Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü, satış vaadinde bulunan ... ... mirasçıları temyiz etmişlerdir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanunun 89. maddeleri hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve her iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı), tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu... İli, ...İlçesi, ... Mahallesi, ... Yanı Mevkiinde kayıtlı bulunan 284 ada 1 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki hak ve mükellefiyetleri gösteren son tapu kaydının tapu müdürlüğünden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 27.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      göstermeyeceğini, tapu kayıtlarında satış vaadi şerhi olmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile İDM'nin müvekkili banka ipotek haklarını ortadan kaldıran kısmı ile ilgili usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasını, yeniden hüküm tesis edilerek davacı tarafın bu yöndeki haksız taleplerinin reddini talep etmiştir....

      Maddesine göre ; taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ve tapuda ayni hak tesisine ilişkin işlemlerin resmi şekilde yapılması gerektiği emredici bir hüküm ise de taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının sözleşmeden doğan edimlerini tam olarak yerine getirdiği, bu nedenle davalının MK'nun 2. Maddesi gereği sözleşmenin geçersizliğini ileri süremeyeceği ve sözleşme hükümleri gereği tapu devir ve tescilinin davacı alıcı adına yapmakla yükümlü olduğu..." gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu 286 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapusunun iptali ile üzerindeki tüm takyidatlardan arındırılmış olarak davacı adına tesciline, tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına ve gerekçeli kararın ihbar olunanlara tebliğine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

        Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2022 NUMARASI : 2022/535 ESAS- 2022/638 KARAR DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden (Yüklenicinin Temlikinden) Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Değerinin Tahsili, Kira Alacağı, Ecrimisil. KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin konut edinmek ve ikamet amacıyla noterlikte düzenlenen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı Selimoğlu....AŞ.'...

          Dava taşınmazın aynına ilişkin düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil istemine ilişkin olup dava konusu taşınmazın devredilmesi ve elden çıkarılması durumunda ileride telafisi güç ya da imkansız durum ve zararlar ortaya çıkabileceği, verilebilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkabileceği ve davacının hak kaybına uğrayabileceği ihtimal dahilindedir. Tüm bu nedenlerle somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları ve yaklaşık ispat oluştuğundan davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir....

          Tarafından konulan ipotek ve hacizlerin kaldırılarak; haciz ve ipotekler olmaksızın (haciz ve ipotekler geçersiz sayılarak) ilk satış sözleşmesinin yapıldığı 2013 tarihinden sonraki takyidatlardan arındırılmış olarak davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu