Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dairemiz bozma kararı uyarınca geçerliliği kabul edilen satış vaadi sözleşmesine dayanılarak hüküm tesis edilmiştir. Ancak davacıların dayandığı satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde; 27, 28, 29, 30, 31, 32, 84 ve 85 sıra numaralı tapuda kayıtlı taşınmazların satışının vaat edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar bu taşınmazların kadastro tespiti sırasında 70 adet parsele bölündüğünü belirterek tapu iptali tescil istemişlerdir. Mahkeme Kadastro Kanununun 13/b maddesi hükmü uyarınca davacıların 10 yılı aşkındır taşınmazları kullandıkları gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Ancak, davacılar satış vaadi sözleşmesine dayanmışlar ve kadastro tespitinden sonra oluşan taşınmazlarda sözleşme kapsamında kalanların tapusunun iptalini istemişlerdir. Kadastro Kanununun 13/b maddesi aynı kanunun 33/3 maddesi uyarınca daha sonra genel hükümlere göre açılan davalarda uygulanabilecek hükümlerden değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.02.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar satış vaadi sözleşmesinin alınan borç paraya karşılık teminat amacıyla düzenlendiğini açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava red edilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Davalıların taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin iptali için açtıkları davanın aynı yer 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.02.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar satış vaadi sözleşmesinin alınan borç paraya karşılık teminat amacıyla düzenlendiğini açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava red edilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Davalıların taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin iptali için açtıkları davanın aynı yer 2....
Somut olaya gelince; davacının dayanağı 04.01.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne 06.12.2010 tarihinde şerh edilmiştir. Taşınmaz, satış vaadi borçluları davalılar ... ve ... adına 1/2 hisse itibariyle tapuda kayıtlı iken, taşınmazın son maliki ve davacının oğlu olan diğer davalı ...’e satış vaadi şerhi ile yükümlü olarak 17.08.2011 tarihinde resmi satışı yapılmıştır. Yukarıda açıklandığı gibi satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmekle lehine şerh konan kişi satış vaadi sözleşmesi ile edindiği kişisel hakkını güçlendirmiş, diğer bir deyimle ayni hak kuvveti kazandırmış olur. Bu hakkını sonraki maliklere karşı da ileri sürebileceğinden ve davalı ... taşınmazı satış vaadi şerhini bilerek satın almış bulunduğundan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.01.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasında ... 5. Noterliğinin 20.07.2007 gün ve 11978 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... İli, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen davalı ... yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talep ile diğer davalı yönünden reddine dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğunu, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.3.2002 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacıların ve müdahil davalarının reddine dair verilen 10.5.2005 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 7.3.2006 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av.... Akyürek, karşı taraftan davalılar vekili Av..ile müdahil davacı . Köyü muhtarı . geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. ... karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.05.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi krokisinde işaretlendiği üzere imar yolunun terkininden sonra kalan 5000 m2’lik kısma ait tapu kaydının iptali ile bu bölümün ifraz edilerek davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada 05.03.2009 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....
NOTER SATIŞ VAADI SÖZLEŞMESINE DAYALI TAPU IPTALI VE TESCIL HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE KADASTRO KANUNU (3402) Madde 12 "İçtihat Metni"Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen 09.02.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden söz edilerek dava reddedilmiştir. Tapulama sırasında 3335 m2 yüzölçümündeki 39 parselin 1/2payı davalılar miras bırakanı T..... Y.... adına tespit görmüştür....
Dosyada yer alan 210 ada 5 sayılı parsele ait tapu kayıt örneğinden kaydın 26.3.1997 tarihindeki tahsise dayanılarak davalı adına oluştuğu anlaşılmaktadır. Köy Yerleşim Alanı Uygulama Yönetmeliğinin 14. maddesinde "peşin veya taksitle satılan arsalar 10 yıl müddetle konut veya zirai kredi veren kuruluşlar dışında rehin ve diğer ayni haklarla takyit edilemez, miras yoluyla intikal işlemi hariç, devir-temlike, satış vaadi sözleşmesine, taksime, şuyuun giderilmesi talebine konu olamaz… …" hükmüne yer verilmiştir. Görülüyor ki; 10 yıllık takyit süresi içerisinde yapılan satış vaadi sözleşmesi mahkemenin kabulünün aksine hüküm ve sonuç doğurmaz. Böyle olunca, tahsisten itibaren 10 yıllık süre içerisinde yapılan satış vaadi sözleşmesine dayanılamayacağından davanın reddi yerine istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....