İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelden mahsup edilerek, geri kalan miktarın davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, objektif değer artış oranı ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı alındığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....
Hukuk Mahkemesine sunduğu “tespit talepli” dilekçesinde, “eserdeki ayıptan kaynaklanan nefaset kesintisi tutarının TESPİTİNİ” talep edildiğini, Mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde ise “...o ana kadar hak kazandığı ödemeler yapılmış ancak sözleşmenin tam ve eksiksiz yerine getirilmemesi sebebiyle hak kazanmadığı ödeme yapılmamıştır” ifadesine yer verildiğini, bu nedenle davalının yasada düzenlenen seçimlik haklardan “eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme “ hakkını kullandığı sonucuna varıldığını, mahkemece de bu görüşün kabul edilmesi halinde; iş sahibi için ayıp oranında bedelden indirim hakkı doğduğundan ve imal edilen eserin bedeli 62.540,00 TL olarak tespit edildiğinden, bu miktardan davalının yaptığı 30.000,00TL ödeme mahsup edildiğinde, davalı iş sahibinin (62.540,00TL -30.000,00TL )32.540,00TL bakiye borcu kaldığının bildirildiği görülmüştür....
Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde "Ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedeldenindirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." düzenlemesi mevcuttur....
indirim yapılarak düşük değere hükmedilmiş olması, Doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda dava konusu taşınmaza değer biçilmiş ise de; dava konusu taşınmaz kadastro parseli, değerlendirmede esas alınan emsal imar parseli olduğu halde, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden, düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan bahisle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyulduğu halde emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden yine, düzenleme ortaklık payı düşülmeden karar verilmesi, 2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli, 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Davalı, dava konusu abonenin kayıtlı olduğu taşınmazı 23.6.2000 tarihinde tahliye ettiğini, bu tarihten sonra kullanılan bedelden sorumlu olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davalının taşınmazı 23.6.2000 tarihinde tahliye ettiği, istenilen bedelin 24.12.2001-20.1.2005 tarihlerinde tüketilen elektrik bedeli olduğu, uzunca bir süre kullanılıp bedeli ödenmeyen elektriğin kesilmeyip kullanılmasına izin veren davacının %95 kusurlu olduğu, bu nedenle istenilen bedelden %95 indirim yapılması gerektiği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında abone sözleşmesi yapılmış olup, kiracı olan davalı taşınmazı tahliye edip ayrılmasına rağmen sözleşmeyi iptal ettirmemiştir. Davacı, abone sözleşmesine dayanarak tüketilen elektrik bedelinin ödetilmesini talep etmekte olup, sözleşme ayakta olduğuna göre, yapılan harcamalardan, tahliye ettiği halde abonesini iptal ettirmeyen davalı abone sorumludur....
Ancak; Her ne kadar sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kalmış ise de eylemini en fazla yanında bulunan doldurduğu bir çuval hurda kablolara özgülediği anlaşılmakla, hırsızlık suçuna konu kabloların suç tarihindeki değerinin tespit edilerek sonucuna göre suçun konusunu oluşturan malın değerinin az olması halinde tayin edilen cezadan TCK'nın 145. maddesi gereğince ceza verilmekten vazgeçilemeyecek ise de belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 06.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
, yönünde görüş bildirildiği, 07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise yapılan işin ihtiyacı karşılamaması nedeniyle bedelden %50 oranında indirim yapılabiceği yönünde görüş bildirildiği, dosyada tüm raporların yapılan işin maliyeti ve ihtiyacı karşılaması noktasında birbiriyle uyumlu olduğu, iş bedelinin tamamının KDV dahil 23.600-EU olması, asıl dosya davacısı tarafından yapılan ısıtma sisteminin çalışır olması karşısında otelin ihtiyacını karşılama oranına göre tespit edilen 20.228,57-EU tutarında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, aynı nedenlere bedelde %50 oranında indirim yapılmasının hakkaniyet gereği olduğu taktir edilmekle, asıl davada davacı tarafından takibe konu edilen bedelden birleşen davada da talep edilen %50 oranında indirim yapılmak sureti ile (hükmün infaz edilebilir olmasını sağlamak amacıyla indirim yapılan kısım asıl davada hükmedilen alacak bedelinden indirilerek) asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın da talebin asıl davada değerlendirilmiş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki bedelden indirim davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.561,20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle Dairemizin 28.09.2005 tarihli bozma ilâmı usule ilişkin olup, bilirkişi raporunun bozmadan sonra alınması nedeniyle davanın ıslahı mümkün ise de, bilirkişi kurulunun ek raporlarında belirlenen bedelden indirim miktarı dikkate alınarak davanın sonuçlandırılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.12.2008...