Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacılar vekili, dava konusu taşınmazın iki adet binanın bulunduğu yer yönünden ifrazı ile müvekkilleri adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde muhdesatın (iki adet binanın) davacılara ait olduğunun ve değerinin tespiti ile davalılar açısından haksız zenginleşme nedeni olan miktarın payları oranında davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacıların, ifrazen tescil talebi yanında muhdesat tespiti ve ( sebepsiz zenginleşmeye dayalı) alacak talebi de mevcuttur. Ancak, mahkemece alacak istemi yönünden bir inceleme yapılmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş, davacıların az yukarıda belirtilen terditli talebi olan sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat talebi hakkında toplanmış ve/veya toplanacak olan deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu olumsuz karar verilmesi olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bonolarda keşideciye karşı açılacak davaların vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı, gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamalarında bono hamilinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edebileceğinin kabul edildiği, hamilin zamanaşımına uğramış senede dayalı olarak 3 yıldan sonraki bir yıl içinde borçluya karşı sebepsiz zenginleşme davası açabileceği, somut olayda bu sürenin geçtiği, davalının da zamanaşımı def'inde bulunduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının davalılara borç para verdiği iddiasına dayalı alacak davasıdır....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Davacı, zilyet olduğu taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucu satışına karar verildiğini belirterek yaptığı faydalı giderleri dava konusu yapmışsa da taşınmazın satılıp satılmadığı ve satım bedelinin davalıya ödenip ödenmediği belirgin değildir. Davalı, satım bedelini almadan evvel dava açılmışsa sebepsiz zenginleşme sözkonusu olmayacağından davanın reddi gerekmektedir. Satım bedeli davalıya ödenmişse davacının yaptığı faydalı giderlerin satım bedeline ne oranda katkısı olduğunun belirlenmesi gerekir....

        Davacı vekili, 27.01.2012 havale tarihli dilekçesinde, takibe konu zamanaşımına uğramış senedi müvekkilinin ciro yolu ile edindiğini, hamil müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığını, davalarının dayanağının sebepsiz zenginleşme olup, davaya sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı itirazın iptali davası olarak devam edilmesini ve dava dilekçesini bu şekilde ıslah ettiklerini bildirmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme nedenine dayandığı, TBK'nın sebepsiz zenginleşmeye dair hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir....

            Hukuk 2018/5506 Esas 2019/51 Karar sayılı kararı ile hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermesi ile davacı tarafın muhtesatın aidiyeti davası açmasında hukuki yarar bulunmadığının kesinleştiğini, hal böyle iken yerel mahkemenin davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermesi gerekirken, davacı tarafa davasını ıslah etmek üzere süre verilmesi suretiyle davaya sebepsiz zenginleşme iddiasıyla yargılamaya devam edilmiş olmasının iş bu kararın kaldırılmasını gerektirdiğini, Davacı tarafın 28.03.2019 tarihinde vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile davayı konusu bakımından ıslah ettiğini, muhtesatın aidiyetinin tespiti talebininin, sebepsiz zenginleşme nedeniyle belirsiz alacak davasına çevirdiğini, davacının ıslah talebinin kabulünün mümkün olmadığını, zira Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ıslaha ilişkin vermiş olduğu kararlarda, dava dilekçesinde talep sonucuna dahil edilmemiş olan bir kalemin ıslahla değerlendirmeye alınamayacağına hükmettiğini, bu nedenle yerel mahkemenin...

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355.maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve haksız icra takibine maruz kalınması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Mahkemece yapılan nitelendirmenin vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olarak belirtilmesine; taraflar arasında vekalet ilişkisinin bulunmasına, sebepsiz zenginleşme nitelendirilmesinin yapılmamasına; 2797 sayılı Yasanın 6110 sayılı Yasanın 8.maddesi ile değişik 14.maddelerine göre de, a) Nitelendirmenin sebepsiz zenginleşme olmaması, b) 01.03 2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

              Sebepsiz zenginleşme TBK.'nun 72-82 maddeleri gereğince bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçluğunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince de kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekir. Kiralananın satım ve benzer surette el değiştirmesi durumunda, satış tarihinden önce gerçekleştirilen zaruri ve faydalı masraflar satış bedeli içinde kaldığı ve taşınmazı satın alan 3. kişinin taşınmazı mevcut hali ile görerek satın aldığı kabul edilir....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davacı bu davayı, davalının sebepsiz yere zenginleştiğinden bahisle açmış olup, bono tüm unsurları ile kambiyo senedi vasfında olduğundan üç yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise de takip tarihi itibarı ile TTK'nın 644. maddesine göre işbu davanın dinlenebileceği, bu durumda sebepsiz zenginleşmediğini ispat külfeti kendisine düşen davalının bu senet sebebiyle, sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takip dosyasında davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatı yürütülmesine, karar verilmiş, hüküm davalı şirketçe temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu bono lehdarı ve meşru hamili olan davacının davalı-keşideciye karşı zamanaşımına uğramış bono nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başlattığı ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu