Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre taraflar arasında 18.04.2009 tarihli davalının tesislerinde kullanılmak üzere alacağı tüm bulaşık, kişisel ve genel temizlik yer bakım ürünlerinin satın alınması ve kullanılması konulu bir sözleşme akdedildiği davacı tarafından sözleşmenin 4. maddesine dayalı olarak eksik alımdan kaynaklanan mal bedelinin talep edildiği ancak sözleşmenin feshedilmediğinin sözleşme ayakta iken 4. madde uyarınca davalının eksik alım yapmasından kaynaklanan bedel talep edilemeyeceği, sözleşmenin haklı nedenle feshi halinde 9. madde uyarınca cezai şart talep edilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemesi aracılığı ile yapılan tespit işlemi sonucu düzenlenen raporda, ... de üretimden kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde sorun bulunduğu anlaşılmıştır. ... den beklediği faydayı elde edemeyen davacımız, satış sözleşmesinin feshi ile ... nin davalılara iadesi ve ödediği bedelin her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ileri sürmüş ise de, ... nin satışı ve kurulumu 07-15/12/2022 tarihinde yapılmış, garanti belgesinde belirtildiği gibi 2 yıl garanti verilmiş olup, davanın da 03/04/2023 tarihinde garanti süresi içerisinde açılması nedeni ile ayrıca ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığına bakılmasının mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Davalı ... şirketinin ithalatçı olması nedeni ile sözleşmenin feshi sonrası ödenen bedelin iadesi davasında kendisinden ödenen bedel talep edilemeyeceği için davalı sıfatı bulunmadığı kabul edilmiştir. Davacımız, satış işlemine konu ......
Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Hal böyle olunca çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve 2016 yılında ödenmiş aidat bedelinden dolayı davalının sorumlu olup olmayacağı, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında organik bağın bulunup bulunmadığı, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebinin davalı şirketten istenip istemeyeceği, bu talep yönünden davalı şirketin husumetinin bulunup bulunmadığı hususundadır. Dairemizce 21/12/2021 tarihinde verilen kararında, açıkça davada iki farklı talebin söz konusu olduğu, dolayısıyla husumetin hangi talep yönünden kabul edildiğinin açık olmadığı gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiştir. Mahkemece bu karara karşı duruşma açılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak ve bir önceki kararından farklı tüm delillerin gerekçelendirilerek organik bağın bulunduğundan bahisle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı yönünde karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada toplanan delillerde sözleşmenin dava dışı şirket tarafından imzalandığı açıktır....
Taraflar arasında birleştirilerek görülen sözleşmenin feshi, bedel iadesi, tazminat asıl ve birleşen davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dava yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.679,10 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ...'...
- K A R A R - Dava, satılan mal ayıplı olduğundan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile sözleşmeye istinaden verilen çekin bedelsiz kaldığından çek yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davacının taleplerinin geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından yapılan ayıp ihbarının B.K.nun 198/3.ve M.K.nun 2.maddesi kapsamında süresinde yapılmadığı ve bu nedenle davacının feshe ve bedel iadesine hak kazanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi-borçlu olmadığının tespiti ve bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 1.946,85 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece...
Mahallesi tapunun ada no 4032 parsel no 17’de kayıtlı taşınmazın kooperatife devredilen 54/1440 hissesinin vefa hakkı gereğince bedeli mahkeme veznesine bloke edilerek tapusunun iptâli ile eski hissedarları adına ve hisseleri oranında tapularının iptâli ile tescili, vefa hakkının kabul edilmemesi halinde 26.06.1998 tarihli sözleşmenin 3. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi nedeniyle devrin hukuki dayanağı ortadan kalktığından tapuların iptâli ile hissedarlar adına hisseleri oranında tesciline, birleşen dava, yapılan imâlat bedeli ile ilgili alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, 2009/79 Esas sayılı asıl davada davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında görülen 26.06.1998 tarihli sözleşmenin feshine, ancak dava konusu taşınmaz olan ... İlçesi ......
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi - bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun yargılama giderleri yönünden kabulü ile yeniden kurulan hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 17.963,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi - bedel iadesi davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, hükmü temyiz eden davacı taraf harçtan muaf olduğundan 54,40 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın...