Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde dairenin 31/10/2018 tarihinde teslim edileceğinin belirtildiği, dava konusu 17 nolu bağımsız bölümün su aboneliğinin 18.06.2019 tarihinde yapıldığı, sözleşmede belirtilen teslim tarihi dikkate alındığında 24.03.2018 ile 18.06.2019 tarih arasında geçen sürenin 7 ay 18 gün olduğu, bu gecikme süresi döneminde davacının kira mahrumiyeti tutarının dava konusu taşınmazla aynı binadaki bağımsız bölümlere ait emsal kira sözleşmeleri dikkate alındığında dava konusu dairenin 31/10/2018- 18/06/2019 tarihleri arasındaki toplam kira bedelinin 886,50 TL/ay x 7 ay +886,50 TL/ay x 18/30 = 6.737,00 TL olduğu, bu itibarla sözleşmede belirtilen şartlar ve dava konusu taşınmazın su aboneliği yapıldığı tarih dikkate alındığında davacının davalıdan talep edebileceği geç teslimden dolayı kira alacağı tutarının 6.737,00 TL olduğu anlaşıldığından talep gibi davacının davasının kabulü ile 6.667 TL.'...

    Davada, davacı tarafından (vekaleten) kiraya verilen mecurun bir kısım kira parasının davalı tarafça ödenmediği, davalı kiracının tükettiği elektrik ve suyun parasını (ilgili kuruma) davacının ödediği ileri sürülerek1350 TL kira alacağı, 694 TL. su ve 43 TL elektrik parasının kiracıdan tahsili istenilmiş; mahkemece, davacının taşınmazın maliki olmadığı gibi kira sözleşmesini de kiralayan 3.şahıs adına vekaleten yaptığı böylece sözleşmeye dayalı olarak alacak isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan istemin reddine karar verilmiştir. Oysa davada iki ayrı hukuki sebebe dayalı alacak istemi yer almış olup; kira sözleşmesine dayanan kiralayanın talep hakkı ve kiracının borcu (BK.256 ve devamı maddeler) kapsamındaki kira alacağı ile sebepsiz zenginleşmeye dayanan, (BK.md.61) kiracı davalının tükettiği elektrik, su parasının davacı tarafından ilgili idari birimlere ödenmesinden kaynaklanan alacak istemi aynı davada uyuşmazlık konusudur....

      Davalı vekili, arsa sahipleri tarafından arsanın müvekkiline geç teslim edildiğini, arsanın tesliminden sonra ancak müvekkili tarafından inşaata başlanıldığını, daire ve dükkanların tesliminin iskân ruhsatından daha önce gerçekleştiğini, müvekkilinin kombi takmak suretiyle ilave imalatlarının da bulunduğunu, davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin bağımsız bölümleri teslim aldığını, iddia edilen ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, müvekkilinin edimini tam olarak yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Apartmanı'nın yıkılarak yeniden yapılması hususunda ....05.2008 tarihli taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca mal sahiplerinin 01.08.2008 tarihinde binayı boşaltıp davalıya teslim edileceğini, davalının da ... ayda inşaatı yapıp teslim edeceğinin, inşaat süresi boyunca da davalı firmanın daire başına aylık ....300,00 TL'den toplam ....000,00 TL kira ödeyeceğini, bir aylık kiranın su, elektrik, doğalgaz sözleşme bedeli nedeni ile davalı firmaya bırakılacağını, dairenin geç teslimi halinde ise daire başına ....600,00 TL aylık kira ödeneceğinin kararlaştırıldığını, daha sonra taraflar arasında ....02.2009 tarihinde yeni bir sözleşme yapılıp taşınmazların teslim tarihinin 01.09.2009 olarak belirlendiğini, sözleşme uyarınca yüklenici firmaya ... daire verileceğini, ... dairenin tapusunun yükleniciye verildiğini, son dairenin tapusunun ise iskan belgesi alınıp kat mülkiyet tapularının verilmesinden sonra devredileceğini, ancak davalı yüklenicinin...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; taşınmaz satım sözleşmesi sonrası taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Davacı davasında davalı ile aralarında 01.06.2009 tarihinde Düzenleme Şeklinde Arsa Karşılığı Daire ve Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiğini, tapuda adına kayıtlı taşınmazı sözleşme gereğince davalı yükleniciye inşaat yapılmak üzere teslim ettiğini, bundan sonra davalının arsa üzerinde bulunan 120 m2 yüzölçümündeki tek katlı kargir binayı yıktırdığını ancak sözleşme tarihinden ve arsanın inşaat yapmaya hazır bir şekilde tesliminden itibaren 4 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen davalı kooperatifin inşaat ruhsatı alarak inşaata başlamadığını belirterek sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak feshedildiğinin tespiti ile arsanın kendisine teslimine, arsa üzerindeki binanın yıkılması nedeniyle şimdilik 30.000,00 TL maddi tazminat ile sözleşmenin ifa edilmemiş olmasından dolayı kira kaybı zararı nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın ve ayrıca 5.000,00 TL'de manevi tazminat ile sözleşmedeki cezai şart bedelinden şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini...

              Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda 01.09.2003 tarihli sözleşme ile kiracı olup, Temmuz 2004-Kasım 2005 arası aylar kirasını ödemediğinden hakkında icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe kira paralarını düzenli şekilde ödediğini, kira borcunun bulunmadığını, temerrüde düşürülmeden faiz istenemeyeceğini ileri sürerek itiraz ettiğini, ancak kira sözleşmesine ve kira miktarına karşı çıkmadığını, bu durumda kira borcunun olmadığını kanıtlaması gerektiğini, sözleşmede kira paralarının ne zaman ödeneceği kararlaştırılmış olduğundan faiz istemlerinde de haklı olduklarını belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, ödeme emri ile verilen otuz günlük süre içinde ödemede bulunmayan davalının temerrüt nedeniyle tahliyesini ve % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, sadece yemin deliline dayandıklarını, başkaca delillerinin olmadığını beyan etmiştir....

                Bilahare Dairemizin 18.11.2014 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

                  Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece ıslahla arttırılan tutar da gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı davasında, 11.02.1993 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi uyarınca kendisine verilecek bağımsız bölümleri davalı satıcı-yüklenicinin süresi içinde teslim etmediği, eksik ve ayıpları gidermediği iddiası ile gecikme tazminatı ve eksik iş bedelinin tahsili istemi ile alacak davası...

                    Merkez Alt Gelir Grubu projesinden 31.07.2006 tarihinde yapılan sözleşmelerle daire satın aldığını, yapılan sözleşmede dairenin teslim süresinin 16 ay olarak belirlendiğini, dairenin bu süre bu süre geçtikten 8 ay 26 gün sonra 25.08.2008 tarihinde teslim edildiğini, dairenin geç teslim edilmesi nedeniyle kira kaybının olduğunu ileri sürerek, fazla hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500 TL kira tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı konutun kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini, bu nedenle kira tazminatı ödemesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu