Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İflas Kanununun 72. maddesinde öngörülen istirdat davası, TBK'nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat ( sebepsiz zenginleşme) davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır. (Emsal için bkz İst.BAM 44 HD 2020/263 E 2021/438 K sayılı ilamı). Davacı vekili dava dilekçesinde davasını istirdat davası olarak nitelendirmiş ise de , davacı icra takip dosyasında borçlu konumunda olmadığından, aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilmesi halinde ise, sebepsiz zenginleşenin davalı borçlu şirket olduğundan(...), davalı alacaklı Faktoring firmasına karşı dava açılamayacağından davalı ... Faktoring A.Ş.yönünden davanın, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir. ....İcra Müdürlüğünün 2020/... Talimat sayılı dosyasında 01/09/2020 tarihinde /... adresinde yapılan hacizde haciz mahallinde ......

    Uyuşmazlık davacının istirdat talebi yönünden zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu nedenle, davanın zamanaşımı yönünden irdelenmesi gerekmektedir. Davalı bankalar bakımından davacının talebi sebepsiz zenginleşmeye istinaden istirdat istemine dayalı olup, TBK' nın 82. maddesi uyarınca 2 ve 10 yıllık süreler söz konusudur. Davacının sebepsiz zenginleşmeyi öğrendiği tarihin burada belirlenmesi gerekmektedir. Sözleşmeye göre teslim tarihi 2013 yılının 12. ayıdır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 7- f maddesinde, resmi mercilerden, belediyeden izin alınması gerekip de satıcının kusuru dışında meydana gelen gecikmeler nedeniyle teslim süresinin 1 yıl uzayabileceği düzenlenmiştir....

    Mahkemece Sigorta Tahkim Komisyonun, T3 talebine ilişkin ret kararının, sonrasında sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılan istirdat davasında kesin hüküm oluşturacağı kabul edilmiş ise de; HMK'nın 303. maddesine göre kesin hüküm "1- Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. 2- Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder,..." denilerek, tanımlandığı gibi şartları düzenlemiştir....

    ve herhangi bir dava açmayacağına ilişkin ibraname bulunduğu, davalının depo ücreti ile ilgili açılan dava ile ilgili olarak herhangi bir itirazda bulunmadığı, yasal hakkın kullanımının hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilmesi için geçerli sebep olamayacağı, protokol hükümleri doğrultusunda yediemin depo ücretinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmakla sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması imkanı bulunmadığı, ödemenin kesinleşmiş mahkeme kararları ve protokol uyarınca yapılmış bir ödeme olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      BK'nun 61 vd.maddeleri gereğince, geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut sona ermiş bir nedenle ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme gerçekleşir. Kazandırma yapılırken ortada bir hukuksal neden bulunmamakla birlikte ileride gerçekleşecek bir neden gözönüne alınmışsa, bunun gerçekleşmemesi üzerine "gerçekleşmeyen nedene dayanan zenginleşme" sözkonusu olur. Sebepsiz zenginleşme hangi yolla gerçekleşmiş olursa olsun sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma veya çoğalma dava konusu aracın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleşir. Bu durumda davalı tarafın, dava konusu aracın halen davacının elinde olduğu iddia edildiğine göre, mahkemece bu hususun araştırılması gerekir....

        Davalı vekili cevap dilekçesi ile, olaylar ve dava değerlendirildiğinde dava sebepsiz zenginleşme değil, menfi tespit ve istirdat davası olduğunu, zira dava konusu çekin karşılıksız çıktığını, icra takibine konu edilmiş ve 02.07.2013 tarihinde yani 8,5 yıl önce ödendiğini ve dosyanın infazen kapandığını, işbu dava ile ödenen bu tutarın talep edildiğini, bu olaya uygulanacak hüküm İİK'nun Menfi Tespit ve İstirdat Davaları konu başlıklı İİK 72. Maddesinde düzenlendiğini, çekin keşidecisi borçlu davacının iddiasına göre borcu olmayan parayı, ... İcra Dairesinin 2012/... E....

          Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. 28. Görüldüğü gibi, sebepsiz zenginleşme ikincil (talî) nitelikte olup mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Başka bir anlatımla aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır. 29. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendiğinde; davaya konu edilen alacağın sözleşmeden mi yoksa sebepsiz zenginleşmeden mi kaynaklandığı hususu uyuşmalığın çözümünde ayırıcı unsur olarak karşımıza çıkmaktadır....

            Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür.O halde Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan masrafların iadesi istemi olarak nitelendirilmesi ve uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz Zenginleşme; geçerli olmayan veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

              Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir.Davacı Hazine davasını sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayandırmıştır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden davaya konu taşınmazın Hamtoprak-Arsa-Tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, davalı belediyenin hiç bir hakka dayalı olmaksızın hazinenin taşınmazını davalı ...'...

                İcra konusu borç üçüncü kişi tarafından ödenmiş olsa bile, davacı sıfatı borçluya aittir.Borcu ödemiş olan kişi,(alacaklıya karşı) istirdat davası açamaz.(Baki KURU, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.344, ikinci tıpkı bası,) Kural olarak, istirdat davasını, ancak kendisine karşı icra takibi yapılmış ve takipte süresinde ödeme emrine itiraz etmemiş veya itirazı İTM tarafından kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı (cebri icra tehdidi altında) icra dairesine ödemiş olan borçlu açabilir. Kendisine karşı icra takibi yapılmamış olan kişi (borçlu) İİK. m. 72/VII hükmüne göre istirdat davası açamaz, ancak (şartları varsa) BK. m. 62’ ye göre sebepsiz iktisap davası açabilir. ( Yargıtay 3. HD 2007/1356 E. 2007/1785K) Sebepsiz zenginleşme davasının ise ödeme nedeniyle borcu azalan borçluya karşı açılması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme davası da alacaklıya karşı açılamaz. Yargıtay 19.HD 2016/17351 E. 2018/2172 K. sayılı kararında da "......

                  UYAP Entegrasyonu