Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Her ne kadar davalının, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhedilmiş olması nedeniyle kötüniyeti ortada ise de sözleşmenin bu aşamada ifa olanağı bulunmadığından davanın reddi gerekmektedir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.05.2010...
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete} } konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaad etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.02.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin iptali ve tescil, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 13.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/k.davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma” kuralı ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
T4 2-T5 3-T6 4-T7 5-T5 MÜTEVEFFA : T9 - - T10 - - DAVA : Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil KARAR TARİHİ : 07/04/2022 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/04/2022 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında dava konusu taşınmazlardaki tüm hak ve hisselerine ilişkin satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, satış bedelini aldıklarını, zilyetliğin müvekkiline teslim edildiğini, ancak hisselerin devredilmediğini, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazlardaki davalılar adına kayıtlı hisselerinin iptali ile müvekkili adına tesciline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 701 inci maddesi) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak hâlinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması hâlinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. 4. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Davacı davalı yüklenicinin taşeronu olduğunu iddia ettiği davalı ile yaptığı satış vaadi sözleşmesine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Bu haliyle ortada eser sözleşmesinden kaynaklanan bir şahsî haktan sözedilmesi mümkün olmayıp uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesinden kaynaklandığından hükme yönelik temyiz itirazları Yüksek 13. Hukuk Dairesi’nce incelenmelidir. Ne var ki, aynı Dairece’de görevsizlik kararı verilmiş olduğundan oluşan görev ihtilafının giderilmesi bakımından dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığı’na gönderilmesi uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ile 87 parsel numaralı taşınmaz ile ilgili noterde satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini, davalının ferağdan kaçındığını, davalı hissesinin iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Şirketinin yetkili temsilcilerinin davacı T1 olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan hakların davalı T8'dan bedel ödemek suretiyle temlik alındığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili isteğine ilişkindir. Somut olayda, davacı avukatı tarafından gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle dava açılmış, davalılar tarafından davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmiş olup, davacı avukatı tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....