Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde noterde yapıldığı, sözleşme içeriğinde taşınmaz bedelinin nakden ödendiği ve zilyetliğinin de davacıya devredildiğinin ifade edildiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yasal maddi unsurları ihtiva ettiği ve geçerli olduğu noktasında bir tereddüt yoktur. Ancak davaya konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve elbirliği mülkiyetinin halen çözülmediği görülmüştür....
Dava konusu taşınmaz üzerinde çok sayıda haciz şerhi ve ipotek tesisi bulunduğu ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmediği göz önüne alındığında davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olan taşınmazın mülkiyetini isteme hakkını üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh verilmediği sürece ancak sözleşmenin karşı tarafına karşı ileri sürülebilen şahsi hak doğurduğu ve taşınmaz üzerindeki haciz hakkı ve ipotek hakkı sahiplerine karşı ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından davacının taşınmazın takyidatlardan ari olarak adına tescil edilmesi talebinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 29.07.1981 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 3345 ada 90 parsel sayılı taşınmazdaki... adına kayıtlı hissenin tek mirasçısı ...'dan devir aldığını ve bedelini ödediğini belirterek satış vaadi borçlusunun hisselerinin adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Davalı T7 cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf 20/10/2018 tarihli Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince sözkonusu taşınmazın hacizsiz ve takyidattan ari olarak tapunun iptali ile tescilini talep ettiğini, Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmelerinin geçerlilik koşulu resmi şekilde yapılması olup, noterlikte düzenleme şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, davacı taraf 20/10/2018 tarihli Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince sözkonusu taşınmazın hacizsiz ve takyidattan ari olarak tapunun iptali ile tescilini talep ettiğini, söz konusu Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin tarihi davacı yanın beyanına göre 20/10/2018 olmasına karşın söz konusu taşınmaz kaydına müvekkili şirket lehine tesis edilen 70.030.000.000 TL müşterek taşınmaz mal ipoteğinin tesis tarihi 08/09/2016 olduğunu, müvekkili şirket iyiniyetli üçüncü şahıs olup, ipotek tesisi tarihinde Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi henüz imzalanmamış ve tapuda da tescili/şerhi bulunmadığını, müvekkili şirketin söz konusu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile; 142 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı T25 adına tapuya kayıt ve tesciline, 13 parsel sayılı taşınmazdaki Hasan oğlu Süleyman Şahin adına kayıtlı 36/180 hisse tapu kaydının iptali ile iptal edilen hissenin davacı T25 adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, bir kısım davalılar vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/113 Esas 2018/127 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğundan, temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat talep etmiştir. II....
Noterliğinin 26 Eylül 1980 tarih ve 32021 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile müvekkillerin murisi Erol Özalp'e sattığını, satış bedelin tamamını nakden ve peşinen aldığını, satışa konu taşınmazı fiilen alıcıya teslim ettiğini ve tapuda kat'i ferağ takririni intikal ve tescili müteakip dilediği an vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini; malikin ölüm tarihinin çok eskiye dayanması ve vereselerinin bir hayli kalabalık olması ve tapu kaydında 2009 yılından beri ihtiyati tedbir olması nedeni ile elbirliği ile mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştüremediklerinden tapuda ferağ takririni almanın mümkün olamadığını; satış vaadi borçlusunun mirasçılarının taşınmazın paylı mülkiyete çevrilmesi sonucunda tapuda ferağ takririne yanaşmadıkları gibi hisselerini 3.şahıslara satma hazırlığında oldukları duyumunu almış olduklarını belirterek; satış vaadi borçlusundan davalılara intikal eden halen adlarına kayıtlı olan hisselerin iptali ile satış vaadi alacaklısı olan Erol Özalp'in veraset ilamındaki mirasçıları...
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ile davalıların mirasbırakanı ... arasında Kartal 4....