Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

deformasyonun giderilmesinin araçta değer kaybına yol açacağından, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve müvekkiline aynı marka ve model 0 km bir aracın verilmesi gerektiğini, aracın ayıpsız misli ile değiştirilememesi durumunda araç üzerindeki boya deformasyonlarının giderilmesi ve araçta oluşacak olan değer kaybının davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiğini belirterek; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve aynı marka model 0 km bir aracın verilmesini, ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde araç üzerindeki boya deformasyonunun giderilmesi ve bu nedenle araçta oluşacak değer kaybının davalı tarafından tazmin edilmesini talep ve dava etmiştir....

beklenilen kusursuzluğun dava konusu araçta mevcut olmadığını, durumun davalıya bildirildiğini, davalının sök-tak işlemini kabul ettiğini ancak değişim yapmadığını belirterek terditli olarak aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine olmadığı taktirde ayıp oranında indirimin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu dilekçe ile seçimlik haklardan misli ile değişim hakkını kullanmak istediğini beyan etmiştir....

2017 de yine marşın basmadığını, aracın beyninin değiştirildiğini, aracın ayıpsız misli ile değişim talepli ihtarnameye cevap verilmediği, bu nedenlerle ayıplı malın misli ile değiştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davacı vekili, dosya kapsamındaki belgeler ve bilirkişi raporları ile davalarının ispatlandığını, ancak buna rağmen davanın reddine karar verildiğini, verilen red kararının hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesince her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı Doğuş Otomotivin yetkili servis değil ithalatçı konumunda olduğunu bu nedenle ücretsiz onarım ve misli ile değişim talebinden bu davalının da sorumlu olduğunu bu nedenle tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili açmış olduğu davada aracın ayıplı olduğunu bu nedenle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin bu talep kabul edilmediği taktirde araç bedelinin iadesini talep etmiştir....

Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim talebinin yanı sıra aracın onarımı için yapılan masrafların tahsili; mümkün olmaması halinde ise onarım masrafları ile birlikte araçtaki değer kaybı belirlenerek bunun tahsili isteklerine ilişkindir. Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı olduğu ve bu ayıbın üretimden kaynaklı olduğuni ileri sürmüş; davalılar ise ayıp iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; araç satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle misliyle değişim istemine ilişkindir. Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, delillerin toplanmış olup toplanan delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dava konu aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir. Ancak ayıplı aracın misli ile değişimine karar verilmesi halinde takyidatlardan ari olarak davalıya teslimine karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması hatalı olmuştur....

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, “verdiği bedelin iadesini”, “ayıp nispetinde bedelin tenzilini”, “ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını”, son olarak da “malın yenisi ile değiştirilmesini” isteyebilir. Tüketici kendisine tanınan bu dört seçimlik haktan birini kullandıktan sonra seçimlik hakkını diğer bir hakla değiştiremez. Dava konusu olayda da davacı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebiyle eldeki davayı açmış olup, seçimlik hakkını “aracın yenisi ile değiştirilmesi” yönünde kullandığından, daha sonra bu hakkını 4. maddede açıklanan bir diğer seçimlik hak olan “bedel iadesi” istemiyle değiştiremez....

    Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz. Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Mahkeme gerekçesinde davaya konu aracın Latitude markalı aracın muadilinin üretilmediğinden bahisle talisman modeliyle değiştirilmesi yönündeki talebin reddine karar vermiş ise de İİK 24 maddesi göz önüne alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir....

    İndirim bedeli olan 24.978,00 TL bu tutara oranlandığında satılan ürün bedelinin yaklaşık % 40' ına varan bir kusur ortaya çıktığı, bu durumda misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirmeyeceği" gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalı şirket tarafından, davacıya satılıp temini yapılmış olan, 34 XX 892 plakalı Fiorino 1.3 MJET Combi Premio S1 Euro STD tipinde, 2018 model, beyaz renk, 330A1000667244 motor ve NM4232500006J05872 şasi seri nolu aracın 6502 sayılı yasanın 8. Maddesi kapsamında ayıplı mal olduğunun tespiti ile söz konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ : Davalı vekili 12/07/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davaya konu aracın ticari araç mı? hususi araç mı ?...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, bu yöndeki bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, aracın davalının kullanımında iken karıştığı kazalar ile ilgili değerlendirme yapılmadığını, misli ile değişim kararının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu ayıplı araç satım sözleşmesi uyarınca ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu