Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sonuç satış vaadi sözleşmelerinin bir ön sözleşme olması ve satış vaadi sözleşmesinin iltizami yani sadece borç doğuran sözleşme özelliği göstermesinden kaynaklanmaktadır.Sorun bu açıdan değerlendirilirse tapu tahsis belgesi olan bir taşınmazın tapuda başka kişi adına kayıtlı bulunsa dahi satış vaadi sözleşmesine konu yapılabileceği duraksamasız söylenebilir. Ancak hemen belirtilmelidir ki, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmadığından, esasen satış vaadi sözleşmesine konu edilmiş olsa bile taşınmaz tapuda bir başkası adına kayıtlı bulunduğundan sözleşmenin ifası (icrası) mümkün değildir. Ayrıca, vaat alacaklısı bu belgeye dayanarak sözleşmenin tarafı olmayan kayıt maliki idareyi hasım göstermek suretiyle de taşınmazın adına tescilini isteyemez. Somut olayda da; 24.03.1997 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusunu 370 ada 70 parsel sayılı taşınmazın oluşturduğu, bu taşınmazın Belediye adına “mera” niteliği ile kayıtlı olduğu görülmektedir....

    -TL. değer gösterilerek asliye hukuk mahkemesinde açılan noter senedine dayalı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle tapu iptali-tescil istemine ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.10.2007 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ve temlik sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.05.2009 günlü hükmün temyizi üzerine temyiz talebinin reddine dair 15.02.2010 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; Zeytinburnu 1. Noterliğinin 18.05.2007 tarihli ve 16510 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve Bakırköy 33. Noterliğinin 01.10.2007 tarihli ve 52804 yevmiye numaralı gayrimenkul temlik sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 13.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen davacı vekili tarafından, davalı-birleştirilen davalı aleyhine 11.10.1994-12.02.1992 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 09.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava ve birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.03.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında akdedilen ........ Noterliğinin düzenleme şeklinde 09.11.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile... İlçes......

              Hukuk Dairesi KARAR Dava, yükleniciden Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile daire satın alan kişi tarafından arsa sahipleri, yüklenici ve taşınmazın devrinin yapıldığı üçüncü kişiye karşı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil, aksi takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davanın reddine karar verilmiş olup, temyizin kapsamına göre öncelikle tapu iptal ve tescil istemine yönelik koşulların değerlendirilmesi gerektiğinden, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2008 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 05.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 29.05.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ..., davayı kabul etmiştir. Mahkemece, taşınmazın tapu kayıtlarındaki satış vaadi şerhi terkin edildiğinden, taşınmazlar davacıya teslim edilmediğinden ve satış vaadi sözleşmesi muvazaalı olarak düzenlendiğinden bahisle 2364 sayılı parsel hakkındaki dava kabul edilmiş, diğer parseller hakkındaki dava ise reddedilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.05.2014 ve 26.11.2015 gününde verilen dilekçeler ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne dair verilen 28.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dava davacısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asıl davada davacıların vekili, müvekkillerinin murisi ... ile davalı ... ve bir kısım davalıların murisi ... arasında 24.01.1990 ve 16.01.1990 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile ...,......

                    İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Satış vaadi sözleşmesi, tapu kayıtları, keşif, bilirkişi, tanık. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:Ç sayılı kararında: Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Satış vaadi sözleşmeleri TMK 706 maddesi ile 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 60. Maddesinde belirtildiği üzere resmi şekle uygun yapılması şartı ile geçerli sözleşmelerdir. Taşınmaz satış vaadinde vaad edenin borcu, devrini vaad ettiği taşınmazları ifa imkanı doğduğu takdirde devir etmek, devir alanın borcu ise taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile kararlaştırılan sözleşme bedelini ödemektir. Somut olayda davacı ile davalının Bafra 2....

                    UYAP Entegrasyonu