Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda bulunan bina için yapılan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi,zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....

    Hakim tarafların getirdiği maddi vakıalarla bağlı olmakla birlikte hukuki nitelendirme ile bağlı olmayıp Türk hukukunu resen uygular. Davacılar iş bu dava ile, taşınmazları davalı kuruma devrettikleri tarihten sonra yapılan uygulama çalışmaları sonucu devrettikleri taşınmazların yüzölçümlerinin arttığını, taşınmazlardaki bu yüzölçümü artışı nedeni davalı kurumdan alacak talebinde bulunmuşlardır. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

    Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Somut olayda, davacının davalı belediyeye 30208 TL ödeme yaptığı sabit olup, ödeme hususu mahkemenin de kabulünde bulunduğuna göre, mahkemece yapılacak iş, davalı belediyenin ödeme tarihindeki hesap kayıtlarını dosyaya celbederek; davacının davalı belediyeye 30208 TL'yi niçin ödediğini araştırmak ve sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince oluşacak sonuca göre hüküm kurmak olmalıyken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu durum bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, cevap ve beyan dilekçeleri ile tetkik edilen takip dosyaları kapsamında yapılan inceleme neticesinde; davacı şirket tarafından takip dosyasına haciz/muhafaza baskısı altında ödendiği beyan edilen miktarın takip alacaklısı davalı bankadan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili isteminin ileri sürüldüğü, davacının takip dosyası kapsamında borçlu sıfatını haiz olmadığı, dava dışı takip borçlusu şirket hakkında başlatılan ... İcra Dairesinin 2016/... esas sayılı dosyası kapsamında talimat marifeti ile yapılan haciz sırasında davacı şirket tarafından takip dosyasına ödeme yapıldığı, 3. kişi sıfatı ile yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre takip alacaklısı bankadan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı/takip alacaklısı bankanın ise davanın istirdat davası niteliğinde olup hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu savunmasını ileri sürdüğü görülmüştür....

        Mahkemece; Belediye'ye ait hisseyi almak için parasının yetmediğini ve satışına muvafakat ettiğini bildirdiği andan 22.02.2010 tarihinden itibaren geri isteme hakkının olacağını, davanın bu tarihten itibaren 2 yıl içerisinde açılmadığını, bu sebeple alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddine karar vermiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava; harici taşınmaz satışı nedeniyle ödenen kısmi bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

          Bu kapsamda, davacının gönderilen paranın iadesi talebi sözleşmesel yükümlülük değil sebepsiz zenginleşme kapsamında kalmaktadır. Zira Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder....

            Diğer bir anlatımla sebepsiz zenginleşme oluşmamıştır. Mahkemece bu gerekçe ile davanın reddi gerektiğinden, gerekçenin değiştirilerek hükmün ONANMASINA, 1.55.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.2.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

              Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir.", olarak belirtildiği üzere, davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak ödediği paranın iadesini talep edebilir ve sebepsiz zenginleşme davasının davalısı, mal varlığı zenginleşen asıl icra dosyası alacaklısıdır. Bu noktadan itibaren tespit edilmesi gereken husus ödemenin dava dışı ... tarafından yapılmış olması nedeni ile davacının ödenen bedelin iadesini isteyip isteyemeyeceğidir. Haczin davacıya ait ... isimli iş yerinde yapıldığı ve yine ... tarafından davacıya ait mallar üzerinde istihkak iddiasında bulunulduğu, istihkak davası aşamasında davacının istihkak iddiasını yineleyip davacı olduğu, davacı vekilinin dava dışı ...'ün davacının sigortalı çalışanı olduğu ve davacı adına hareket ettiği onun mal varlığından ödeme yaptığını savunduğu, davacı vekilinin iddiası ile dava dışı ...'...

                nun 77. maddesindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni, kişinin iradesi dışında mal varlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Hukuki muamelenin (akdin) kurulmaması, eksik kurulması veya geçersiz kurulması gibi hukuki sebebin geçersiz olması, gerçekleşmemiş olması, sonradan ortadan kalkması, borç olmayan şeyin yanlışlıkla ödenmesi, zenginleşmenin zenginleşenin müdahalesinden doğması, yine zenginleşmenin umulmayan bir olaydan doğması sebepsiz zenginleşme yollarından sayılır. Bir borcu ifa etmek düşüncesiyle veya karşı taraftan bir edimin ifası beklentisiyle yapılan ifalar sonucu vuku bulan kazandırmalar, ifa sonucu zenginleşme oluşturur ve bu sebepsiz zenginleşme konusu olur....

                  Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. 22.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı YİBK'nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi; dava tarihinden önce yapılan imalatlar nedeniyle sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalıların) bu imalatın yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalma da davacının taşınmazdaki payının satılması sonucunda yerden el çektirildiği tarihte gerçekleşir....

                    UYAP Entegrasyonu