Davalı ... ve diğerleri vekili, kur’a çekiminin ....09.1975 tarihi miras taksim sözleşmesi esas alınarak yapıldığını, diğer hissedarların bu taksim sözleşmesine dayalı olarak tapuda gerekli devir işlemlerini yaptıklarını ancak davacıların buna yanaşmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir....
Davalı T5 Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılmış olan dava tapu tahsis belgesine dayalı doğrudan doğruya ayni hak tesisine yönelik ikame edilmiş bir dava olduğunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Hakkında Kanun ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu ve yerleşik içtihatlar gereği, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmadığını, tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli olmadığını, ilgilisine kişisel hak sağlasa bile salt tahsis belgesi tahsis edilen yerin tahsis edilen adına tescilini sağlamayacağını, kişisel bir hakka dayalı olarak ayni hak tesisi ve bu bağlamda tapu iptali ve tescili davası ikame etmenin mevcut hukuk sisteminde mümkün olmadığını, tapu tahsis belgesinin aynı zamanda hukuki anlamda taşınmaz satış vaadi de olmadığını, taşınmaz satış vaadinin hiçbir unsurunu bünyesinde barındırmadığını, davacı taraf ile müvekkili...
Dava noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar murisinin 16.08.1967 tarihli noter satış vaadi sözleşmesiyle satım ve teslim aldığı 26 Mart 1339 tarih 56-57-58 nolu tapu kayıtlarının dosyaya getirtilen kadastro tutanağına göre 15.08.1974 tarihinde 61 ada 16 sayılı parsel olarak tespit ve revizyon görüp kadastro tutanağını 05.11.1975 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmektedir....
Dava, satım sözleşmesine dayanarak ödenen bedelin denkleştirici adalet kurallarına göre ulaştığı alım gücü değerinin ya da taşınmazın dava tarihindeki değerinin tahsiline ilişkindir. 07.06.1939 tarih ve 1936/31 E.-1939/47 K.sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre "Taşınmaz malın haricen satışına ve satış vaadine ilişkin akit ve işlemler yasaca geçerli değilse de, bir tarafın tapu dairesinde ferağın yapılmasını üstlenmesi koşuluna karşı diğer tarafın taşınmaz malın bedelini verdiğine, bedelin geri verilmesi de üstlenilmiş olduğuna göre; bu gibi davalar 10 yıllık genel zamanaşımına bağlı olurlar.( BK 125, TBK 146.md.) Sürenin başlangıcı da ferağdan cayma ve çekinme tarihidir. Davacı alıcı, taşınmazda halen zilyet ise bu içtihadi birleştirme kararına göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan söz edilemez. (13 H.D 05.06.2001 tarih, 2001/5231 E.-2001/6114 K.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.02.2007 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istem tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil taşınmazların mülkiyetinde değişiklik olmuşsa tazminat istemlerine ilişkindir. Davalılar, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın da esastan reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinde belirlilik unsuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2007 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından davalı aleyhine 28.05.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 23.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak isteğine ilişkindir....
aleyhine 11.10.2005 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale, kal karşılık dava tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının men'i müdahale ve kal davasının kabulüne dair verilen 31.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dav a ise taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi istemi kabul edilmiş, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı istem reddolunmuş, hükmü karşı davacı ... temyiz etmiştir. Karşı davacının dayandığı 3.12.1982 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmemiştir....
Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/06/2020 tarihli ve 564- 586 Sayılı Kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince;"Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)" ı inceleme görevi 14.Hukuk Dairesi' ne ait olduğundan ve hukuk daireleri iş bölümü ortak hükümler 3....
Tapusuz taşınmazların haricen devri geçerli ise de tapulu bir taşınmaz malın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik ... olup, kamu düzenine ilişkindir ve doğrudan gözönünde tutulur. Geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesine dayanılarak cezai şart da istenemez. Zira cezai şart asıl borca ilişkin fer’i haklardandır. Asıl borç hükümsüzse cezai şart da hükümsüzdür. Taraflar ancak verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Dosyada mevcut olan tapu sicil müdürlüğü yazısı ve diğer belgelerden, dava konusu taşınmazın tapulu olup olmadığı anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.08.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazın sit alanı kapsamında olduğunu, satış vaadi sözleşmesinin dayanıksız kaldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda istek kabul edilmiş, hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizin 04.06.2009 tarihli ilamı ile ve ilamda yazılan gerekçelerle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, dava reddedilmiştir....