"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 06.08.2010 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeyle davalıdan 2+1 konut satın aldığını davalının sözleşmeye uymadığını konutu 1+1 olarak inşaa ettiğini ve geç teslim ettiğini ileri sürerek sözleşmenin feshini, ödenen bedelin iadesini ve geç teslimden dolayı tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, mahkemenin görevsiz olduğunu davacı ile imzalana sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacının aldığı dairenin sözleşmeye uygun olup ayıplı olmadığını ve ayıplı olsa bile ayıp ihbar süresinin geçtiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir....
Davacı her ne kadar 23.09.2010 tarihli konut teslim tutanağında ihtirazi kayıt koymaksızın konutu teslim almışsa da, davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması ya da konutun teslimi gereken süreden önceki bir tarihte davalıya ihtarda bulunmamış olması, geç teslimden dolayı davacının tazminat hakkını engellemez. Hal böyle olunca mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih ile fiili teslim tarihi olan 23.09.2010 tarihine kadar ki dönem için geç teslimden doğan zarar yönünden kira kaybı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Geç Teslim, Metrekare Eksikliği Ve Ayıplı Teslimden Kaynaklanan Tazminat KARAR : Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 20.06.2019 tarih ve 2018/664 Esas, 2019/488 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin taraf avukatları tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....
Davacı vekili 28.02.2020 tarihli dilekçesiyle, talep ettikleri alacağın 2.500-TL'lik kısmının ayıplı teslimden kaynaklanan değer kaybı, 2.500-TL'lik kısmının ise geç teslimden kaynaklanan kira kaybı alacağına ilişkin olduğu bildirilmiştir. CEVAP: 1-Davalı ... AŞ vekili; davacının satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazdaki tüm hak ve borçlarını, Kadıköy ... Noterliğinin 04.12.2018 tarihli devir sözleşmesi ile dava dışı ...'na devrettiğini, bu nedenle davacının taşınmaz üzerinde herhangi bir hak ve alacağı kalmadığı, davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, yine müvekkili şirket ile diğer davalılar arasında imzalanan Beyoğlu .......
Bu nedenlerle davacının dava konusu taşınmazın ortak alanlarındaki ayıplı ve eksik işler nedeniyle uğranılan değer kaybının tazminine ilişkin talebinin süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından reddine karar vermek gerekmiştir. ... taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre, dairenin 30/12/2010 tarihinde davacıya tesliminin kararlaştırıldığı, 18/06/2011 tarihinde teslim edildiği, sözleşmenin 4- c maddesine göre geç teslim nedeniyle tazminat ödenmesi için taraflarca 180 iş günlük bir uzama süresinin kararlaştırıldığı, teslim tarihi itibariyle bu sürenin dolmadığı ve bu nedenle geç teslimin söz konusu olmadığı, davacının bu maddenin yer aldığı sözleşmeye kendi rızası ile imza attığı, bu nedenle maddenin kendisini bağladığı ve geç teslim bulunmaması nedeniyle tazminat şartlarının oluşmadığı..." gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
İlk derece mahkemesince; davacının dava konusu taşınmazın ortak alanlarındaki ayıplı ve eksik işler nedeniyle uğranılan değer kaybının tazminine ilişkin talebinin süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığından reddine, taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre, dairenin 30/12/2010 tarihinde davacıya tesliminin kararlaştırıldığı, 31/05/2011 tarihinde teslim edildiği, sözleşmenin 4- c maddesine göre geç teslim nedeniyle tazminat ödenmesi için taraflarca 150 iş günlük bir uzama süresinin kararlaştırıldığı, teslim tarihi itibariyle bu sürenin dolmadığı ve bu nedenle geç teslimin söz konusu olmadığı, davacının bu maddenin yer aldığı sözleşmeye kendi rızası ile imza attığı, bu nedenle maddenin kendisini bağladığı ve geç teslim bulunmaması nedeniyle tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davacının bu talebinin de reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Dava, taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesine konu bağımsız bölüm ve ortak alanlardaki eksikliklerin ve davacıya ait konuttaki değer kaybının tespiti ve davalıdan tahsili ile geç teslim sebebiyle mahrum kalınan kira bedelinin tespiti ile davalıdan tahsiline dair açılan belirsiz alacak davası niteliğindedir. Davacı tarafın ayıplı ifa ve geç teslim iddiaları bulunmaktadır. Teslim ve sözleşme tarihinde 4077 Sayılı Kanun yürürlüktedir. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 Sayılı Kanun ile değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....
KARAR Davacı, davalı TOKİ ile yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince 20 ay içerisinde teslim edilmesi gereken dairenin süresinden sonra geç teslim edildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak geç teslimden kaynaklanan kira alacağı tazminatı olarak 500,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, konut teslimi için belirli bir tarih verilmediğini, belirlenen program dâhilinde teslimlerin yapıldığını, sosyal projelerde ödemelerin teslimden itibaren başladığını, hak kaybı bulunmadığını, kampanyalı satışlarda geç teslimden söz edilemeyeceğini, Sözleşmeye göre idareye olan borç bitene kadar konutun kiraya verilmesinin mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının savunması esas alınarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı geç teslim sebebiyle kira alacağı tazminatına ilişkindir....
KARAR Davacı, davalı ile yaptıkları 10.03.2011 tarihli sözleşme ile davalının yapacağı 2 adet iş yerinin 125.000 TL karşılığında satışı konusunda anlaştıklarını ve tapu devri yapıldığını, her bir iş yerinin 50'şer metrekare olacağı, wc ile lavabosunun bulunacağı ve 01.11.2011 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının 50'şer metrekareden 100 metrekare olması gerekirken toplam 26.24 metrekare eksik yapıldığını, wc ve lavabonun iş yerlerinden sadece bir tanesine yapıldığını, ayrıca taahhüt edilen tarihte teslimin gerçekleşmediğini ileri sürerek öncelikle aynı binada bulunan 2 numaralı dükkanın eksik kalan alan karşılığında kendilerine devredilmesini, yine eksik kalan alan karşılığında 14.050 TL tazminata hükmedilmesine, bu mümkün olmadığı halde eksik alan karşılığında 32.800 TL maddi tazminat ile geç teslimden kaynaklanan 4000 TL tazminat ve eksik kalan lavaboya ilişkin 1000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Taraflar arasında düzenlenen 12.02.2007 tarihli sözleşmede dairenin 16 ay içerisinde teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Buna göre, davacı geç teslim nedeniyle kira kaybına ilişkin tazminat isteyebilir. Kira kaybına ilişkin tazminat istenebilmesi için, davalı TOKİ'nin yaptığı ve 16 ay içinde teslimini taahhüt ettiği dairenin alt gelir grubu projesi kapsamında olmasının bir önemi yoktur....