Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava hukuki niteliği itibarıyla satış işleminin muvazaa nedeniyle iptali istemi olarak kabul edilmiş, dava konusu taşınmazın satış bedeli olarak 90.000.00YTL'nin ödendiği, davacı tarafından aciz vesikası yada geçici aciz vesikası ibraz edilmediği, bu durumda sabit olmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanısıyla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf davalı borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla (muvazaalı biçimde) taşınmazını 3.kişiye sattığını, 3.kişinin de 4.kişiye satış yaptığını açıklayarak alacağın tahsilini sağlamak amacıyla dava açmıştır. Bu dava tasarrufun iptali davası biçiminde de vasıflandırılabilir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamasında kabul edildiği gibi muvazaya dayalı olarak tasarrufun iptali davası açılabilir. Muvazaalı işlemin tarafları dışında kalan 3.kişi, muvazaaya dayalı davasını her türlü delille ispat edebilir....
hakkında hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan açılan ceza davası devam ederken, davaya konu taşınmazın satış işleminin, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 17.ve 18. maddeleri uyarınca hak sahibi olan davacının (satıcının) bizzat başvurusu olmadığı halde davalı ...'in işyerinde gerçekleştirildiği; resmi işlemi gerçekleştiren tapu sicil müdürü ve müdür yardımcısı olan ... ve .. Bilir hakkında açılan yukarıda sözü edilen ceza davasında davacı ...'e ait 226 parseldeki E5 blok zemin kat 3 nolu daireyi 24.9.2004 tarihinde yapılan resmi satış işleminde, davacıya (katılana) ait imha edilmiş olup kullanılmayan nüfus cüzdan fotokopisi ile vergi ve TC kimlik numaralarının yazılı olduğu belge fotokopilerinin alıcı ...'in kardeşi...tarafından getirtilmesi üzerine başlatıldığı, davacı ...'in (katılanın) talebi olmadığı halde satış işleminin davalı ...'...
Mahkemece, dava konusu satış işleminin inançlı devir olduğuna ilişkin davacı tarafça yazılı delil sunulmadığı, bu hususun tanıkla ispatının mümkün olmadığı ayrıca murisin sağlığında davalı ile imzalamış olduğu kira sözleşmelerinin bulunduğu, yine davalı tarafından devir tarihinde murisin hesabına konut bedeli açıklaması ile para gönderildiği ve aralarında taşınmaz satış bedelinin ödendiğine ilişkin yazılı kayıt bulunduğu birlikte değerlendirilerek satış işleminin gerçek bir satış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacılar vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19/10/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat...ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ......
Davalı, 24/04/2014 tarihli resmi satış senedine göre satış işleminin davacının vekili ... isimli kişi tarafından yapıldığını, vekaletnamede bu yönde bir açıklama yada talimat olmadığını, hile bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacının istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, esastan reddedilmiştir....
Somut olayda davacı, davalı ile boşandıklarını, evlilik birliği içinde davalıya devrettiği taşınmazı yönünden açtığı katkı payı alacağı davasının, işlemin satış değil gizli bağış olduğu gerekçesiyle reddedildiğini ve kararın onandığını, böylece satış işleminin mahkeme kararıyla iptal edilmiş olup, ortada resmi şekle uyularak yapılmış bir bağış işleminin de olmadığını, bir bağış önerilerinin de bulunmadığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Davacının talebinin katkı payı alacağından kaynaklanmadığı anlaşıldığından, Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAHİLİ DAVALI : ÇİFTLİK KÖYÜ TÜZEL KİŞİLİĞİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 172 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... köy yerleşim alanı tespit komisyonunun 22/07/2004 gün ve 2004/15 sayılı kararına dayanılarak ifraz edildiğini, ve köy tüzel kişiliği tarafından dağıtım ve satış yoluyla davalıya intikal ettiğini, 442 sayılı Köy Kanunu ek 13. madde şartlarını taşımadan yapılan tahsis işleminin mevzuata aykırı olduğunu, 4706 sayılı Kanunun 5/son maddesi gereği hazineye intikal eden yapı ve tesisleri yapanların herhangi bir hak ve tazminat talep edemeyeceklerini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış ve intikal işleminin kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada: Davacı, mirasbırakan Abdullah Uygun'un 910 ada 20 parselde kayıtlı kat mülkiyeti kurulu 4 nolu bağımsız bölümü, ölümünden kısa süre önce davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satış işleminin diğer mirasçılardan gizlenerek yapıldığını, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek satış işleminin iptali ile taşınmazın mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılardan babası olan....'ın kayden malik olduğu 2098, 4105, 4108 ve 4111 parsel sayılı taşınmazları mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak diğer davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptal ve babası İlyas adına tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, temliki yapan baba hayatta olduğundan davacının dava açma hakkı olmadığını ve satış işleminin gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, satış işleminin tarafı olan ve adına tescil istenen... hayatta iken davacının dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Davacılar vekili, ........2010 tarihinde vefat eden müvekkillerinin murisi ...’in mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı...plakalı ticari taksiyi ........2009 tarihinde torunu davalı ...’e sattığını, satış işleminin eş ve kız çocuklarından mal kaçırma amacıyla yapıldığını belirterek satış işleminin iptali ile aracın trafik kaydının iptaline, miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline, ....000 TL ecrimisil alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 1149 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un 12. maddesi uyarınca davalıya satıldığını ancak satış işleminin aynı kanun ve 355 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine aykırı olduğunu belirterek taşınmazın satış işleminin ve tapu kaydının aynı Kanun'un 11/4. maddesi uyarınca iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....