Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu sebeple zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti fesihten önce istemesi mümkün değildir. Dosya içeriğinde yer alan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosya kapsamındaki davacının imzası bulunan yıllık izin belgeleri dikkate alınmayarak terditli hesaplama yapıldığı, Mahkemece yıllık izin belgeleri dikkate alınmadan yapılan hesaplamaya göre yıllık izin alacağının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece imzalı yıllık izin belgelerinin yıllık izin ücreti hesabında dikkate alınmaması hatalıdır....

    Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz....

      Mahkemece bilirkişinin 14/12/2012 tarihli raporuna itibar edilerek davalının bir kısım imzalı izin belgeleri sunduğu, bu belgelere göre de 136 gün yıllık izin kullandırıldığı, ayrıca ibranamede yapılan yıllık izin ödemesi karşılığının 26 gün olduğu, davacının hak ettiği 216 günden bu rakamların mahsubu ile bakiye 54 günlük yıllık izin ücreti alacağına hak kazandığı gerekçesi ile yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır....

        Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Yasada, sözleşmenin feshi anı yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir başka anlatımla izin ücretine hak kazanma zamanı olarak kabul edilmiştir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur, ancak faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir. Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Somut olayda; davacı 2006-2010 yılları arasında kullanmadığı 70 günlük yıllık izin hakkının bulunduğunu ileri sürmüş, davalılar ise davacının izin haklarını kullandığını savunmuşlardır....

          yıl defaten izin sahibi tarafından ödenir....

            KARŞI OY Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm çalışma süresi için hesaplanan izin ücreti alacağına hükmolunmuş ise de, davacı dava dilekçesinde 20 günlük izin alacağına karşılık fazlaya ait hakkını saklı tutarak 250,00 TL istemiştir. Dava dilekçesindeki ifadeye göre; izin ücreti alacağından saklı tutulan hak, 20 günlük izin ücreti alacağının dava konusu yapılan 250,00 TL'lik miktarı aşan kısım olup izin süresi yani kullanılmayan izin günleri bunun dışında kalmaktadır. Buna rağmen bilirkişinin talep dışına çıkarak yaptığı hesaplamanın alınarak davanın miktar yönünden ıslahı davalının savunma hakkını gereği gibi kullanmasına engel olabileceğinin kabulü gerekir. Böyle bir durumun meydana gelmesinin incelenmesi ve davalıya ait işyerinde 10 yıldan fazla çalışmış olan davacının bu süre içinde hiç izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu düşünülerek izin alacağı konusunda davacı isticvap olunmadan tüm süre için izin ücretine hükmolunması doğru değildir....

              Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 17 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 302 gün olduğu belirlenmiş ve davacının 16 haftalık izin kullandığı beyanına göre 96 gün izin kullandığı kabul edilmek suretiyle 206 gün üzerinden hesaplama yapılarak karar verilmiştir....

                Anılan yasa hükmü gereğince yıllık izin ücreti alacağının hak edilebilmesi için iş akdinin haksız olarak sonlandırılmasına gerek bulunmayıp iş akdinin herhangi bir şekilde sona ermesi halinde de davacı taraf işveren nezdinde yasal olarak hakedip de kullandırılmayan yıllık izin günleri karşılığı izin ücreti alacağına hak kazanmaktadır. Somut olayda davacı yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş ve Mahkemece iş adinin işveren tarafından feshinin haklı gerekçeye dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı talepleri ile birlikte yıllık izin ücreti alacağının da reddine karar verilmiştir....

                  Somut olayda; davacı kullanmadığı yıllık izin günlerinin karşılığı talebinde de bulunmuş yapılan yargılama sonucunda davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak dosya incelendiğinde dosyaya aldırılan raporda da belirtilidiği üzere davacının çalıştığı dönem boyunca kullanması gereken yıllık izin süresinden kullandığı izinlerin mahsubu ile 21 gün kullanılmamış yıllık izin hakkının bulunduğu, bu izinlerin davacıya kullandırıldığı veya karşılığının ödendiği hususunda da dosyada delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılması gerekin davacının 21 günlük yıllık izin alacağı karşılığının tespitinden sonra davacıya iş aktinin bitiminde 4 günlük yıllık izin alacağı adı altında ödenen miktarın mahsubu ile bakiye kalan miktar kadar yıllık izin alacağına hükmetmektir. Bu husus gözetilmeden yıllık izin alacağı talebinin de reddine karar vermek hatalıdır ve bozmayı gerektirmiştir....

                    Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, davacı vekili müvekkili işçinin yıllık izinlerini kullanmadığını iddia etmiştir. Davalı vekili ise davacının yıllık ücretli izin cetveli belgelerine göre tüm izinlerini hukuka uygun şekilde kullandığını savunmuştur. Dosya içeriğinde davacının izin talep formlarının bulunduğu, yıllık izin defterinin imzalı olduğu ve 56 gün izin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alının bilirkişi raporunda davacının 20.10.2010- 16.12.2014 tarihleri arasında 4 yıl 10 ay 25 gün çalışmasına karşılık 56 gün izin hakkı bulunduğu, dosyaya sunulan belgelere göre davacının yıllık izinlerini kullandığı tespit edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu