tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
Davacı vekili; davalının davacıya 20/09/2013 tarihinde 87.000,00 TL bedel mukabilinde taşınmaz sattığını, ancak davacının sonradan taşınmazın gizli ayıplı olduğunu öğrendiğini, ayıp sebebiyle taşınmazda bulunan eşyaların ve taşınmazdaki boya, parke, fayans gibi kısımların zarar gördüğünü ileri sürerek davalıya ödenen 87.000,00 TL satış bedeli ile ayıp sebebiyle uğranılan zarar kapsamında satış masrafları ve taşınmaz ile dairedeki eşyaların uğradığı zararın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, gizli ayıp sebebiyle davacının yaşadığı sıkıntı ve üzüntüye karşılık 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş,01/03/2018 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek dava değerini 126.325- tl.olarak belirlemiştir....
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacının davalı şirketten ... plaka sayılı ... marka ve model araç satın almış olduğu, aracın vitesinde arıza çıkması nedeniyle aracın servise götürüldüğü, aracın vites kolunun orijinali ile değiştirildiği, bu hususlarda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacıya ait aracın ücretsiz onarımı karşısında davacının bedel tenzili ve müspet zararın giderilmesi taleplerinde bulunup bulunamayacağına ilişkin olduğu; TBK 227....
Davacı 08/04/2021 tarihinde verdiği talep açıklama dilekçesi ile eksik ve ayıplı işler nedeniyle uğradığı toplam 22.367,00 TL zararının davalıdan tahsilini istediği görülmüş olmakla birlikte 4077 sayılı kanunda sınırlı olarak sayılan seçimlik haklardan ayıp oranında bedel indirimini seçtiği anlaşılmıştır. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde; "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Daire, gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yönteminin benimsendiğini belirtmek gerekir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....
TBK’nın 229. maddesine göre, “Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi, ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi, satıcı kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Sözleşmeden dönme halinde taraflar, karşılıklı olarak birbirlerine vermeyi taahhüt ettikleri şeyi vermekten kaçınır ve verdiklerini de geri isteyebilirler (menfi zarar). Müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Müspet zarar; kusursuz olan tarafın, temerrüde düşen taraftan, sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği tazminat türü olmaktadır (Yargıtay 13....
edildiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davanın reddini, ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uyulmamış olması nedeniyle davanın reddini, esas yönünden haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, davacı yanın haksız ve mesnetsiz manevi tazminat talebinin reddini, haksız ve hukuka aykırı faiz talebinin reddini, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kısmında ifade bulan süre içerisinde değişim işlemi gerçekleştirilmez ise sözleşmeden dönme hükümleri uyarınca yine tüm taşıma ve diğer masraflar satıcı davalı tacire ait olmak üzere, ayıplı mala yapmış olduğumuz tüm tamir masrafları, ayıplı malın nakline dair masrafları ve davalıya ödenen mal bedelinin davalının ayıbı kötüniyetli olarak ve bilerek gizlemesi sebebiyle satış tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle beraber tarafına ödenmesine, bununla beraber davalı satıcının haksız ve kötüniyetli olması ve ayıbı bilerek saklamış olması hususları göz önünde bulundurularak ayıplı mal sebebiyle mahrum kalmış olduğum gelirin bilirkişi marifetiyle hesaplanarak dava tarihinden itibaren uygulanacak mevduata uygulanan en yüksek faiziyle beraber davalıdan tahsiline, telafisi imkansız zararların oluşmaması bakımından öncelikle davalının tüm malvarlığı değerleri üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemli olarak açılmış, yargılama sırasında davacı vekili seçimlik haklarını değiştirerek ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı; görev ve yetki itirazlarında bulunarak araçta gizli ayıp bulunmadığını, aracın km'siyle davalının oynamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Satılanın değerine ve ondan beklenen yarara etki eden ve objektif hukukun koyduğu bir takım sınırlama ve yasaklardan doğan eksiklikler “hukuki ayıp” olarak ifade edilebilir. Hukuki ayıp, satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmaz. Bu hal satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açar. Ancak, bu ayıbın sözleşmede yarar ve hasarın alıcıya geçmesi anında satılanda var olması, mevcut ayıbın gizli olması ve o malın değerini veya kullanım amacını ciddi surette azaltması veya kaldırması gereklidir. Ayıba karşı tekeffül borcu koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı 6098 sayılı TBK'nın 227 vd. maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir....
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir."...