Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/06/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesininin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. .....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ve tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ticari satımdan kaynaklanan Dava, alım-satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Alım-satım sözleşmesinin tarafları arasında kiracılık ilişkisi var ise de, uyuşmazlık konusu alacak kira sözleşmesinden değil, alım-satım sözleşmesinden (makine ve teçhizat satımına ilişkin 4.4.2012 tarihli satış sözleşmesi) kaynaklanmaktadır. Hakim davayı satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olarak nitelemiştir. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi dairemize ait olmayıp, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki, Yargıtay 19.Hukuk Dairesince görevsizlik kararı verilerek dosya dairemize gönderilmiştir. Bu durumda görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 08.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, başka bir anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Somut olayda, Davacı- davalı ... kişisel hak sahibi olup, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkını Borçlar Kanununun 162. maddesi uyarınca 10.10.1996 tarihli sözleşme ile ...’a temlik etmiştir. Davacı, 28.08.1996 tarihli sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını temlik ettiğinden bu hakka dayanarak iptal ve tescil isteyemez. Bu nedenle, asıl davanın, davacı- davalı ...’ın davada sıfatının kalmaması nedeniyle reddi gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/647 Esas KARAR NO: 2021/529 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 23/06/2015 KARAR TARİHİ: 06/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile ---------- satışı ile ilgili proje üzerinde---- satış vaadi ve alacağın temliki sözleşmesi ile ek protokol imzaladığını, ek protokole göre teslimin ----- olduğunu, davalı şirketin temerrüde düşmesi sonucu gecikmeden dolayı mahrum kalınan kira bedellerinin tazmini için davalı şirkete --- ihtarname gönderildiğini, mezkur bağımsız bölümlerin teslimi ile fazlaya ilişkin dava ve takip haklarının saklı kalmak kaydı ile mahrum kalınan toplam ---- kira bedelinin ihtarname tarihinden başlayarak temerrüt faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan satış bedelinin tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/l maddesinde; Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere hertürlü sözleşme ve hukuki işlem olarak düzenlenmiştir. 6502 sayılı yasanın 73/1 maddesinde; Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olacağı düzenlenmiştir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına özellikle, kayden davacının paydaşı olduğu 2 parça taşınmazı, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı saptanmak, davalının harici satış sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkını, akitine karşı yöneltebileceği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre,davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 248,90 .-TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 701 inci maddesi) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak hâlinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması hâlinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. 4. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Dava, taraflar arasındaki "taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden" kaynaklanan kira tazminatının tahsili istemine ilişkin olduğundan Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi' nin 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararı gereği istinaf incelemesi yapma görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12-13-14-43. Hukuk Dairesi'ne aittir. HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE; 2-Dosyanın istinaf incelemesi yapmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.03/06/2021...
Asıl Davacı- birleştirilen davalı vekili tarafından, davalı- birleştirilen davacı aleyhine 20/04/2015 ve 09/07/2015 tarihlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada satış vaadi sözleşmesinin iptali ve tazminat, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın asıl dava yönünden reddine, birleştirilen dava yönünden kabulüne dair verilen 10/12/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi asıl davacı- birleştirilen davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, esas hakkında yeniden hüküm tesisine dair verilen kararın asıl davacı- birleştirilen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....