Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı İzmir 5.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 08.05.2007 gün ve 431-154 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 27.12.2010 gün ve 2010/38-2010/978 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilmiş spor üyelik sözleşmesinin feshi ve bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50. ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Ziynet alacağı davasında, davalı-karşı davacı kadın tarafından ziynetlerin aynen iadesi, mümkün değil ise toplam 39.060 TL bedelin ödenmesi talep edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesiyle düzenlenen hakimin talep sonucu ile bağlı olduğu, talepten fazlasına karar veremeyeceği hususu da dikkate alınıp, taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken; talep aşılarak 42.266 TL’nin ödenmesine karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bu yönüyle de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

          Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; makinedeki arızanın üretimden değil kullanım hatasından ve davalının servis hizmetlerinin yeterli titizlikte verilmemesinden kaynaklı olduğu, davacının üretimdeki ayıptan dolayı sözleşmenin feshi ile ayıplı malın davalıya iadesi ile ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davacının talebiyle bağlı kalınarak, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

            Madencilik San. ve Tic.A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, men’i müdahale, kâl, gecikme tazminatı, kira alacağı, manevi tazminat ve eksik iş bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin feshi ve manevi tazminat istemlerinin feragat nedeniyle reddine, men'i müdahale ve eksik iş bedelinin tahsili talebinin yerinde görülmediğinden reddine, gecikme tazminatı ve kira alacağı istemlerinin kabulüne dair verilen karar davalı ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı enjektörün ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı ... Oto Alım Satım Tic. A.Ş vekili, sorunun standart dışı yakıt kullanımından kaynaklandığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Türk Otom. Fab. A.Ş vekili, müvekkilinin satım sözleşmesine taraf olmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın enjektörlerinde üretimden kaynaklı bir ayıbın sözkonusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

                nin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen devre tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının davalıya aidatları ödediği ibraz edilen hesap özeti ile sabit olduğu, davacının tesisten yararlanmaya ilişkin başvuruda bulunduğu, davacının talebinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 6.114 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu somut olayda; davacının 2011 yılı için devre tatil hakkını kullandığı tarafların kabulündedir. Oysa ki mahkemece kısmen kabul kararı verilirken davacının devre tatil sözleşmesi kapsamında ödemiş olduğu 6.114 TL nin tamamına hükmedilmiştir....

                  Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı tarafından davalının eser sözleşmesine aykırı olarak eseri ayıplı imal ve ifa etmesi sebebiyle şirketin ticari itibarının zedelendiğini ve bu itibarla manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davacının tüzel kişi şirket olması sebebiyle ticari itibarının zedelendiğinin ispat edilmesi halinde manevi tazminat talebinde bulunması mümkün ise de somut dosyada davacı şirketin ticari itibarının zedelendiğine ilişkin yeterli ve elverişli delilin bulunmadığı anlaşılmış, davacının sübut bulmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    Sözleşme tarihinde yürürlükte olan Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi gereğince kişilik haklarında zarara uğratılan kimse, kusur varsa zararın tazminini ve bu kapsamda manevi zarar sebebiyle de manevi tazminatın ödetilmesini isteyebilir. Ancak bu hüküm mal varlığına dair zarar halini kapsamamaktadır. Mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Somut olayda da işin ayıplı imâl edilmesi sebebiyle zararın doğduğu iddia edilmiş buna göre manevi tazminat istenmiş ise de davacının bu yöndeki talebi mal varlığına yönelen bir eylem niteliğinde olup salt sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi veya hiç ifa edilmemesi açıklanan olgulara göre değerlendirilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu