Alıcının, satıcıdan isteyebileceği zarar ise, "menfi zarardır. (Örneğin, alıcının, satım sözleşmesinin kuruluşu ve ifası için yaptığı ve artık kendisi için tamamen boşa gitmiş sayılan giderler. Borçlar Kanunu madde 192/4) Hemen belirtilmelidir ki, alıcının, satılanın tamamen zaptı halinde satıcıya karşı ileri sürebileceği bu istemlerin kabul edilebilmesi için, satıcının kusurlu olup olmaması, sonuca etkili değildir. Zira satıcının bu konudaki sorumluluğu, kusursuz sorumluluktur. Bununla beraber satıcı, menfi zarar dışında, hiç bir kusurun kendisine yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alıcının, satılanın zaptı yüzünden uğradığı diğer her türlü zararlarını da ödemekle yükümlüdür. (Borçlar Kanunu Madde 192/son fıkra). Somut olayda, davacının 29.03.2006 tarihinde davalıdan noter satış sözleşmesi ile satın alıp, adına tescil ettirdiği aracın, gümrük işlemlerine tabi tutulmadan kaçak yollarla ülkeye getirilmiş olması nedeniyle, 10.03.2010 tarihinde zapt edildiği uyuşmazlık konusu değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki satıcının açtığı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 11.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/6202 sayılı dosyası üzerinden yapılan takip sonucu alacağına karşılık davalıya ihale edildiğini, borçlu olmadığına ilişkin açtığı menfi tespit davasının reddine karar verildiğini, ancak kararın temyiz edildiğini, bahse konu menfi tespit davasının kabulü halinde davalı adına oluşan kaydın yolsuz hale geleceğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, aşamada taşınmazın satışı üzerine HMK'nın 125. maddesi uyarınca taşınmazı satın alan şirket ve davacının ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Davalı ..., icra takibinin kesinleştiğini ve davacıya ait taşınmazı alacağına mahsuben devraldığını, davacının tebligatın iptali ve ihalenin feshi için açtığı davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, menfi tespit davasının da reddedildiğini; davalı ......
Davalı ..., davacı yanca daha önce açılan menfi tespit davası kesinleşmemiş ise derdest halde bulunup bu yönden davanın reddi gerektiği gibi öte yandan davacının 05.07.2011 tarihinde icra dosyasına takibe konu borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğu ve taahhüde konu 53.750,00 TL'nin tamamının da davacı yanca ödenmediğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Davalı banka vekili, davacının takibe dayanak sözleşmede kefil olarak yer aldığı takibe itiraz etmeyerek, takibin kesinleştiği gibi takiple ilgili açtığı menfi tespit davasından da feragat ettiğini ve feragat nedeniyle verilen red kararının halen kesinleşmediğini bu nedenle istirdat davası açmakta davacının hukuki yararı da bulunmadığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İİK 89. maddesi uyarınca 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine 7 gün içerisinde itiraz edilmemesi sebebiyle borç zimmetinde sayılan üçüncü kişi İİK 89/3. maddesi gereğince 3. haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açtığı takdirde bu davada üçüncü kişi takip borçlusuna borçlu olmadığını ispata yarar delil ve bilgileri açmış olduğu Menfi tespit davasın sunmak zorundadır." Mahkememizce yapılan yargılama, yukarıda izah edilen nedenler, tarafların talep ve beyanları, celp edilen yazı cevapları, Kemer İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası ile dosyamız bir bütün olarak birlikte değerlendirildiğinde; Uyuşmazlık Konusunun Kemer İcra Müdürlüğünün ... sayılı esas sayılı dosyasından ile bağlantdılı olarak İİK 89/3 maddesinden kaynaklı Menfi tespit davasıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/10/2018 NUMARASI: 2016/135 Esas - 2018/992 Karar DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12.02.2021 İstinafa konu uyuşmazlığın, zmss sigorta poliçesi uyarınca sigortalının sigortacısına açtığı menfi tespit istemine ilişkin olduğu; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 06/07/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "Tarafların tacir ve işin ticari işletmeyle ilgili bulunmadığı İcra ve İflas Kanununun 89. maddesinden kaynaklanan menfi tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar " ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.-.9.-40. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.-.9.-40. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/322 Esas KARAR NO : 2022/426 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04.02.2021 İŞL. KALDIRILMA TARİHİ : 14.10.2021 KARAR TARİHİ : 06/05/2022 Davacı vekilinin açtığı ... esas sayılı dava dosyasının ... günlü duruşmasında verilen tefrik kararı uyarınca Mahkememizin 2022/322 esasına kaydedilen dava dosyası incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı menfi tespit davasının 14.10.2021 günlü duruşmasında 20.12.2018 vadeli, 23.400,00 TL. Bedelli, keşidecisinin ..., alacaklısının ... A.Ş: olduğu senede yönelik davasının HMK. 150....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin fason mal alım sözleşmesi uyarınca dava dışı ...AŞ.’ne verdiği çeklerin davalı tarafından icra takibine konulduğunu, müvekkilinin...AŞ.aleyhine açtığı davanın lehlerine sonuçlandığını, müvekkilinin davalı bankaya borcu bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, dava dışı......
Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, ... 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....
Davalı ...Ltd.Şti. vekili, müvekkilinin davacı şirkete borçlu olmadığının tespiti istemi ile menfi tesbit davası açmış,mahkemece davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece, toplanan delile göre davalı ...Ltd.Şti.'nin davacı şirkete 3.551,90 TL borçlu olduğunun tesbiti ile davacının açtığı tasarrufun iptali davasının kabulü ile bu miktar alacak ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş; hüküm, davacı ...Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir....