"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2012 tarihli dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı,... Noterliğinin 20.10.1978 tarihli ve ... yevmiye no'lu satış vaadi senedi ile 14 sayılı parselde (yeni 137 ada 7) 1610/6440 oranındaki payı davalı ...'den satın aldığını, bedelini peşinen ödediğini, taşınmazın zilyetliğini satış tarihinde teslim aldığını ve nizasız fasılasız kullandığını belirterek tapu iptali tescil, mümkün olmaz ise rayiç bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, Keşif, Bilirkişi raporu, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden ve gayrimenkul inşaat sözleşmesi devri protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve her türlü ipotek ve sair takyidattan ari tescil, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine davacının bedel iadesi isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 26.06.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, bir kısım davalılar murisi ...'nın ... Noterliği'nin 06.07.1984 tarihli 4098 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, ......
Davalı ..., davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, taşınmazda devir yasağının bulunduğunu, satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalılar yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, taşınmazda devir yasağı bulunduğu gerekçesiyle tapu iptali tescil isteminin reddi ile asıl davada 114.639,00 TL bedelin davalı ...'den alınarak davacı ...'na; birleştirilen davada da 114.639,00 TL bedelin davalı ...'dan alınarak davacı ...'a verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ile davacı ... vekili temyiz etmiştir. Asıl ve birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacının tapu iptali tescil isteminin reddine, tazminata ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, 2.598,27 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Silopi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/551 Esas 2019/497 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve müvekkili hakkında hükmedilen tazminatın gerçek zararı üzerinden değerlendirilmesini talep etmiştir. Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Somut olayda; davacılar, murisleri ile davalıların murisleri arasında noterde düzenlenen 09.12.1960 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak öncelikle tapu iptali ve tescil, olmazsa taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Davalılar, sözleşmenin zamanaşımına uğradığını savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.12.2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 13.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
Bu nedenle mahkemece mahallinde keşif yapılarak öncelikle çekişme konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç değeri ayrıca davacının peşin ödediği bedelin satış vaadi sözleşmesindeki taşınmaz satış bedeline oranı belirlenmeli, bu bedeller belirlendikten sonra, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinden davacının ödediği bedelin oranı mahsup edildikten sonra bakiye bedeli ödenmesi için davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Kabule göre de, davacı tarafından depo edilen bedelin hükümde davalı tarafa ödenmesine karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan, dava tarihi itibariyle davacı edimlerini tam olarak yerine getirmediğinden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi de yerinde görülmemiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkeme, talebin taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. V....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.12.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebine ilişkindir....
Hukuk Dairesince (kapatılan) davalının tüm temyiz itirazları reddedilerek, davacının temyizi yönünden avukatlık ücretine hasren düzeltilerek onanmış, davalı ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir. 2-Dava, davalı müteahhitten satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan taşınmazın tapu devrinin yapılmadığı iddiasına dayalı tapu iptal tescil, mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç bedelinin ve taşınmaza yapılan iyileştirme bedelinin tahsili isteklerine ilişkin olup, mahkemece mümkün olmaması nedeniyle tescil talebinin reddine, rayiç bedel ve iyileştirme bedeline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir....