Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında olup, ispat yükü davalı alacaklıdadır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono, alacağın varlığını üçüncü kişilere karşı ispata yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen iflas sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün reddine ilişkin Dairemizin 27.03.2013 gün ve 2013/1232 esas, 2013/1909 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalıların garameye sokulduğunu, oysa davalı ...’in alacağının muvazaaya dayalı olduğunu, diğer davalı Vergi Dairesinin alacağının da dava dışı şirketin vergi borcundan kaynaklandığını ve gerekli usullere uyulmadan taşınmaza haciz konulduğunu iddia ederek davalıların sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
MAHKEME KARARI Mahkemenin 04.11.2014 tarih ve 2011/162 E., 2014/461 K. sayılı kararı ile, davacının işbu davadaki iddialarının önceki açmış olduğu muvazaa iddiasına dayalı davada ileri sürdüğü gerekçelere dayandığı, ancak taşınmazların farklılığı ve buna göre farklı tarihlerde düzenlenmiş sıra cetvelleri olsa da takip dosyalarındaki alacakların tahsiline yönelik takip işlemlerinin devam ettiği ve bu nedenle önceki sıra cetveline itiraz edilmemesi durumunda aynı alacağa yönelik düzenlenen sıra cetveline itiraz hakkı kaybedileceği, bu aşamadan sonra muvazaaya dayalı itirazların sunulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Onama Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Yargıtay 23. (Kapatılan) Hukuk Dairesi'nin 09.12.2015 tarihli 2015/2910 E., 2015/7973 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. B. Karar Düzeltme 1....
Düzenlenen sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m.142/1), yalnız sıraya ilişkin ise icra mahkemesinde (İİK m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayetçi vekili, şikayet dilekçesi kapsamında ve özellikle sonuç kısmında alacağın esasına yönelik muvazaa iddiasında bulunmadan, şikayet olunanın takip dosyasındaki ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlük sebebiyle geçerli bir kesinleşmiş takip ve dolayısıyla geçerli bir haciz bulunmaması nedeniyle paylaşıma konu paradan pay alamayacağını ileri sürerek, yalnız sıraya itiraz etmiştir. HMK'nın 26/1. maddesi gereğince "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez."...
Davalı şirket vekili, davacı yanın mükellefiyetler listesine itiraz etmediğini, ipotekli alacağın sıra cetveline girmeksizin ödeneceğini, sıra cetveline kayıtlı olmayan müvekkili hakkında sıra cetveline itiraz davası açılamayacağını; temlik eden ... ... AŞ'nin kefalet borcunun dava dışı ... Uluslararası ... Paz. A.Ş. tarafından ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, davacı vekili kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Sözleşmelerin kurucu unsuru tarafların iradesidir ve bu iradenin açıklanması için takip edilen yöntem “şekil” olarak adlandırılır....
Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının, müvekkilinin borçlu hakkında giriştiği icra takibinin iptalini talep etmekte hukuki yararı olmadığını, aktif dava ehliyeti de bulunmadığını, bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan ve aktif husumet yönünde reddi gerektiğini, davacının müvekkilinin gerçekten alacaklı olmadığı iddiasına sıra cetveline itiraz davasında verilen karar olarak beyan etmesinin anlaşılabilir olmadığını, sıra cetveline itiraz davalarında dava taraflarının alacaklarının varlığını ispatının son derece sıkı koşullara bağladığını, çek, senet, bono, ödünç senedi gibi yazılı belgelere itibar edilmediğinin ortada olduğunu, sıra cetveline itiraz davasına mahsus olan alacağın varlığı ve miktarının ispat edilmesi koşullarının genellemesinin, tüm davalarda uygulanmasının mümkün olmadığını, sıra cetveline itiraz davasında alacağın kambiyo senedine dayandırılmasının yeterli görülmemesinin müvekkilinin borçludan alacaklı olmadığı anlamına...
Genel mahkemelerde görülmesi gereken muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ise davanın kabulü halinde sıra cetvelinin iptaline ya da davanın taraflarının sırasının değiştirilmesine veya davalının alacaklı olduğu takibinin veya haczinin iptaline karar verilmesi mümkün olmayıp kıyasen uygulanan İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca sadece sıra cetvelinde davalıya ayrılan satış bedelinin yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacıya tahsisine, artan para olması halinde davalıya verilmesine karar verilmesi gerekir. Bu tür davalarda, davanın kabulü halinde tespit değil, eda hükmü kurulmalıdır....
İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayetyoliyle icra mahkemesine arzolunur.” hükümlerine yer verildiği görülecektir. 20. Sıra cetveline karşı koymak isteyen alacaklı (bu konudaki takip hukuku kurallarının yanlış uygulandığını iddia etmeyip) sıra cetveline alınmış olan bir alacaklının alacağına veya onun sırasına (veya hem alacağına hem de onun sırasına ) itiraz etmek istiyorsa, o zaman sıra cetveline karşı, mahkemede itiraz yoluna başvurması, yani o alacaklıya karşı genel mahkemede dava açmalıdır (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara, 2013, s. 730 vd.). Sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı yoktur. İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede ileri sürülmelidir....
Davalı vekili, sıra cetvelinde 10'ncu sırada yer alan davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, sıra cetveline ilişkin davaya bakma görevinin İcra Mahkemesi'ne ait olduğunu, alacağın muaccel olmadığı itirazının borçlu ve alacaklı arasında görülebilecek itirazlardan olduğunu, davacının borçlu ile ticari ilişkisi olmadığı ve alacağın muvazaalı olduğu iddialarının dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme'ce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı alacağının sıra cetvelinin 10'ncu sırasında yer aldığı, ikinci sırada yer alan alacakla ilgili herhangi bir itirazı olmadığına göre sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararının bulunmadığı, davalı alacağının muvazaalı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalıya sıra cetvelinde pay ayrılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temsil edilmiş ise de konusu itibariyle bu isteğin reddiyle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava dava dışı borçlu şirkete ait ... adlı geminin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sırada yer alan gemi adamlarının alacaklarının muvazaaya dayalı olduğu iddiasıyla açılan sıra cetveline itiraz davasıdır....