WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

    Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Selim hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak diğer davalı ...'a sattığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar ayrı ayrı, satışın gerçek olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...'ın başka bir dosyada davalı ...'in vekili olması nedeni ile mal kaçırma amacını bilerek hareket ettiğini, bu satışın muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... merkez mahallesi 7452 parsel sayılı taşınmazda 4 nolu bağımsız bölümde davalılardan ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında yürütülen takipte borca yeterli malvarlığı bulunmadığının tespit edildiğini, borçlunun adına kayıtlı taşınmazını alacaklıdan mal kaçırma kasdıyla davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini ileri sürerek, muvazaalı satışın iptaline karar verilmesini talep etmişitr. Davalı 3.kişi vekili, satışın gerçek bir taşı olduğunu müvekkilinin borçluyu tanımadığını, taşınmazın üzerindeki ipotekle birlikte satın alındığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir....

          Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davacının henüz bir alacağının oluşmadığını,satışın gerçek olduğunu savunmuştur. Mahkemece davanın BK'nun 18.maddesine dayalı olarak açılmış, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası olduğu, bu tür davalara genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerde bakılması gerektiğinden bahisle mahkemenin yetkizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına yönelik incelemede; Dava, BK'nın 18.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür iptal davalarının genel görevli Asliye (Hukuk) Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir....

            Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK'nin 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz....

            Ayrıca, davalının 18.05.2014 tarihinde satışın iptaline ilişkin işleminin iptali amacıyla davalı aleyhine davacı tarafından ... İdare Mahkemesinin 2014/1021 Esas, 2015/97 Karar sayılı dosyası ile dava açılmış ve satışın iptali işleminin iptaline karar verilmiş ve bu karar derecattan geçerek kesinleşmiştir. Tüm bu anlatılanlar ışığında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar varildi....

              ın) ... 8 İcra Müdürlüğünü 2013/3092 Esas sayılı takibine vaki itirazının iptali ile takibin 25.000,00 TL'si asıl alacak üzerinden devamına ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İcra ve İflas Kanununun İİK’nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, 516 parsel sayılı taşınmazı 1/2 sini davalı ...'dan 1/2 sini de kardeşi...'dan satın aldığını, ancak davalının konumu daha iyi olan bir yeri göstererek 516 parseli sattığını, taşınmazın devrinden sonra aldığını zannettiği taşınmazın, kendisine devredilen yer olmadığını öğrendiğini, bunun üzerine davalının yaptığı yanlışı kabul ederek satışın iptali yerine bedelden indirim yapma konusunda anlaştıklarını buna göre aldığı taşınmazın diğer 1/2 hissedarının 25.000,00 TL'lik ödemeyi kabul ettiğini ancak anılan bedelin ödenmediğini ileri sürmüştür. Davalı davanın reddi dilemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Aslan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazı satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddedilmesini istemiştir. Davalı ... Vekili, taşınmaz üzerinde ipotek olmasına göre satışın gerçek değer üzerinden yapıldığını ve muvazaa olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, katkı payının tesbiti ve muvazaalı satışın iptali isteğine ilişkin olmakla; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasını'nın 14. Maddesi uyarınca Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 25.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu