"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.1998 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... hakkındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının ... hakkındaki tazminata yönelik davasının kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2005 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu taşınmazları satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, satış bedelinin ödendiğini belirterek tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebinde bulunmuştur....
Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcunu isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine (Türk Medeni Kanunu m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığı düşünülemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde rayiç bedel istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların taşınmazı fiilen devraldıklarının ve bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı, satış vaadi sözleşmesinin üzerinden 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, olmazsa ödenen satış bedelinin iadesi; birleşen dava ise 6502 sayılı Yasanın Temel İlkeler başlıklı 4. maddesinin 5.fıkrasında düzenlenen senet nedeniyle icra takibi sırasında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli, 564 ve 586 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. Veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 18., 19. veya 46....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/413 KARAR NO : 2022/626 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/10/2015 KARAR TARİHİ : 17/06/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının .........
Bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, belirterek usul ve yasaya aykırı hükmün bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Kaynağını Türk Borçlar Kanunu'nun 29 uncu maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı ve Noterlik Kanunu'nun 89 uncu maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716 ncı maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 01/09/2020 tarihli iş bölümünün dairemize ait görev alanını belirleyen 4. maddesinde hangi şahsi hakka dayalı olarak taşınmaz mallarla ilgili bakılacak davalar tahdidi olarak sayılmış olup (a) bendinde "satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları" olarak açıklanmıştır. Eldeki incelemeye konu somut davada davacının satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve el atmanın önlenmesine yönelik herhangi bir talebi söz konusu değildir. Davacının talebi satış bedeline dahil olan %18 KDV oranının Bakanlar Kurulu kararıyla %8'e indirilmesi nedeni ile %10'a tekabül eden KDV tutarının davacıya iadesi istemine ilişkin olup dava taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davaya bakmak görevi dairemize ait değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/152 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Adi Yazılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Tahsili KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı vekili Alpkaan EKE arasında Kırklareli 1. Noterliği'nin 06/05/2010 tarih ve 3911 yevmiye nolu vekaletname ile Kırklareli 1....