"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil birleşen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 5.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2010/580-2013/538 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, cahil, hasta ve kişilerin yönlendirmesine açık bir ev hanımı olduğunu, ipotek tesis edileceği ve karşılığında davalı Çetin'in 200.000.-TL borç para vereceği vaadi ile davalı oğlu Harun ve diğer davalı Çetin tarafından kandırılarak 11 parsel sayılı taşınmazdaki 3 adet dairesinin satış yoluyla Çetin'e devrinin sağlandığını, satış bedelini almadığını ileri sürüp Çetin adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini olmazsa rayiç bedelin Çetin'den tahsilini istemiştir. Davalı Çetin, davanın reddini savunmuş, Harun yanıt vermemiştir. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ......'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
olduğu yönünde olduğunu, davalı tarafın tapu iptali ve tescil kararını bir itirazları olmadığını, buna rağmen mahkemenin davalı tarafından ileri sürülmeyen bir nedenle tapu iptali ve tescili talebinin reddine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu, mahkemenin karar tarihinden 1 yıl önce alındığı ve taraflarınca itiraz edilmiş bilirkişi raporundaki 179.230,00 TL üzerinden bedele hükmetmesinin müvekkilinin mağdur ettiğini, gerçek ve rayiç bedelin iadesi sağlanmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve tapu iptali ve tescili taleplerinin kabulü ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesine, tapu iptali ve tescili talepleri kabul edilmediği takdirde, ödenmiş olan satış bedelinin denkleştirici adalet ilkelerine göre hesaplanması ve hesaplanan bu bedelin işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile karşı vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
, dava konusu satış vaadi sözleşmesinin sadece taraflarını bağladığını, dava dışı arsa sahibinin kusuru nedeniyle tapu devirleri yapılamamış ve inşaata başlanılamamış olduğundan emlak vergilerinden ve oluşan yüklenici zararından arsa sahibinin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/02/2015 NUMARASI : 2014/232-2015/68 Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.03.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.1998 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... hakkındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının ... hakkındaki tazminata yönelik davasının kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2005 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu taşınmazları satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, satış bedelinin ödendiğini belirterek tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebinde bulunmuştur....
Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcunu isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine (Türk Medeni Kanunu m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığı düşünülemez....
Noterliğinin 02.09.2003 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile daire satın aldığını ve 2003 yılından itibaren dairede oturmaya başladığını, davalı ...’nın da bu daireyi davalı yüklenici ...’dan 04.04.2001 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, dairenin tapusunun verileceği inancı ile daire içine parke, montalama, kartonpiyer yaptırdığını, bonyo ve mutfağı yenilediğini, kapı ve pencereleri değiştirdiğini, bu işler için 20.000,00 TL ödediğini, davalı arsa maliki ... ile davalı yüklenici ... arasında 14/12/1998 tarihinde düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu ve aralarındaki problem nedeniyle tapuyu alamadığını, tapuyu devralmayı beklerken tapu malikinin vefatı üzerine mirasçıları tarafından davalı ... Koncaya taşınmazın satıldığını, Erdener Konca'nın borcundan dolayı tapu kaydında hacizler bulunduğunu ve bu nedenle taşınmazın satışı aşamasına gelindiğini ileri sürerek, davalı ......
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, olmazsa ödenen satış bedelinin iadesi; birleşen dava ise 6502 sayılı Yasanın Temel İlkeler başlıklı 4. maddesinin 5.fıkrasında düzenlenen senet nedeniyle icra takibi sırasında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli, 564 ve 586 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. Veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 18., 19. veya 46....
Mahkemece taraflar arasında 12.03.2013 tarihinde Rüya Nefes Rezidance 2.Etap Konut Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme ile davacıya 46 numaralı konutun satışının kararlaştırıldığı, davacının sözleşmede yazılı 40.000,00 TL'yi davalı satıcıya ödediği, davacının sözleşmeden dönme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre rayiç bedeli isteme hakkının bulunduğu gerekçesi ile taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 120.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmiş; davalı bu kararı sadece sözleşmenin geçersizliği nedeniyle dava tarihindeki değere hükmedilemeyeceğinden bahisle istinaf etmiştir. Davacı eldeki bu davasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dönerek taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelini istemiştir....