Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı ile davalı arasında iş yeri kirasından kaynaklı uyuşmazlığın bulunduğu, zira arabuluculuk görüşmesinde de uyuşmazlığın "ticari nitelikte taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklı alacak" olarak belirlendiği, 6100 Sayılı HMK.nun 4.maddesinde kira ilişkisinden doğan tüm davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli kılındığı görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mevcut davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'nde bulunduğundan davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/374 Esas KARAR NO : 2022/362 DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 27/05/2022 KARAR TARİHİ : 02/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 06/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kredi sözleşmesinin ikinci kez yapılandırılması nedeniyle faiz artırımından kaynaklı yapılan fazla ödemelerin kendilerine iadesi talebini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, banka kredi sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir....

      Müdürlüğü ... sayılı dosya ile toplam 45.530,00TL alacak iddiası ile icra takibi başlatıldığını, ve borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, açılan iş bu davanın derdest olduğunu, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, haksız davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan Alacak davası olup, dava konusu satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak ve geç ödemeden kaynaklanan vade farkı alacağının tahsili talebinden ibarettir. Davanın tarafları arasında, satış sözleşmesinin varlığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; davalının geç ödemesinin bulunup bulunmadığı varsa geç ödeme sebebi ile vade farkı istenip istenemeyeceği, ayrıca satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, varsa alacak miktarı noktasında toplanmaktadır. Mahkememizin 27/10/2015 tarih ve .......

        DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 16/01/2023 KARAR TARİHİ : 22/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki bulunduğu Orhangazi İlçesi Keramet Mahallesi 3079 parsel sayılı zeytinlik vasfındaki taşınmazını 07.02.2020 tarihli yazılı protokol ile davalı tarafa sattığını, bu satış nedeni ile 60.000 USD 'lik kısım müvekkili tarafından alındığını ancak bakiye 100.000 TL'lik kısmını sözleşme tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerekmesine rağmen davalı tarafın müvekkiline ödenmediğini, satış sözleşmesi her iki tarafın da kabulünde olduğunu, tanzim edilen sözleşmede tanık imzası da bulunduğunu, müvekkilinin takip dosyası ile talep ettiği alacağına itiraz ederek müvekkiline ödeme yapmaktan imtina ettiğini, İcra takibi sonrasında arabuluculuk görüşmelerinden de olumlu bir sonuç alınamadığını...

          Şeklindeki göreve ilişkin amir hükmü dikkate alındığında, davacı şirketin alacak iddiası, tam ıslah ve bu nedenle verilen yeni dava dilekçesinde de davacı şirkete ait araçların davalı şirkete kiralanmasından kaynaklı olduğu şeklinde ifade edilmekle ve bu husus dosya kapsamıyla sabit olmakla, başlangıçta iflas yoluyla yapılan icra takibine dayalı olarak itirazın iptali ile iflas kararı verilmesi istemiyle açılan dava, tam ıslah sonrasında kira sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine dönüşmüş olmakla, HMK 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinin amir hükmü dikkate alınarak uyuşmazlığın niteliği itibariyle davaya bakmakla görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Davacı, dava dışı ...’ın davalı ile yapılan gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak satın aldığı taşınmazı kendisine devrettiğini,devir sözleşmesi gereğince dava dışı ...’ın satış sözleşmesinden doğan haklarını devraldığını, bu devir sözleşmesi nedeniyle devir öncesi döneme ilişkin dairenin geç tesliminden kaynaklanan kira bedeli zararının tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davacı ile dava dışı ...arasında yapılan 27.1.2010 tarihli devir protokolünde 16.5.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinden doğan her türlü hakkın devredildiği belirtilmek suretiyle davacıya alacağın temlik edildiği anlaşılmaktadır.Alacağın temliki Borçlar Kanununun 162-172. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Alacağın temliki ile alacak hakkı,bunu devralan 3. kişiye geçer. Böylece devralan daha önce temlik edene ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap eder ve bunun üzerinde "tasarruf etme" yetkisini kazanır....

              Germencik Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusunun Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) olduğunu, davanın niteliği gereği arabuluculuğa da başvurulduğunun anlaşıldığını, mahkemenin görevinin kamu düzenine ilişkin olması ve yargılamanın her aşamasında resen göz önünde bulundurulması gerektiğini, Germencik ilçesinde bağımsız Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığını ve Germencik ilçesinin Aydın mülki sınırları içerisinde bulunduğundan, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun 07.07.2021 tarihli 608 karar numaralı kararına istinaden Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi, davanın, taşınmaz satış sözleşmesi bedelinden kaynaklı alacak davası olduğu mutlak ticari dava olmadığını, tarafların tacir olmadığını, davacının tüketici vasfını da taşımadığını, davaya bakmaya görevli olan mahkeme Germencik Asliye Hukuk Mahkemesi olacağını belirterek görevsizlik kararı vermiştir....

                Ayrıca, taraflar arasındaki toptan satış sözleşmesinden kaynaklı herhangi borcun bulunmadığı, her ne kadar yargılama sırasında davacı tarafça sunulan 31.12.2012 tarihli faturaya dayalı olarak davalı şirketten cari hesaptan dolayı alacaklı olunduğu ileri sürülmüş ise de, faturanın takipten sonra düzenlenmiş olması ve “Nezdimizdeki cari hesabınıza ilişkin faiz bedeli” açıklamalı bu faturanın dayanaklarına dosyada rastlanılmadığı da gözetildiğinde, davalı şirketin satış sözleşmesinden dolayı dava ve takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun bulunmadığı dosya kapsamı itibariyle sabittir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince, kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  kaynaklı olarak masraf talebi ile yoksun kalınan kazanca yönelik açılan kısmi alacak davası olduğu anlaşılmıştır....

                    kaynaklı olarak masraf talebi ile yoksun kalınan kazanca yönelik açılan kısmi alacak davası olduğu anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu