ileri sürülmediği takdirde alacaklının zamanaşımına uğramış borçtan dolayı alacağına kavuşmasının TBK 78/2 madde hükmü gereğince de geri istenemeyeceği hatta sebepsiz zenginleşme/istirdat davasına konu yapılamayacağını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir....

              Verilen direnme kararı üzerine de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/3-590 Esas sayılı kararı ve "...Ne var ki, somut olayda hatalı ödemeye ilişkin olarak ortada, salt hatalı ödeme işlemi bulunmakla, idarenin bu işlem nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak, genel mahkemede dava açması olanaklıdır. Ortada bir şart tasarruf bulunmadığından, şart tasarrufun varlığı halinde uygulanacak ilkelerin somut olay yönüyle uygulama yeri yoktur. Öyle ise, söz konusu ödeme davalı yönünden nedensiz zenginleşme olup, burada, idare hukukunun idari kararların geri alınmasıyla ilgili kurallarının uygulanmasına olanak yoktur. Hal böyle olunca, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, şart tasarrufa da konu olmayan hatalı ödemelerin, borçlar hukukunun sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri alınmasına karar verilmesi gerekir....

                Bu durumda, herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde geri istenebileceği kabul edilmiştir. Dairemizin, yerleşik uygulaması gereğince; sebepsiz zenginleşmede zamanaşımının başlangıcı, BK.mad.66 uyarınca, sebepsiz verme ya da sebepsiz zenginleşmeyi ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğuna ıttıla tarihidir. Resmi kuruluşlarda, bu zamanaşımı başlangıcı; dava açmak üzere emir vermeye yetkili makamın öğrenme tarihidir. Davacı kurum açısından ise, yetkili makam tarafından, dava açmak üzere görevlendirilmiş kişiye dava açması için "olur" verildiği tarihtir. Mahkemece; davacı kurum açısından yetkili makamın dava açılması için olur verdiği tarih araştırılmaksızın; dava açma süresinin 22.06.2011 tarihi itibari ile dolduğu kabul edilerek, zamanaşımının dolduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine ilişkin karar isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

                  Sebepsiz zenginleşme kurumunun sözleşmeden ve haksız fiilden doğan borçlardan en önemli farkı, hiçbir ehliyet koşuluna bağlı olmamasıdır. Sebepsiz zenginleşmeden bir borç doğması için ne fakirleşenin nede zenginleşenin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın zenginleşme koşullarının gerçekleşmesi yeter. Ayrıca işlem ehliyeti veya sorumluluk ehliyeti aranmaz. Hak ehliyetine sahip olmak sebepsiz zenginleşme ilişkisinde taraf olmaya yeterlidir. Bu özellik, sebepsiz zenginleşme kurumunun denkleştirici adaleti sağlama işlevinin sonucudur. Burada önem taşıyan sadece haksız değer kaymalarının telafi edilmesidir (Prof. Dr.Turgut Öz, Sebepsiz Zenginleşme, 1990 . İst.). Bu durumda kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada borçlunun fiil ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığına göre sözleşmenin geçerli olduğundan söz edilemez. Geçersiz sözleşmelerde ise herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür....

                    HUKUK DAİRESİ E. 2013/16221 K. 2014/608 T. 20.1.2014 ) Aynı yönde “Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....

                    UYAP Entegrasyonu