Bölge adliye mahkemesince; kesinleşmiş mahkeme kararı ile davacılar adına olan tapu kaydı iptal edildiğine göre, davacıların bu satış nedeni ile ödediği bir bedel var ise, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre bu bedeli davalılardan talep edebilecekleri, dava dışı ...’in dava konusu taşınmazın satış bedeli olarak 03/03/2014 tarihinde davalıların murisi ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/110 esas sayılı dosyası ile ödemenin ne suretle yapıldığı yönünde bir beyanın mevcut olmadığını belirterek açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedeni dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Davada, davacı tarafından davalıya havale yoluyla gönderilen paranın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre tahsili talep edilmektedir. Dava, hukuksal nitelikçe sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Davada, davacı tarafından davalıya havale yoluyla gönderilen paranın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre tahsili talep edilmektedir. Dava, hukuksal nitelikçe sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Yerel mahkeme, temyize konu edilen kararında, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi ve zamanaşımı süre ve başlangıcının buna göre belirlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. Bu bağlamda öncelikle, sebepsiz zenginleşme kavramı ve hukuki işlemlerden doğan borçlardan farkının açıklanmasında yarar vardır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Yerel mahkeme, temyize konu edilen kararında, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi ve zamanaşımı süre ve başlangıcının buna göre belirlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. Bu bağlamda öncelikle, sebepsiz zenginleşme kavramı ve hukuki işlemlerden doğan borçlardan farkının açıklanmasında yarar vardır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Mahkemece; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davalarının BK. nun 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerektiği, bir yıllık sürenin ise davacı kamu idaresinin alacakta haklı olduğunu öğrendiği 07.10.2010 tarihli tazmin raporu ile başladığı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı bu davanın ise bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 21.05.2012 tarihinde açıldığı gerekçe gösterilerek; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalıya fazladan yapıldığı ileri sürülen ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir....
Mahkemece; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davalarının BK. nun 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerektiği, bir yıllık sürenin ise davacı kamu idaresinin alacakta haklı olduğunu öğrendiği 07.10.2010 tarihli tazmin raporu ile başladığı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı bu davanın ise bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 21.05.2012 tarihinde açıldığı gerekçe gösterilerek; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalıya fazladan yapıldığı ileri sürülen ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir....
Mahkemece; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davalarının BK. nun 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerektiği, bir yıllık sürenin ise davacı kamu idaresinin alacakta haklı olduğunu öğrendiği 07.10.2010 tarihli tazmin raporu ile başladığı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı bu davanın ise bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 21.05.2012 tarihinde açıldığı gerekçe gösterilerek; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalıya fazladan yapıldığı ileri sürülen ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir....
Mahkemece; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davalarının BK. nun 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerektiği, bir yıllık sürenin ise davacı kamu idaresinin alacakta haklı olduğunu öğrendiği 07.10.2010 tarihli tazmin raporu ile başladığı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı bu davanın ise bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 21.05.2012 tarihinde açıldığı gerekçe gösterilerek; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalıya fazladan yapıldığı ileri sürülen ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir....