Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İş bölümü sorunu, öncelikle irdelenmelidir. ( HMK m.352). Dava konusu uyuşmazlık ve istinaf istemi; İİK'nun 72.maddesine dayanılarak açılmış, menfi tespit isteğine ilişkin olup, davacı dava dilekçesinde özetle; davalının 01/04/2015 günlü düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak, aleyhine kira alacağına ilişkin olarak takip başlattığını, oysa takibin dayanağını oluşturan sözleşmenin tarafı olmadığını ileri sürerek, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini talep etmiştir....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacıya, tahsis edilen bağımsız bölümlerin geç tesliminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin yukarıda yazılı kararı ile, davacının çektiği ihtar içeriği itibarıyla 31.12.2012-2013/Mayıs arasındaki döneme ilişkin kira kaybının talep edebileceği, dairelerin şerefiye pay hesaplarının 31.12.2012-2013/Mayıs dönemini kapsamadığı, davacının yoksun kaldığı kira bedelinin 59.600,00 TL olduğu gerekçesiyle lk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile 59.600,00 TL'nin davalı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece benimsenen kök ve iki ayrı ek rapora göre, taraflar arasındaki satım sözleşmesine göre, satım konusu bağımsız bölümlerin geç teslim edilmediği, bu nedenle davacının geç teslime dayalı kira parası zararının dayanağı olmadığı, ancak davalının eksik ve ayıplı imalatı nedeniyle davacının uğradığı zararın 223.756,91 TL olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      bina ile ilgisinin olmadığı, davacı tarafın açıkça kötü niyetli ve samimiyetsiz olduğunu, davacı şirketin, kira sözleşmesine istinaden 20 yıl süreyle bu binada kiracı olarak bulunacağını, 20 yıl sonra tahliye edilirken yapılan bütün tadilat ve dekorasyonların eskimiş olacağını, bu nedenle de davalı yönünden bir zenginleşmenin söz konusu olamayacağını, davacı şirketin kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı şirketin finansman ihtiyacı olduğunda binadaki hisselerini devrettiğini, taşınmaz hisselerini devralan yeni maliklerin Büyükçekmece ......

        ın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden oturdukları, davacının gönderdiği tahliye emrinin .... ve ....'a 06.09.2010 tarihinde tebliğ edildiği, tahliye emrinde 15 günlük süre verildiği, bu durumda İcra İflas Kanununun 134 ve 135.maddeleri uyarınca 22.09.2010 tarihinden itibaren davacının ecrimisile hak kazandığı, aylık kira gelirinin 525 TL olduğu gerekçesiyle 22.09.2010-30.09.2010 tarihleri arasındaki 8 günlük kira geliri karşılığı olan 140 TL ecrimisilin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir Karar, davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...

          Noterliğince 27.01.2020 tarih ve 01693 yevmiye no ile ihtarname keşide edildiğini, bu nedenle taşınmazın tapusunun her türlü takyidattan ari olarak müvekkiline devrini, taşınmazın devri mümkün değil ise vaad edilen bağımsız bölümün rayiç değer üzerinden değerinin ödenmesini, müvekkiline satışı taahhüt edilen ve bedeli peşin ödenen ı blok, tespit ettiğimiz kadarıyla projede "f konut bloku" olarak değişmiş olduğundan ı blok 60 no'lu bağımsız bölümün karşılığı olan taşınmazın (f konut blok 60 no'lu bağımsız bölüm veya sözleşmeler gereğince tespit edilen blok ve bağımsız bölümün tapu kaydının davalı adına terkini ile tmk m. 716 gereği müvekkil adına her türlü takyidattan ari olarak tescilini, sözleşme revizyon protokolü uyarınca taşınmaz inşaatındaki gecikmeden dolayı müvekkiline ödenmesi taahhüt eden tazminatın ödenmesini, davaya konu taşınmazın geç tesliminden kaynaklı olarak müvekkilinin kira kaybı alacağının tazminini, davalı tarafından mal kaçırılması yahut hacizler nedeniyle icradan satışı...

          Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davaya konu taşınmazın geç tesliminden kaynaklı kira kaybı tazminatı olan 1.259,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı değer kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı Yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL'ye çıkarılmıştır....

            bir bölümünün dava konusu bina ile ilgisinin olmadığı, davacı tarafın açıkça kötü niyetli ve samimiyetsiz olduğunu, davacı şirketin, kira sözleşmesine istinaden 20 yıl süreyle bu binada kiracı olarak bulunacağını, 20 yıl sonra tahliye edilirken yapılan bütün tadilat ve dekorasyonların eskimiş olacağını, bu nedenle de davalı yönünden bir zenginleşmenin söz konusu olamayacağını, davacı şirketin kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı şirketin finansman ihtiyacı olduğunda binadaki hisselerini devrettiğini, taşınmaz hisselerini devralan yeni maliklerin Büyükçekmece......

              denildiği, davalı şirketin bu projede arsa sahibi konumunda olup, projenin imalat, satışı-pazarlama teslim vs.her türlü sorumluğunun diğer davalı yüklenici üzerinde olduğu, davalı Emlak Konut GYO AŞ'ye husumet yöneltilemeyeceği, davacının kira kaybı talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, geç teslimden ve tazminattan sorumluluğu kabul anlamına gelmemek kaydıyla taraflar arasında yapılan sözleşme gereği her türlü ayıp, kusur, geç teslim, eksik imalatlardan doğabilecek muhtemel zararlar diğer davalı olan yüklenicinin sorumluluğunda olduğu bu nedenle davalı şirkete sorumluluk izafe edilemeyeceğini, davanın pasif husumet ehliyeti yönünden usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesi istemiştir. Dava, taşınmaz satış sözleşmesine konu "konutun" geç tesliminden kaynaklı kira tazminatı isteğine ilişkindir....

              Tüm dosya kapsamına göre davacının geç teslim nedeniyle kira kaybı zararının ---tarihleri arasında taşınmazın satılamamasından kaynaklanan zararının ---olduğu anlaşılmış olup açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu