"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit hukukuna ilişkin davada Sandıklı Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İ.İ.Y.'nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı hakkında 3.358.00.-YTL. asıl alacak 13.800.00.-YTL. işlemiş faiz için icra takibi yapıldığı, davacının asıl alacak ve faiz toplamı olan 17.159.00.-YTL. değer gösterip, harcını yatırarak Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit istemine ilişkin davada Sandıklı Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İ.İ.Y.'nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı hakkında 2.739.00.-YTL. asıl alacak 12.812.00.- YTL. işlemiş faiz için icra takibi yapıldığı, davacının asıl alacak ve faiz toplamı olan 15.552.00.- YTL. değer gösterip, harcını yatırarak Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit istemine ilişkin davada Sandıklı Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İ.İ.Y.'nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı hakkında 3.317.00.-YTL. asıl alacak 13.683.00.- YTL. işlemiş faiz için icra takibi yapıldığı, davacının asıl alacak ve faiz toplamı olan 17.000.00.- YTL. değer gösterip, harcını yatırarak Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'...
Mahkemece, davacının 2. haciz ihbarnamesine 11/08/2014 tarihinde itiraz ettiği, buna karşın davalının 09/09/2014 tarihinde 3.haciz ihbarnamesi çıkardığı ve bu ihtarnamenin 20/09/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, bunun üzerine davacının icra hukuk mahkemesinde 09/10/2014 tarihinde şikâyet davası açtığı ve 02/10/2014 tarihinde işbu davayı açtığı, her ne kadar icra hukuk mahkemesince yapılan yargılamada şikâyetin kabûlüne ve 3.haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmiş ise de, davacının işbu davayı icra mahkemesine dava açmadan önce açtığı, icra mahkemesine açılan dava işbu davadan önce açılmış olsa bile, icra mahkemesince nasıl bir karar verileceğini önceden bilmesinin mümkün olmadığı ve icra mahkemesindeki davanın reddi halinde eldeki menfi tespit davasına devam etmekte hukukî yararın bulunduğu ancak 3.haciz ihbarnamesi icra mahkemesince iptal edildiğinden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda davacıların takibin geri kalan kısmından dolayı borçsuz oldukları anlaşıldığından menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılmıştır. Mahkemece, menfi tespit davalarında da davanın kısmen kabulüne karar verileceği düşünülmeden davanın tamamen reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle davacılara eksik dava harcını tamamlattırmak ve dosya kapsamına göre yukarıda belirtildiği gibi menfi tespit davalarının mahiyetine uygun karar vermektir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince, davacının menfi tespit talebinin satıcının sorumlu olduğu %3 bakımından kabulü gerekirken, davanın tamamen kabulüne dair karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü gerekmiştir. Menfi tespit davalarında, dava, alacaklı lehine sonuçlanır ve davalı borçlunun icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğu tespit edilirse İİK'nın 72/5 maddesi uyarınca haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatına hükmedileceği hüküm altına alınmış ise de, somut olayda davalının icra takibine girişmekte kötü niyetli olduğu sabit görülmediğinden, ilk derece mahkemesince davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından bu karar istinaf edilmemiştir. Aynı gerekçeyle, Dairemizce davacı yararına tazminata hükmedilmemiştir. Davalı tarafça ise, davanın reddi ile birlikte %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep edilmiştir....
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, İİK madde 89/1 gereğince açılmış menfi tespit davasıdır. Eldeki dava İİK 89. maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. İİK'nun 89. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasında görev alacaklı ile borçlu arasındaki borcun niteliğine göre değil, borçlu ile borçluya borcu olduğu ileri sürülen ve kendisine İİK'nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen davacı arasındaki borç ilişkisinin niteliğine göre belirlenir. Bu borç ilişkisinin niteliği ticari ise görev ticaret mahkemesine aittir. Davacı ile davalı kişi arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/15365 esas 2016/3253 karar ve yine 19. Hukuk Dairesinin 2016/3568 esas 2016/6425 karar ve ... BAM 23. Hukuk Dairesinin 2018/2249 esas ve 2022/90 karar sayılı ilamları) İİK 89....
İcra Müdürlüğü’nün 2010/9676 E. sayılı dosyalarına yönelik menfi tespit ve istirdat davasıdır. Dava dilekçesinde yapılan açıklamalarda davacının her iki takip dosyasına yönelik ne miktarda menfi tespit davası açtığı açıklanmamış, ancak 100.-TL üzerinden harç yatırılarak menfi tespit davası kısmi olarak açılmıştır. Menfi tespit davasının kısmi olarak açılması usulen mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacının dava konusu yaptığı her iki takip dosyasında kendisinden talep edilen alacak miktarlarından ne kadarı için menfi tespit davası açtığı açıklattırılmalı ve yapılan bu açıklamaya göre eksik harç tamamlattırılarak yargılamaya devam edilmelidir. Dava dosyasında, davacının takip öncesi sebeplere dayanarak kendisinden sorumlu olduğu miktarlardan daha fazla talepte bulunulduğunu iddia ettiği, ayrıca takip sonrası menfi tespit sebebi olarak, yaptığı harici ödemelerin de icra dosyasına yansıtılmadığını iddia ettiği görülmektedir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı 2014/1177 esas sayılı menfi tespit davasının kabulüne ilişkin verilen kararın, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından 03/10/2017 tarihinde onandığı, karar düzeltme isteminin de 27/02/2018 tarihinde reddedildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan; her ne kadar davalı ... iyi niyetli olduğu savunmasında bulunmuş ise de; çekişmeli taşınmazların Mehmet Hanife tarafından 11/09/2008 tarihli resmi akitle davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiği, akit tablosunda hem alıcı hem satıcının ‘... sokak 21/1 ... ...’ adresini gösterdikleri, her ne kadar davalı ... adrese ilişkin bu durumun tapu memurunun hatasından kaynaklandığını ileri sürmüşse de, gerçek adresin bu olmaması halinde, tapu memurunu uyarması gerekirken bunu yapmamış olması, akitteki adresin doğru olduğunun kabulünü gerektirmektedir. Bu da, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerinin delilidir....
Şirketine karşı açtığı menfi tespit ve istirdat davasının reddine, davalı Tam Factoring A.Ş.'ne karşı açtığı istirdat davasının reddine, birleşen dava yönünden ise, davalı Özakıncılar.. Ltd. Şirketine karşı açtığı menfi tespit davasının derdestlik sebebiyle, HMK'nın 114/1-ı ve 115/2. maddelerince usulden reddine, davalı ... Factoring A.Ş.'ne karşı açtığı menfi tespit davasının dava açıldıktan sonra davaya konu 23/01/2016 keşide tarihli 16.200,00 TL bedelli çekin davalı Özakıncılar .. Ltd. Şti. tarafından bedeli ödenerek davalı ...Ş.'den iade alındığı anlaşıldığından konusu kalmayan davanın esası hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve birleşen dava çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir....