Gerçekten, Borçlar Kanununun 97.maddesi 1.fıkrası hükmü gereğince bir şeyin yapılması ile ilgili borç, borçlu tarafından yerine getirilmemişse, alacaklı -masrafı borçluya ait olmak üzere- borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta, nama ifa yoluyla icrasına izin verilmesi istenen 14.05.2004 tarihli sözleşme davalılar arasında kurulmuştur. Başka bir anlatımla davacılar bu sözleşmenin tarafı değildir. Davacıların dayandıkları muhtelif tarihli temlik işlemlerinin hasım tarafı ise yüklenici davalı .... İnşaat Ticaret Ltd.Şti.’dir. Yukarıda söz edildiği üzere davacılar, nama ifa suretiyle tamamlanması istenen sözleşmenin tarafı olmadıklarından alacaklı sıfatının varlığını öne sürerek nama ifaya izin verilmesini isteyemez. Çünkü nama ifaya izin, ancak taraflar arasındaki ifa ile bitmeyen sözleşmeye dayanılarak talep edilebilir ve esasen ifaya izin talebi hükme bağlanırken mutlaka bu sözleşme hükümlerinin gözetilmesi gerekir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/386 ESAS-2022/17 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN AYIPSIZ MİSLİ İLE DEĞİŞİM TALEBİ KARAR : Antalya 4....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1352 KARAR NO : 2022/1017 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2019/663 ESAS-2021/133 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ONARIM BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ KARAR : Denizli Tüketici Mahkemesi'nin 2019/663 Esas, 2021/133 Karar sayılı 17/03/2021 tarihli kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bahse konu 34 XX 462 plakalı aracı 15/04/2019 tarihinde dava dışı üçüncü bir kişiden satın aldığını, davalı şirketin aracı ithal ettiğini, müvekkilinin seyir halinde iken aracın arka kısımının bagaj kapağının üstünde bulunan rüzgarlığın rüzgarın etkisiyle yerinden çıkıp kaybolduğunu, bu durumun...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2019/325 ESAS - 2020/497 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU ARACIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN BEDELDEN İNDİRİM İSTEMİ KARAR : Antalya 4....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup, sözleşme nedeniyle BK'nın 97. maddesine göre ifaya izin verilmesi ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şartların ve uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1795 KARAR NO : 2022/1728 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2020/182 ESAS - 2021/280 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK KARAR : Denizli Tüketici Mahkemesinin 2020/182 Esas, 2021/280 karar sayılı 06/07/2021 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının, Denizli ili, Merkezefendi ilçesi, Gümüşçay mevkii, M22A22 pafta, 541 ada, 11 parsel sayılı taşınmazda yer alan 14 nolu bağımsız bölümü 29/06/2017 tarihinde davalıdan satın aldığını, satın alma işlemine, davalının tek yetkilisi Uğur Tetik aracılık ettiğini, dava konusu daire yerden ısıtma sistemine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞA İZİN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vasinin gayrimenkulün satışına izin verilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 18. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı arsa sahipleri tarafından sözleşmenin ileriye etkili fesih talebi ile beraber eksiklerin giderilmesi için nama ifaya izin ve geç teslimden kaynaklanan zararların tahsili talep edilmiş, yargılama sırasında ileriye etkili fesih talebinden vazgeçilmiştir. Davacıların nama izin taleplerinin dinlenebilmesi için sözleşme tarihinde yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK'nın 97. maddesinde ve yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK'nın 113. maddesi maddesine göre sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüte düşmesi ve borcun “yapma borcu"na dair bulunması gerekir. Somut olayda davacı arsa sahipleri tarafından yükleniciye devri gereken bağımsız bölümlerin devri yapılmış, yüklenici de devraldığı payları davalı üçüncü kişilere devretmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞA İZİN -KARAR- Dava, halen muris adına kayıtlı bulunan taşınmazla ilgili olarak noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda mahkemece, satışına izin istenilen taşınmazların bedeli ile ifasına izin istenilen işlerin bedeli arasında aşırı orantısızlık bulunduğundan nama ifa (satışa izin) talebinin Türk Medeni Kanunu'nun .... maddesi gereğince hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesine dayanılarak, hüküm fıkrasının .... bendinde yer bulan ayıplı imalât bedelinin de nama ifaya izin talebi kapsamında olduğu kabul edilerek, ayrıca davacı tarafça ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili amacıyla alacak davası açılmasının mümkün olduğu da dikkate alınarak nama ifaya izin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken davacı tarafın ıslahı olmaksızın verilecek depo kararıyla ya da şimdi olduğu gibi tahsil hükmü kurulmak suretiyle nama ifaya izin isteminin zarar tazminine dönüştürülmesi suretiyle hüküm kurulması doğru olmamıştır....