Mahkemece davalının borçlu şirketten alacağını kesin ve inandırıcı olarak ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, sıra cetvelinde davalıya düşen bedelin alacağı oranında davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Muvazaa iddialarına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında kural olarak ispat külfeti davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı noterde düzenlenen rehinli borç sözleşmesi ile alacağını kanıtlamış olmasına ve davalının alacağının oluştuğu bir başka anlatımla rehin sözleşmesinin yapıldığı tarihte davacı şirketin borçludan bir alacağı bulunmamasına, bu nedenle davalının davacının alacağına yönelik muvazaa yapmasının mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2021 NUMARASI : 2019/104 E-2021/45 K DAVA KONUSU : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) KARAR : Milas 1....
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Diğer temyiz itirazları ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....
İİK'nın 142/1. maddesinde "Cetvel suretinin tebliğinden 7 gün içinde her alacaklı takibin ... edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, alacağına itiraz edilen davalıda olup, davacının haklı görülmesi halinde davalıya isabet eden miktarın faiz ve masrafları da nazara alarak davacının alacağına yeter miktarda davacıya özgülenmesine ve artan bir miktar olması hâlinde ise, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilir. Mahkemece, davacı alacaklının haciz tarihlerine göre sıra cetvelinde geri sıralarda olduğu ve itiraz davası açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklanan ilke gereği davacının dava açmakta hukuki yararı vardır....
Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı ../.. S.2. muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Diğer anlatımla, muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının İİK'nın 100. maddesine dayalı beyan ve itirazlarının sıra cetveline itiraz niteliğinde olmayıp muvazaa niteliğinde olduğu, aynı zamanda tacir olan davacının taşınmaz kaydındaki haciz şerhini görerek, bilerek ipotek tesis ettirdiği, davalının alacağının gerçek bir alacak olup davacının muvazaa iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğu, davanın sıra cetveline itiraz davası niteliğinde olmayıp olumsuz tespit davası niteliğinde bir dava olduğu, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin ........2012 tarih ve 2012/4564-2012/6757 E-K sayılı ilamıyla bozulmuştur....
İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava sıra cetvelinin iptali ile 170.000,-YTL.nin davacıya ödenmesi istemine ilişkindir . İcra Mahkemesince davanın hem muvazaaya dayalı olduğu ve hem de sıraya yönelik bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 142 nci maddesi uyarınca sıra cetveline yönelik itirazlar kural olarak genel mahkemelerde görülür; eğer itiraz sadece sıraya yönelikse görev icra mahkemesinindir. Davacı yanca sıraya yönelik şikayetler dışında muvazaa iddiası da bulunduğundan icra mahkemesince verilen görevsizlik kararı yerindedir....
maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olmadığı yine icra Müdürlüğünce İİK'nun 140/1 maddesi kapsamında düzenlenen bir sıra cetvelinin bulunmadığı davacının talebinin TBK'nun 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemi olduğu, genel muvazaa davalarında ispat yükünün muvazaayı iddia eden davacıda olduğu, davacının muvazaa iddiasını ispatlayacak herhangi bir delil, belge ve tanık bildirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. .../......
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı alacaklıların dava dışı ( birleşen davada davalı olarak yer alan) borçlu T7 aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak yaptığı takibinin davacı alacaklıdan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı ile hareket ettikleri ileri sürülmektedir. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklı üzerinde olduğu, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı, davalının borçludan olan alacağının varlığını ispata yönelik yeterli delil de ibraz edemediği, sıra cetvelinin düzenlendiği İmamoğlu İcra Müdürlüğünün 2007/580 esas sayılı icra dosyasında takibe dayanak yapılan 05/06/2005 tanzim 15/10/2006 ödeme tarihli bononun miktarı dikkate alındığında davalı tarafın bu bononun kaynağı olan ticari veya hukuki ilişkinin kaynağını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı, davalının ekonomik ve sosyal durumu ve bankalara olan borç durumu dikkate alındığında bonolara konu miktarda bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, borçlunun, emekli maaşına alacaklısının davalı olduğu İmamoğlu İcra Müdürlüğünün 2007/580 esas sayılı icra dosyasından kesinti yapılmasına 12/09/2018, 27/07/2018, 31/01/2018 ve 21...