Davalı, davacının satın aldığı koltuk takımını şikayet üzerine müşteri memnuniyeti kapsamında değiştirdiklerini, yeni teslim ettikleri takımdaki üçlü koltuğun arka sırt kumaşında fabrika hatasından kaynaklanan yırtık nedeniyle üçlü koltuğu değiştirdiklerini, koltuk takımının ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı taraftan satın alınan koltuk takımının ayıplı olduğu iddiasıyla ürünün yenisiyle değiştirilmesi veya bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacının davalıdan koltuk takımı satın aldığı, ilk alınan koltuk takımının davalı tarafça değiştirildiği hususları dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar çekişmesizdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı olup olmadığı noktasındadır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ayıplı koltuk takımı için ödenen 7.409,00TL fatura bedelinden davacının kullanım bedeli olarak takdir edilen 2.000,00TL nin mahsubu suretiyle bakiye 5.409,00TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan koltuk takımının ayıplı olduğu iddiasına dayalı, ayıplı mal bedelinin iadesine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyet arz etmekte olup, davaya konu maldaki ayıpları üretimden kaynaklanan gizli ayıp olarak mütalaa etmiştir. Bu halde, tüketici sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu koltuk takımının bir tane üçlüsü ve iki tane teklisinin kumaşlarının kullanıcının günlük kullanımı sonucu oluşmayacak kusurlarının mevcut olduğunu, bu kusurların evsel kullanımda oluşmasının mümkün olmadığı, yeni alınmış bir ürün için oluşan bu durum kullanıcı memnuniyeti açısından rahatsız edici olduğunu, yeniden servise giderek koltuk takımının tümüyle kumaşının değişmesinin ikinci bir kullanıcı memnuniyetsizliği sebebi olacağını böylece ürünün ayıplı olduğu belirtmiştir. Ne var ki; söz konusu bilirkişi raporunda dava konusu ürünlerin açık ya da gizli ayıplı olduğu hususunda bir tespite yer verilmemiş olup, rapor bu yönü ile hükme esas almaya elverişli değildir....
Hükme esas alınan bilirikşi raporunda koltuk takımının ayıplı olmadığı bildirilmiş ve davacı bu bilirkişi raporunu kabul etmiş ise de, davacının davalılardan satın aldığı mobilyaların miktarı ve evsafı gözönüne alındığında alınan mobilyaların ve eşyaların birbiriyle uyum içinde olmaları gözetilerek alındığı anlaşılmaktadır. İadesine karar verilen eşyaların davalılara iadesi sonucunda, koltuk takımının iadesine ilişkin talebin reddi halinde davacının amaçladığı uyumun ortadan kalkacağının kabulü gerekir. Bu itibarla davacının satın aldığı davaya konu salon mobilyaları ile koltuk takımının birbiriyle uyumlu olması halinde ayıp olmasa dahi koltuk takımına yönelik talebinde kabulü gereklidir....
Davacı, davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı olduğu iddiası ile ödediği bedelin ve senetlerin iadesini istemiş, mahkemece 16.3.2004 tarihinde alınan bilirkişi raporunda satın alınan koltuk kumaşının oturulan yerlerinde tüy dökülmesi olduğu, istenilen kalitede olmadığı ve imalat hatası bulunduğu kabul edilmiş, sonradan alınan 5.6.2007 tarihinde bilirkişi ... ’nin hazırladığı raporda da tüy dökülmelerinin kumaşın özelliğinden kaynaklandığı ve imalat hatası bulunmadığı belirtilmiştir.Mahkemece bu iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden sonradan düzenlenen rapor benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olması,usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yurarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 3.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
den satın aldığı salon takımından Matilda Koltuk Takımının, tv ünitesinin ve yemek masası sandalyelerinin ayıplı ürün olduğu, Matilda Koltuk Takımının, tv ünitesinin ve yemek masası sandalyelerinin iadesi halinde elde kalan takımın diğer parçaları sebebi ile salon takımının renk ve model uyumunun ve estetik görüntüsünün bozulacağı, ürünlerin tüketici tarafından başka yerde kullanılamayacağı ve tüketicinin üründen beklenen faydayı yitireceği, satın alınan ürünlerin tamamen iadesinin ve bedelin davalıdan tahsili gerektiği, ürünlerin ayıplı ürün olduğu, ürünlerdeki hataların tamir edilmek sureti ile giderilemeyeceği, imalat hatası olduğu, kullanıcı hatası olmadığı, dava konusu mobilyaların 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun ayıplı mal ve hizmetler başlıklı 8. Maddesi gereği, ayıplı mal kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı tüketicinin 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun 11....
Mobilya tarafından üretilen koltuk takımını davalı ... Kollektif Şirketi'nin mağazasından 2.050,00 TL ödeyerek satın aldığını, kısa bir süre sonra koltuk takımının döşeme kumaşında yırtılma, dikişlerinde sökülme ve koltuk yan kollarında çökme hataları oluştuğunu, bu hali ile ayıplı koltuk takımını kullanamadığını ileri sürerek koltuk takımının ayıplı olduğunun tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Kollektif Şirketi davanın reddini dilemiş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 2.050,00 TL'nin dava tarihi olan 31.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, koltuk takımının davacı tarafça ...Möble Kollektif Şirketine teslim edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ......
Dava, ayıplı mal nedeniyle satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olup, davacı, satın aldığı koltuk takımının ayıplı olduğundan bahisle satış bedelinin iadesini istemiştir. Mahkemece dava konusu koltuk takımı üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda tespit edildiği üzere davalı tarafından ürünlerin ayıplı olduğu kabul edilerek kumaş değişimi yapılmasına rağmen dava tarihindeki mevcut durumu itibariyle koltuk takımının oturma ve sırt dayama minder ölçülerinin birbiri ile uyumlu olmadığı ve koltuğun oturma esnasında yük alan bölümünün yeterli desteklenmemesi sonucu düşey yönde kavislendiği bu durumun üretimden kaynaklandığı ve ürünün ayıplı olduğu, üründeki bu ayıbın ürünün görselliğini, fiyatını ve kalitesini olumsuz olarak etkilediği anlaşılmakta olup, bu husus mahkemeninde kabulündedir. 4077 sayılı Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 4. maddesinde ” Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür....
Mahkemece bilirkişi raporu gereğince, satın alınan koltuk takımlarında esaslı ayıpların bulunmadığı, ayıpların davalıya, davacı tarafından yasal süre içinde bildirildiği, koltuklardan birindeki 3 cm boşluk ve koltuk kırlentlerindeki ve yastıklarındaki ayıpların basit ve çok az masrafla giderilebilecek açık ayıplar olduğunu, kullanıcı hatası olmadığı, tamir nedeni ile koltuklarda meydana gelecek değer kaybının 200 TL olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davanın bedel indirimine yönelik olarak kabulü ile 200,00 TL bedel indirimine ilişkin alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 25.04.2009 tarihinde davalıdan satın aldığı koltuk takımının, sol tarafında oturma kısmı ile bazası arasında 30 cm lik açıklığı ve yastıkların kumaşında saptanan ayıpları tespit ederek, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi süresinde davalı tarafa bildirmiştir .....
Davacı, davalıdan 6.000,00 TL bedel karşılığı satın aldığı yatak odası, yemek odası ve koltuk takımının ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönerek bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, ön inceleme duruşmasında, koltuk takımında bir ayıp olmadığını ifade etmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ürünlerin ayıplı olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Davacı, ön inceleme duruşmasında açıkça koltuk takımında ayıp olmadığını belirttiği halde, mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, koltuk takımının bedeline de hükmedilmiştir. Oysa ki, sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır....