sözleşmesi olduğu hususunun sabit olmadığı sözlü veya yazılı akdi ilişki bulunduğunun delillendirilmediği talebin haksız fiilden kaynaklı zarar talebine ilişkin olduğu 6102 sayılı TTK'nın 4/1- c maddesi uyarınca saklama (vedia) sözleşmesinden kaynaklanan davaların ticari nitelikte ise de, dava konusu somut olayda yedieminlik işi, davalının ticari işletmesi ile ilgili de olmadığından ( Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2015/568 Esas, 2015/11435 Karar sayılı ilamı) bu kapsamda davacıda tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu,somut uyuşmazlığa bakma görevinin Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir....
AŞ’nin hırsıza para ödeyerek minderleri geri satın aldığını söylediğini iddia ettiği fakat davalı şirket yetkilisinin savcılık soruşturma ifadesi ve dava dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında sözlü veya yazılı saklama sözleşmesi olduğu hususunun sabit olmadığı sözlü veya yazılı akdi ilişki bulunduğunun delillendirilmediği talebin haksız fiilden kaynaklı zarar talebine ilişkin olduğu 6102 sayılı TTK'nın 4/1-c maddesi uyarınca saklama (vedia) sözleşmesinden kaynaklanan davaların ticari nitelikte ise de, dava konusu somut olayda yedieminlik işi, davalının ticari işletmesi ile ilgili de olmadığından ( Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2015/568 Esas, 2015/11435 Karar sayılı ilamı) bu kapsamda davacıda tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu,somut uyuşmazlığa bakma görevinin Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 14.04.2000 tarihli 1.740,00 TL ve 14.04.2000 tarihli 1.520,00 TL bedelli teminat mektuplarının saklama süreleri dolduğundan imha edildiği, bu nedenle risk içermeyeceği, sözleşmede faiz oranı belirtilmediğinden T.B.K'nın 88 ve 120. maddeleri uyarınca düzenlenen faiz oranlarının uygulanması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, takibin 5.717,37 TL alacak ve asıl alacağa % 17,5 oranında işletilecek temerrüd faizi ile devamına 38.503,33 TL gayri nakdi alacak yönünden, bu bedelin faiz getirisi olmayan hesaba depo edilmesine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava konusu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/35 Esas KARAR NO : 2022/668 DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/08/2015 KARAR TARİHİ : 05/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle "...Müvekkili şirket nezdinde kasko sigortası kapsamında sigortalı olan ... plakalı aracın 02/02/2014 tarihinde ...'...
yasağı ve sır saklama sözleşmesine aykırı olduğunu ileri sürerek rekabet yasağının ihlali durumunda sözleşmede belirlenen cezai şart ve tazminat ilişkin şimdilik 1.000,00 TL cezai şart ve 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle cezai şarta ilişkin talebini 11.144,00 TL'ye olarak belirlemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 04/02/2022 NUMARASI: 2021/602 Esas 2022/57 Karar DAVANIN KONUSU: Tazminat (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR YAZIM TARİHİ:08/09/2022 İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 04/02/2022 tarihli ve 2021/602 Esas 2022/57 Karar sayılı dosyasında verilen karar; vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Gereği Görüşülüp Düşünüldü: Davacı; davalı sitede yer alan "..." isimli işyeri çalışanı olduğunu, davalı site yönetimine ait ve diğer davalı Güvenlik şirketinin güvenliğini sağladığı açık otoparka bıraktığı motosikletinin çalınması sebebiyle uğradığı zararın tazminini talep ve dava etmiştir. Davalı güvenlik şirketi; kendilerine atfı kabil bir kusurları bulunmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, saklama sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı 2015 yılında hasat edilen narların soğuk hava deposunda saklanması konusunda sözleşme yapmıştır. Sözleşme başlığında kira sözleşmesi yazılsa da içeriğine göre bu sözleşmenin vedia sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır. Sözleşme saklama (vedia) sözleşmesi niteliğinde olmakla TBK'nın 146. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. (Y. 17. H.D 2018/5730 Esas 2018/12574 Karar sayılı ilamı). Dava zamanaşımı süresi içerisinde açıldığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde değildir. Ancak; Sözleşme davalılardan ... A.Ş ile yapılmıştır....
Talep edilen alacak, TBK'nın 561 ve devamı maddelerinde düzenlenen saklama (vedia) sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlenmesine ilişikin olup, açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde saklayan ücret isteyebilir. TBK'nın 579. maddesinde, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu düzenlenmektedir. Anılan Kanunu'n 580 maddesi hükmü ise, işletenler, kendilerine bırakılan veya konaklama yerlerine, garaj, otopark ve benzeri yerlere konulan eşya veya hayvanlar üzerinde, ücretlerini veya saklama giderlerinden doğan alacaklarını güvenceye almak için hapis hakkına sahip olduğunu düzenlemektedir. Somut olayda, davacıya ait olan aracın dava dışı kişi tarafından kullanımı sırasında kazaya karıştığı, sonrasında emniyet görevlilerince davacının işlettiği otoparka bırakıldığı hususları dosya kapsamıyla sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın reddine ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/10/2010 günlü 2009/68 Esas, 2010/575 Karar sayılı kararı Yargıtay 13. Hukuk Dairesince temyizen incelenerek, dairenin 16/01/2012 günlü 2011/5952 Esas 2012/277 karar sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiştir. Şimdi ise karar düzeltme istenilmektedir. 12/05/2011 günlü YBGK kararı uyarınca iş bu dosyanın karar düzeltme isteminin incelenmesini aynı daireye ait olduğu anlaşılmış ise de Yargıtay 13. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanılığına GÖNDERİLMESİNE, 21/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 14.04.2000 tarihli 1.740,000 TL ve 14.04.2000 tarihli 1.520,00 TL bedelli teminat mektuplarının saklama süreleri dolduğundan imha edildiği, bu nedenle risk içermeyeceği, sözleşmede faiz oranı belirtilmediğinden TBK'nın 88 ve 120. maddeleri uyarınca düzenlenen faiz oranlarının uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.03.2015 tarih 2014/15946 E. - 2015/3516 K. sayılı kararıyla davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin temyizi yönünden ise, dava konusu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğundan faiz hükümleri yönünden 6098 sayılı TBK'nın 88 ve 120. maddelerinin uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmadığından, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir....