Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu nedenlerle; davaya konu hasara sebep olan kazanın oluş tarihinin --- tarihi olması, davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanmaması nedeniyle işleyecek zamanaşımının ---yıl olması, eldeki uyuşmazlığın kasko sigortası kapsamında ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin olması nedeniyle---- maddelerinin uygulanma imkanı bulunmadığı bu kapsamda zamanaşımının kaza tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, kaza tarihinin ---olması, davalıya tazminat ödemesi için başvuru tarihinin ---- nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ZMMS mesuliyet sigortası bulunmayan aracın sebep olduğu kazada ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, .../03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREKÇE: Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan Kurum zararının 5510 sayılı Kanun'un 21/4. maddesi kapsamında tahsili istemine ilişkindir....

      -KARŞI OY- Genel olarak 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun, daha önce farklı yasalarda düzenlenen sağlık yardımı hususunu, Genel Sağlık Sigortası kavramı altında 60-78. maddeler arasında yeniden düzenlemiştir. 5510 sayılı Kanunun 60. maddesinde, genel sağlık sigortasından yararlanacak olanlar ana gruplar halinde sıralanmış, daha sonra özel durumda olanlar sayılmıştır. Belirtildiği gibi 60. maddede sağlık sigortası kapsamında olanlar tek tek sayıldıktan sonra (g) bendinde ise, “Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar” genel sağlık sigortası sayılmıştır. (g) bendinin lafzından tüm vatandaşların re’sen sağlık sigortası kapsamına alındığı izlenimi anlaşılmakta ise de genel sağlık sigortası yasal düzenlemelerinin seyri izlendiğinde durum netleşecektir. 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortalısı sayılabilmek ve sigortalılığın başlangıcı için bildirim ve tescil gereklidir....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; konuya ilişkin Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünün 11/05/2016 tarihli 2716397 sayılı yazısı ile adı geçen ilaç ödemelerinde Kuruma mal oluş bedelini geçmeyecek şekilde ödeme yapılmasının istenildiğini, konu ile ilgili olarak Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünden görüş istenildiğini ve bu görüş doğrultusunda işlem yapıldığını, Kurum işlemlerinin yasal ve yerinde olduğundan, usul ve yasa hükümlerine aykırı kararın bozulması gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....

        Şayet bir vatandaşın konumu, 60. maddede belirtilen bentlerin hiçbirine girmiyor ve o kimse başka bir ülkede sağlık sigortası yardımlarından yararlanamıyorsa genel sağlık sigortalısı sayılır. Amaç, hiç kimseyi genel sağlık sigortası kapsamı dışında tutmamaktır. O nedenle ülkemizde “herkes genel sağlık sigortası kapsamına alınmıştır” diye bir sonuca varılabilir....

          Sosyal Güvenlik Kurum Başkanlığı'nın 21/11/2017 tarihli yazısında, davacının tedavisi ile ilgili olarak yapılan araştırmada 5510 sayılı SGK ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda ve Genel Sağlık Sigortası Yönetmeliği'nde SGK Sağlık Uygulama Tebliği'nde sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortalılarından ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ücret alınması sebebiyle sözleşme hükümleri doğrultusunda cezai şart uygulandığının bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi heyetince hazırlanan raporda; SGK Sağlık Uygulama Tebliği İlave Ücret Alınmayacak Sağlık Hizmetleri başlıklı 1.9.3.maddesi ğ bendinde "kardiyovisküler cerrahi işlemler" in sayıldığını, madde metnindeki işlem ile davacıya verilen hizmet arasında doğrusal bağlantı bulunduğunu, ücret alınmasının SUT hükümlerine aykırı olduğuna dair görüş bildirilmiştir....

          Öte yandan 5510 sayılı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında kalan kişilerin Genel Sağlık Sigortası kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için ise Kanun’un 67. maddesinde belirtildiği üzere sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48. maddesine göre tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması gerekmektedir. Sonuç itibariyle 01.01.2012 tarihine kadar (g) bendi kapsamında kalan ancak Genel Sağlık Sigortasına tescil için başvurmayan bir kişi 01.01.2012 tarihinden itibaren resen (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası kapsamına alınacak, gelir testi müracaat bildiriminin kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvuracaktır....

            Şayet bir vatandaşın konumu, 60. maddede belirtilen bentlerin hiçbirine girmiyor ve o kimse başka bir ülkede sağlık sigortası yardımlarından yararlanamıyorsa genel sağlık sigortalısı sayılır. Amaç, hiç kimseyi genel sağlık sigortası kapsamı dışında tutmamaktır. O nedenle ülkemizde “herkes genel sağlık sigortası kapsamına alınmıştır” diye bir sonuca varılabilir....

              Şayet bir vatandaşın konumu, 60. maddede belirtilen bentlerin hiçbirine girmiyor ve o kimse başka bir ülkede sağlık sigortası yardımlarından yararlanamıyorsa genel sağlık sigortalısı sayılır. Amaç, hiç kimseyi genel sağlık sigortası kapsamı dışında tutmamaktır. O nedenle ülkemizde “herkes genel sağlık sigortası kapsamına alınmıştır” diye bir sonuca varılabilir....

                UYAP Entegrasyonu