İİK'nın 142/1. maddesine göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." denilmiş olup, bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılara tanınmış ise de her alacaklı bu hakkı haiz değildir. YHGK'nın 05.03.2008 tarih ve 19- 161 Esas, 213 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerekir. Sıra cetveline yönelik itiraz ya da şikayette bulunma yetkisi, bu itiraz üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanınmıştır. Bir diğer ifade ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunmayan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte de hukuki yararı yoktur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğü'nün 2013/753 esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin hukuka aykırı ve davalıya ayrılan payın muvazaalı oduğunu ileri sürerek, davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 25.02.2016 tarihli ilamıyla bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafça bilirkişi masrafları yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılarına tanınmış ise de her alacaklı bu hakkı haiz değildir. Sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerekir. Bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunmayan alacaklının, sıra cetveline itiraz istemekte de hukuki yararı yoktur. Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenlenir....
İİK'nin 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip borçlusunun alacaklılarına tanınmıştır. Sıra cetveline yönelik şikâyette bulunma yetkisi, bu şikâyet üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanınmıştır. Bir diğer ifade ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte de hukuki yararı vardır. Borçlunun hakları ihlâl edilmiş olmadıkça kural olarak sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer anlatımla, sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun alacaklı sıfatı bulunmadığından ve kendisine pay ayrılmadığından, şikayette hukuki yararı bulunmamaktadır....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre İİK 142 ve 143 maddeleri gereği icra dosyasında yapılmış bir sıra cetvelinin olması halinde alacağın esas ve miktarı ile birlikte sıra cetveline itiraz edilebileceği, icra müdürlüğünce yapılmış bir sıra cetvelinin bulunmadığı, davacı icra takibinin tarafı olmadığından genel mahkemede dava açamayacağı, icra müdürlüğünün kararına karşı İİK 16. maddesi gereği şikayet yoluna başvurabileceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen satış bedelinden yediemin ücretinin ödendiği, başkaca para kalmadığından diğer alacaklılara ödeme yapılmasına yer olmadığına ilişkin müdürlük kararının teknik olarak sıra cetveli mahiyetinde olduğu kabul edilip yargılamanın da bu şekilde yapılarak sonuçlandırılması gerekir....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre İİK 142 ve 143 maddeleri gereği icra dosyasında yapılmış bir sıra cetvelinin olması halinde alacağın esas ve miktarı ile birlikte sıra cetveline itiraz edilebileceği, icra müdürlüğünce yapılmış bir sıra cetvelinin bulunmadığı, davacı icra takibinin de tarafı olmadığından genel mahkemede dava açamayacağı, icra müdürlüğünün kararına karşı İİK 16. maddesi gereği şikayet yoluna başvurabileceği, anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen satış bedelinden yediemin ücretinin ödendiği, başkaca para kalmadığından diğer dosyalara ödeme yapılmasına yer olmadığına ilişkin müdürlük kararının teknik olarak sıra cetveli mahiyetinde olduğu kabul edilip yargılamanın da bu şekilde yapılarak sonuçlandırılması gerekir....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre İİK 142 ve 143 maddeleri gereği icra dosyasında yapılmış bir sıra cetvelinin olması halinde alacağın esas ve miktarı ile birlikte sıra cetveline itiraz edilebileceği, icra müdürlüğünce yapılmış bir sıra cetvelinin bulunmadığı, bu durumda icra takibinin tarafı olmayan davacının genel mahkemede dava açamayacağı, icra müdürlüğünün kararına karşı İİK 16. maddesi gereği şikayet yoluna başvurabileceği, anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İcra Müdürlüğünün satış bedelinden öncelikle yediemin ücretinin ödenmesi, başkaca para kalmadığından diğer alacaklılara ödeme yapılmasına yer olmadığına ilişkin müdürlük kararının teknik olarak sıra cetveli mahiyetinde olduğu kabul edilip yargılamanın da bu şekilde yapılarak sonuçlandırılması gerekir....
Dava, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, davacı vekili, davalı alacaklının alacağının sıra cetveline kabul edilen miktarda olmadığı, hesap şeklinin hatalı olduğu iddiasına dayalı olarak istemde bulunduğundan, itirazının, alacağın esasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, işin esası hakkında inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Davalı ... vekili, müvekkilinin, borçlu....... ile 2008 yılından bu yana ticari ilişkileri olduğunu, akaryakıt satışından kalan bakiye alacağa karşı verilen çeklerin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen hukukçu bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu 11.02.2014 tarihli derece kararı ve sıra cetvelinin usulüne uygun olarak hazırlanmış olduğu ve davacının iddialarını ispatlayan belge ve kanıt bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. İcra İflas Kanunu 142/1. maddesi uyarınca davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı iddiası ile muvazaa nedenine dayalı açılan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalıdadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmış, her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava sıra cetveline itiraza ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 142. maddesine göre, sıra cetveline itiraz davaları, kural olarak genel mahkemelerde görülür. Anılan maddenin son fıkrasına göre, itiraz sadece sıraya yönelikse, görev İcra Mahkemesinindir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da hem sıraya hem alacağın esasına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m. 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK'nın m. 142/son) ileri sürülmelidir....