Davada, harici sözleşme ile ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre tahsili talep edilmektedir. . 6098 sayılı TBK'nun 77-82(818 sayılı BK'nun 61-66) maddelerine göre sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından veya emeğinden yararlanma olarak açıklanmıştır. Bu yararlanma miktarının iadesine yönelik talep hakkı ise kaynağını haksız değer kaymalarının önlenmesi amacından alır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun adaleti sağlama işlevi yanında en önemli işlevlerinden biri de tam bir eski hale getirme yükümlülüğü taşımasıdır. Dava konusu ....08.1990 tarihli harici tarla satış sözleşmesi ile davacının davalıya ait ....600 m² taşınmazını ....000.000 TL bedelle satın almasından sonra taşınmazın tapuda devri yapılmadığı için geçersiz sözleşme gereğince taşınmazın davacıya devri mümkün değildir(TBK'nun 237, (BK'nun 213), TMK'nun 634, Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60.maddeleri)....
in bu yazının kendi eli ürünü olduğunu kabul ettiği, bu nedenle davacıların araç satımı nedeniyle ödemeyi davalı ...'e yaptıklarının kabul edilmesi gerektiği, davalı ...'in kendi el yazısına göre, araç satımından kalan alacak miktarının 2.700 TL olduğu, bu şekilde araç satımı nedeniyle kendisine 4.300 TL ödendiği, ...'e yapılan ödemenin takip alacaklısı davalı ...'ye yapılan ödeme olarak kabul edilemeyeceği, davalı ...'in ödenen parayı takip alacaklısı diğer davalı ...'ye ulaştırdığı konusunda delilin bulunmadığı, davalı ...'e yönelik istemlerin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığı davalı ...'e yapılan 4.300 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı ...'den alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Nitekim, aynı ilkeler HGK. 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E. 2007/350 K.ve 17.02.2010 tarih, 2010/13-93 E. 2010/88 K.sayılı kararlarında da benimsenilmiştir. TBK.nun 146.maddesinde (818 sayılı BK md.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu hükme bağlanmıştır....
Dava, yersiz ödenenin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda;öğretmen olarak görev yapan davalıya eşinin çalışmasına rağmen yersiz olarak aile yardım ücreti ve asgari geçim indirim ücreti ödendiği iddia edilmektedir. Temyize konu uyuşmazlık; yersiz ödendiği iddia edilen dava konusu paranın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan geri istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının, geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....
Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) 02/02/1991 tarihli ve 1990/1 E. 1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi, dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusu olan davalıların bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....
Hukuk Dairesinin 28.12.2021 tarihli, 2021/5096 - 13848 E-K. sayılı emsal ilamı dikkate alındığında; davacının sadece takip nedeniyle ödediği miktarı değil, bu miktarı aşan faiz zararını da talep etmesi nedeniyle İİK'nın 40. maddesine göre davanın çözümlenmesi de mümkün değildir. Davacı vekili, davalı bankaca yapılan takibe ilişkin itirazın iptali davasının reddi nedeniyle, ilk karar sonrası yapılan ödemenin sebepsiz kaldığını belirterek, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak talepte bulunmuştur. Davacı, yarışan hukuki sebepler arasında sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayandığına göre, uyuşmazlığın da bu hukuki sebebe göre çözümlenmesi, yani davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediğinin ve buna göre davacının alacak talebinin haklı olup olmadığının belirlenmesi gerekir. TBK'nın 77. maddesinde, "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür....
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde, ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. HGK'nın 05/12/1984 tarih ve 1982/13-387 esas, 1984/997 sayılı kararı ile herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan, salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır. Şu durumda, mahkemece idarenin şart tasarrufuna dayanmayan hatalı ödemenin, Borçlar Hukukunun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceği gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, 60 günlük dava açma süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Dava konusu alacak, ödenmemesi gereken denetim tazminatının ödenmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 9.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....