DELİLLER: Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı ve resmi senet örneği Saray Noterliğinin 12/08/2013 Tarih ve 5606 Yevmiye Nolu Satış Vaadi Sözleşmesi ile 30/06/2015 Tarih 5353 Yevmiye Nolu İhtarname fotokopisi, Çatalca 1. Noterliğinin 10 Temmuz 2015 tarihli 10305 Yevmiye Nolu İhtara cevap Tanık beyanları, Keşif, Bilirkişi raporu, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkidir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2007 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından davalı aleyhine 28.05.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 23.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak isteğine ilişkindir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.01.2005 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair verilen 03.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.06.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 19.01.1998 ve 03.03.1998 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde satış vaadine konu bağımsız bölümün rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir....
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede ceza-i şartın tazmini istemlerine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDELİN TAHSİLİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, harici alıma dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa rayiç bedelin tahsili, olmazsa ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/1119 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, Kira Alacağı, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Tahsili KARAR : VEKİLİ : Av. ORHAN BORAN - Merkez Mah.Abide-İ Hürriyet Cad. No:209 Kat:6 D:15 Şişli/ İSTANBUL DAVALILAR : 1- T2 2- T3 3- T4 VEKİLİ : Av....
Öncelikle tapu iptali ve tescil talebinin kabulü gerektiğini, aksi halde; tazminat hesabının tapu iptali ve tescil talebinin reddi kararının kesinleştiği tarih itibariyle yapılması gerekirken dava tarihindeki değer üzerinden yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talabinin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 12.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir. Davalı, bedelin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, terditli olarak açılan davada ifraz şartları bulunmadığından tapu iptali ve tescile yönelik talebin reddine, alacak talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinde belirlenen bedelin ödenmeyen kısmının belirlenmesine ilişkindir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Bedelden ödenmeyen bir kısım var ise bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilebilir. Ancak, sözleşme tarihinde belirlenen bedelin üzerinden uzunca bir zaman geçmesinden sonra dava tarihinde eksik kalan bedelin depo ettirilmesi TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Bu halde, sözleşmedeki bakiye bedelin depo edilmesine karar verilmesi sözleşmedeki yarar dengesinin satış vaadi sözleşmesinde mülkiyeti nakil borcu yükümlüsü davalı aleyhine bozulmasına neden olur....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakta birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....