Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tapu kaydı, Satış Vaadi Sözleşmesi, vekaletnameler, resmi kayıtlar, keşif ve bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 06.02.1996 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin Tapu Kanununun 26. maddesinden yararlanılarak tapuya şerh edilmediği, kayıtlardaki haczin 09.01.1997 tarihinde işlendiği görülmektedir. Davada dayanılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmediğinden davacı üçüncü kişilere karşı güçlendirilmiş hak iddiasında bulunamaz. Başka bir deyişle hukuki duruma aleniyet kazandırılmadığından taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklar üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelmemiştir. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak davanın reddi yerine istek hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararı BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, 29.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle amaçlanan ileride bir taşınmazın satış işlemlerinin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaad borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaad alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akit ise taşınmaz mal satımıdır. O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.01.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Mahkemece, davacının tapu iptali tescil isteminin reddine, tazminata ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, 2.598,27 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Silopi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/551 Esas 2019/497 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve müvekkili hakkında hükmedilen tazminatın gerçek zararı üzerinden değerlendirilmesini talep etmiştir. Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

        Kaynağını Borçlar Kanunununun 22.maddesinden alan satış vaadi sözleşmeleri Borçlar Kanununun 213.maddesi ile Türk Medeni Kanununun 76 ve Noterlik Kanununun 89.madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yükleyen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716.maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kayankalanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.06.2001 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 30.01.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Davacı, ... ... Mahallesi, ... ... Sokakta bulunan 43 parsel sayılı taşınmazın satış vaadi sözleşmesi ile davalılar tarafından satışının vaad edildiğini belirterek tapu iptali ve tescil istemi ile ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, ......

            Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

              Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

                Davalı vekili, satış bedelinin müvekkiline ödenmediğini, satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, ifa olanağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş ve zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazlarda 1/2 hisseyle ... adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptaliyle, ... hissesinin tamamı 112 pay kabul edilerek 12/112 payın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye 100/112 hissenin maliki üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Gerekçeli karar davalıya 07.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 24.08.2016 tarihinde hükmü temyiz etmiş olup, davalı vekilinin temyizi süresinde olmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunmasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu