Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a önce 17/05/2010 tarihli alacak satış sözleşmesi yapılarak, sonrasında ise 05/08/2010 tarihinde temlik edildiğini, Genel Kredi Sözleşmesindeki banka hakları ve alacakları için tüm asıl ve kefillere 25/01/2005 tarihinde bankaca ihtarname keşide edilip tebliğ edildiğini, ... Yönetiminin müvekkiline temlik sözleşmesiyle temlik ettiği en önemli haklardan birinin de ihtar keşide edilmiş tüm borçlulara karşı kalan alacağın alacak davası yoluyla talep edilmesi olduğunu, Genel Kredi Sözleşmelerinden doğan seçimlik haklardan biri olan alacak davasının hem ihtilafın bir bütün olarak değerlendirilmesinde hem de usul ekonomisi açısından elverişli olacağını, ... Yönetim A.Ş'nin yapmış olduğu hesaplamalarda yaklaşık ferileri hariç olmak üzere 7.454,478 TL alacağın mevcut olduğunu, temlik sözleşmesinden kaynaklı alacağın ödenmesinin davalılardan talep edildiğini fakat netice alınamadığını, bunun üzerine ... 16....

    İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan, satış bedelinin ödenmemesi kaynaklı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

    Sayılı icra dosyası, Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi, Ticari Uygulama Protokolü ve Müşteri Bilgilendirme Formu, İstanbul Arabuluculuk Bürosu .../... arabuluculuk numaralı arabuluculuk son tutanağı, icra takibine konu 02.11.2018 tarihli ... No'lu ceza faturası, son 1 yıllık tüketim faturaları, ... 35. İcra Müdürlüğünün .../... E. Sayılı icra dosyası, davalıya ait vergi levhası, ... ekran görüntüleri, bilirkişi incelemesi, yemin, tanık, keşif ve tüm yasal delillere dayanmıştır. Davaya dayanak .... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyasında; alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine asıl alacak ve faizi olmak üzere toplam 776,88 TL taraflar arasında akdedilen elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklı icra cezai şarttan kaynaklı alacağın tahsili için 25.02.2019 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkin olup, davacının tacir olmadığı ve uyuşmalık konusu satım sözleşmelerininde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlendiği dikkate alındığında; eldeki dava, mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari davada olmadığından görevli Mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri'dir. İlk derece mahkemesinin bu yöndeki kabulü doğrultusunda davanın usulden reddine dair verdiği kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/12/2021 tarihli, ... Esas - ......

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Bakırköy 4 AHM nezdinde açtığı davada, taraflar arasında imzalanan sekiz (8) adet bağımsız bölümün satışana konu "Satış Vaadi Sözleşmesi" kapsamında taşınmazların davalıya teslim edildiğini ancak davalının sözleşmeden kaynaklı borcunu ödemek amacıyla düzenlenen bonoları ödemediğinden bahisle başlatılan takibe yönelik haksız itirazın İİK 67 madde uyarınca iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir Davalı, davacının satım sözleşmesinden kaynaklı edimlerini gereği gibi ifa etmediğinden sözleşmeye bağlı bonoların ödenmesinden imtina edildiği, davacının üzerine düşen edimi gereği gibi ifa etmeden alacak isteminde bulunamayacağı beyanıyla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          DAVA : İtirazın İptali (Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/10/2020 KARAR TARİHİ : 02/11/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2021 Mahkememize açılan İtirazın İptali (Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin daha önce “...” ünvanı altında ... adlarına ayrı işletmeler iken, birleşme ve devir suretiyle ...İmalat İnş. İth. İhr. San. Tic. Ltd....

            Deliller; BTSO'ya, Bursa Vergi Dairesi'ne, Burs DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, ayıplı satıştan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Eldeki dava dosyası Bursa 3. Tüketici Mahkemesinin 2022/88 Esas ve 2022/142 Karar sayılı görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddi kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiştir. Davacı gerçek kişidir. Davalı ise bir sermaye şirketidir. Eldeki dava satış sözleşmesinden kaynaklı bir uyuşmazlıktır ve satış sözleşmesi Türk Ticaret Kanununda mutlak ticari dava arasında sayılmamıştır. Bu bağlamda eldeki davanın nisbi ticari dava olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Bilindiği üzere nisbi ticari dava; her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan davalardır. Davacı gerçek kişi duruşmada çiftçi olduğunu beyan etmiştir. Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/161 Esas sayılı dosyasında davalı şirket davacıya karşı itirazın iptali davasını ikame etmiştir ve bu davada ... ile ilgili araştırma yapılmıştır....

              ASLİYE TİCARET GEREKÇELİ KARAR MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/145 Esas KARAR NO : 2023/50 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/02/2022 KARAR TARİHİ : 26/01/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisinin ... plakalı ..... model aracı davalı şirketten sıfır olarak aldığını, yapılan sözleşme gereğince 2 yıl ve 100.000 km için yasal garanti bulunduğunu, söz konusu aracın 8259 KM'deyken sunroof camının kırıldığını, başvuru yapılan kasko sigortasının ödeme yapmadığını, sigortadan olumlu geri dönüş alamayan müvekkilinin aracı kullanmak için davalı şirkete 4.902,71 TL ödeme yaparak tamir ettirdiğini bildirerek, garanti kapsamındaki bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve...

                Bilirkişi 14/09/2021 havale tarihli raporunda; dava konusu kaza ile yapılan inceleme sonucunda mevcut verilere göre aracın kilometresinin gizlenmiş olmayıp, arıza nedeniyle değişen gösterge kaynaklı ve kayıtlı olup gizli bir ayıp niteliğinde olmadığı, aracın uğradığı motor arızasının davalıdan kaynaklı bir gizli ayıp olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kanaatini bildirmiştir. DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında araç satım sözleşmesinden kaynaklı davaya konu araçta ayıp iddiası, davalının sorumluluğu ile davacının varsa uğradığı zararın istemine ilişkindir alacak davasıdır. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır....

                  Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak isteminden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesi Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup esas itibariyle bu sözleşmeden kaynaklı davalar mutlak ticari dava niteliğini haiz bulunmamaktadır. Davacının tacir olmaması nedeniyle davanın nisbi ticari dava olarak da nitelendirmesi mümkün değildir. Satılanların içinde dükkanın da yer alması nedeniyle davacının Tüketici olarak da değerlendirilemeyeceği hususu nazara alındığında uyuşmazlığa bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nın 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 115/2....

                    UYAP Entegrasyonu