Çek borcu bugüne kadar yetkili hamil müvekkil bankaya ödenmemiş olup, çek bedeli ödenmediğinden ayrıca davalı borçlu sebepsiz zenginleşmiş bulunmaktadır. Bu nedenle davalının itirazları haksız ve yersizdir….” demiştir. Açıklanan bu beyanda davacı vekilinin sebepsiz zenginleşmeye dayandığı sabittir. Mahkemece davacı vekilinin bu talebi göz ardı edilerek davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir talebi olmadığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken iş davacı yanın sebepsiz zenginleşme nedenine dayandığı gözetilerek yargılama yapılıp, bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan temlik alan ... Varlık Yönetim A.Ş. yararına takdir edilen 990.00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp ... Varlık Yönetim A.Ş.’ye verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TTK’nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılarak alacak talebinde bulunulabilir. Böyle bir durumda ispat külfeti sebepsiz zenginleşmediğini savunan keşidecidedir. Başka bir anlatımla keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekmektedir. Senedin tarafları arasında temel ilişki bulunması halinde kuşkusuz temel ilişkinin tabi olduğu zamanaşımı hükümleri uygulanacaktır. Ancak temel ilişki bulunmaması halinde 6762 s. TTK’nun 644. maddesine dayanılarak açılacak davalarda zamanaşımı süresi bir yıl olup bu süre bononun vade tarihinden itibaren geçecek 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten itibaren başlar. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; somut olayda davacı bonoya ciro yoluyla hamil olan kişi olup davalı ise keşideci durumundadır. Görüldüğü gibi arada lehdarın cirosu bulunduğundan taraflar arasında temel hukuki ilişki yoktur....
Gerekçe: Sebepsiz zenginleşme, geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir sebebe ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Hukuki işlemin borç doğurmasının sebebi irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Diğer taraftan, maddi olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. maddesine göre (6098 sayılı TBK md. 82), sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, bir ve on yıllık zamanaşımına sürelerine tabi tutulmuştur....
Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava konusu uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Somut olayda; mahkemenin kararına dayanak olarak aldığı, idare mahkemesi kararında, ortada idari davaya konu olabilecek idari bir işlemin bulunmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir....
Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava, 1779 ada 5 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu iddia eden davacının, taşınmazın dava dışı ..... isimli şahsa 700.000 TL bedelle satıldığını hissesine düşen 100.000 TL'nin, kendisine ödenmesi gerekirken davalıya ödenmesi nedeniyle, davalıdan 100.000 TL'nin tahsiline dayanan alacak davasıdır. Davacı ... 1779 ada 5 parselde hissedar olduğunu ileri sürerek iş bu alacak davasını açmıştır. Ne var ki dosyada mevcut tapu kayıtlarında, davaya konu taşınmazda davacı hissedar ya da malik değildir....
İcra Müdürlüğüne ait ... esas sayılı dosyada sebepsiz zenginleşme olduğu ileri sürülmüştür....
Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir ./.. -2- Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....
Dava konusu sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinde; sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı hususu“ Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttılaı tarihinden itibaren bir sene müruriyle ve her halde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olur. Eğer mal iktisabı mutazarrır olan taraf aleyhinde bir borç teşkilinden ibaret ise, mutazarrırın hakkı müruru zaman ile sakıt olmuş olsa bile, bu borcu ifa etmez.” şeklinde düzenlenmiştir....
Ltd. arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi borcuna karşılık davalının keşidecisi olduğu 17.000 Usd bedelli çekin verildiğini, icra takibine çekin zamanaşımına uğradığı belirtilerek itiraz edildiğini, çeke ilişkin olarak kambiyoya mahsus takip yapılmadığını, çekin borca karşılık keşide edildiğini, davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu, malvarlığında artmanın meydana geldiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında temel ilişki bulunmadığını, 6762 Sayılı TTK’nın 644. maddesine göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı talepte zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....
Temel ilişki bulunmaması halinde ise; hamilin dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nun 730. maddesi yollaması ile 644. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak keşideci hakkında alacak talebinde bulunması mümkündür. (YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS NO:2014/7009 - KARAR NO:2014/10412 ) Davacı hamil ile davalı keşideci arasındaki hukuki ilişki 6102 sayılı TTK 732. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalıdır. Yine emsal Yargıtay 19....