"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece sebepsiz zenginleşme niteliği yoktur. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 23.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin bulunduğundan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 gün ve 1 sayılı Kararı gereğince temyiz inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Ancak elbirliği ortaklarının kendi aralarında yaptıkları satış vaadi sözleşmelerinde ise sözleşmenin ifa olanağı vardır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, dava konusu taşınmazın maliki Nazlı Göçmer'in mirasçıları arasında yer aldığından, satış vaadi elbirliği ortakları arasında yapılmıştır. Satıcı malikin payı alıcı malike geçeceğinden ortak malikler zarar görmeyecektir. Hal böyle olunca elbirliği ortakları arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların satış vaadi sözleşmesi yapma konusunda iradelerinin birleşmediği ve davalının murisi ile davacı arasında yapılmış bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacı tarafından davaya konu edilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarihinin 01/12/1987 olup, düzenlenmesinin üzerinden 32 yıl geçtiğini, taşınmazın satış vaadi ile devredileceği vadedilen taşınmaza davacının fiilen zilyet olduğu iddiasının doğru olmadığını, üzerinde hiçbir yapı olmayan bir taşınmaza davacı tarafın zilyet olmasını gerektirecek bir durum olmadığını, davacının taşınmazı nizasız ve fasılasız kullanımının söz konusu olmadığını, davacı tarafın düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ifa etmediğini, davacı tarafın davasının dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davacının davasının zaman aşımına uğradığının tespiti ile ve sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ifa etmediğinin tespiti ile davasının haksız olduğunun kabul edilerek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet...
Şirketinin yetkili temsilcilerinin davacı T1 olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan hakların davalı T8'dan bedel ödemek suretiyle temlik alındığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili isteğine ilişkindir. Somut olayda, davacı avukatı tarafından gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle dava açılmış, davalılar tarafından davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmiş olup, davacı avukatı tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı ile aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını davacının yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı müteahhidin taşınmaz üzerindeki satış vaadi şerhini kaldırmadığını ileri sürerek tapudaki satış vaadi şerhinin kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... .... 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.06.2015 gününde oy çokluğuyla karar verildi. (Karşı Oy) KARŞI OY YAZISI Davacı ve davalının tüketici tanımına uymadığı, taraflar arasına tüketici işlemi bulunmayıp, genel hükümler uyarınca çözümlenecek arsa sahibi ile yüklenici arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan dava niteliğinde olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekir kanaatindeyim....
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Her ne kadar davalının, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhedilmiş olması nedeniyle kötüniyeti ortada ise de sözleşmenin bu aşamada ifa olanağı bulunmadığından davanın reddi gerekmektedir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.05.2010...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 22.09.2004 tarihinde açılan tarafların noterde yapmış oldukları düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1 KARAR NO : 2022/494 DAVA : TAPU İPTALİ VE TESCİL (SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN) DAVA TARİHİ : 03/01/2022 KARAR TARİHİ : 06/05/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 03/01/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Beyoğlu .... Noterliği nin 07/09/2016 tarih ve .... yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine konu olan ..... projesindeki .......