WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Feshin geçersizliğinin tespiti davasında işverenin haklı neden savunmasına rağmen yapılan yargılama sonucunda feshin geçerli nedene dayandığı kesin olarak saptanmışsa, işçi açısından kıdem ve ihbar tazminatları yönünden önemli bir ispat sorunu aşılmış olacaktır. İşçi tarafından açılacak kıdem ve ihbar tazminatlarının talep edildiği davada, feshin geçersizliğinin tespiti davasında feshin geçerli nedene dayandığı yönünde verilen karar, her iki davada taraflar aynı olsa dahi dava türünün farklılığı sebebiyle kesin hüküm teşkil etmese de unsur etkisi nedeni ile kuvvetli delil olarak kabul edilmeli ve bu yönü ile de kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulü yönünde bağlayıcı olduğu değerlendirilmelidir. 21. Somut olayda, davalı işverence iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (h) ve (ı) alt bentleri uyarınca feshedilmesi üzerine davacı işçi tarafından feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade talebiyle açılan davada yapılan yargılama sonucunda ......

    Bu kapsamda somut olayda davalıların murisinin 27/07/1989 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanak vekalet sözleşmesinin de 27/07/1989 tarihinde sona erdiği açıktır. O halde vekalet verenin ölümünden sonra vekalet veren adına vekaleten yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olacağı tartışmasız olup, Mahkememizce davacının talebinin dayanağını oluşturan sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle davanın reddine..." karar verilmiştir....

    Hükmü taraflar temyiz etmiştir. 1-Davada 07.11.1988 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan davalı Ummuhan diğer davalı ...’in annesidir. Dosyadaki bilgilerden satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kamulaştırmadan önce 1130 sayılı parsel olan taşınmazın 2956, 2957 ve 2958 sayılı parsellere ifraz edildiği, bunlardan 2956 ve 2958 sayılı parsellerin tapuda maliki olan davalı Ummuhan tarafından diğer davalı oğluna devredildiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 3. maddesine göre vakıa ve karinelerden iyiniyet iddiasında bulunamayacak durumda olan bir kimsenin kötü niyetinin diğer tarafa ispat ettirilmesi gerekmez. Dolayısıyla satış vaadi sözleşmesinin vaat borçlusu olan davalı Ummuhan’ın oğlu kayıt maliki Halil’in kural olarak kötü niyetli malik olduğunun kabulü gerekir....

      İDM'ce davanın kabulüne yönelik vermiş olduğu karar davalı vekilince istinaf edilmiş olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı vekili, vekili Kenan Türk'e verilen vekaletnamede satış vaadi sözleşme yapma yetkisi olmadığını belirtmiş ise de vekaletnamenin 2. Sayfasında açıkça "taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapmaya" ilişkin yetki verildiği, vekaletnamenin 28/05/2003 tarihinde düzenlenmiş olup satış vaadi sözleşmesinin 05/01/2004 tarihinde düzenlendiği anlaşılmakla bu itirazı kabul görmemiştir. Davalı vekilinin vekilin yetkisini uzun zaman sonra kullanarak işlem yapmasının kötüniyetli olduğu ve vekalet ilişkisinin ortadan kalktığını belirtmiş ise de vekaletin sona ermesinin sözleşme tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan eski 818 sayılı BK'nun 396.-397....

      Katta bulunan ... molu bağımsız bölümlerin satış vaadi “ sözleşmesi imzalandığı, davalı ... İnşaat firmasının bu projede yüklenici olduğu, diğer davalı ... Gıda firması ise toprak sahibi olduğu, davalıların da kendi aralarında arsa karşılığı taşınmaz devri için kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıkları, buna göre de 499 ada 2 parsel üzerinde alınan yapı ruhsatında 200 daire 87 dükkân olmak üzere toplam 287 bağımsız bölüm yapımı için yapı ruhsatı alındığı, Ancak yüklenicinin bu projeyi tamamlayamadığının itibar edilen bilirkişi raporu ile tespit edildiği, diğer taraftan, dosyadaki savcılık soruşturma evraklarına göre de davalı yüklenici ... İnşaat firması hakkında çok sayıda şikâyet olduğu, Davalı/... ile davacı arasında 04.02.2013 tarihli Taşınmaz Satım Vaadi Sözleşmesinin "SATIŞ BEDELİ VE ÖDEME ŞEKLİ" başlıklı 6 nolu maddesi hükmüne göre; satış bedeli ödemesi, ekte yer alan ÖDEME TABLOSU'nda belirtilen tutar ve vadeler ile alınan senetlerin ödenmesiyle gerçekleşmiş olacaktır....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava sözleşmenin iptali isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, teminat amaçlı düzenlendiğini, bedelinin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davalı-davacı H.. G.. vekili birleştirilen dava ile, Adana .. Noterliği'nin 17.08.1998 tarihli 16..yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı-davacı H.. G.. ile davalılar C.. Y.., T.. Y.., O..A.. Y.. vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre asıl davanın bir kısım davalıları ile birleştirilen satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin davanın davacısı H.. G..'...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tahliye davasına konu ettiği taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin dayanağı olan ilk satış vaadi sözleşmesinin "sıhhat şartı" yokluğundan geçersiz olduğu yönündeki itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, dava konusu olan yerin, sıhhat şartı yokluğu nedeniyle geçersiz olan bir satış vaadi sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, zira müvekkilinin kullanımda olan dava konusu yerin satışı, önce müvekkili tarafından dava dışı Ali Çağlar'a, alacağının teminatı olarak müzayeka altında vaad edildiğini, Ali Çağlar'ın da işbu geçersiz satış vaadi sözleşmesine dayanarak davacıya satış vaadinde bulunduğunu, dolayısıyla davacının tahliye davasına konu ettiği satış vaadi sözleşmesinin dayandığı ilk satış vaadi sözleşmesi batıl olduğundan ikinci satış vaadi sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, ilk satış vaadi sözleşmesi iki açıdan sıhhat yokluğu nedeniyle geçersiz olduğunu, satış vaadi sözleşmesi, tapu siciline...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinin feshinin tespiti istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin sahteliğinin tespiti isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.11.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin iptali, birleştirilen davada davalılar aleyhine 11.04.2012 tarihli verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 20.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava satış vaadi sözleşmesinin iptali, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu