Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak...

    Bu itibarla, davacının parselasyona yönelik tek somut iddiası olan tahsis yeri yönünden dava konusu işlemin dağıtım ilkelerine uygun olduğunun anlaşılması, diğer taraftan düzenleme sahasında ayrılan kamu hizmet alanları toplamının, imar parselleri toplamına oranlanması suretiyle KOP oranının hesaplanmasında imar mevzuatına aykırılık bulunmaması karşısında, parselasyona ilişkin kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, söz konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne, 2....

      Kadastro mahkemelerinde davalı olan taşınmazlardaki uyuşmazlık konusu; sınır ve yüzölçümü dışında mülkiyet ve mülkiyetten gayri ayni haklara yönelikse taşınmazın sınırları belirlenir, paftasında çizimi yapılır ve yüzölçümü hesaplanır. Sınır ve yüzölçümüne yönelikse bu davalara konu sınırlar, paftasında itirazlı mülkiyet sınırı olarak teknik yönetmelikteki özel işareti ile gösterilir ve yüzölçümü kesinleştirilmez. Bu Yönetmelik kapsamında çalışmalar öncesi davalı olup da davaları devam eden bu taşınmazların tutanakları davalı olarak düzenlenir ve tutanaklarda, mahkemenin adı ve dosya numarası belirtilir. Kadastro müdürünce davalı taşınmazlara ait tutanaklar ve eklerinin tasdikli birer örneği müdürlükte bırakılmak suretiyle asılları ile pafta örnekleri en geç 7 gün içinde ilgili kadastro mahkemesine gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir....

        Belediye Başkanlığından, 2-Mahkeme kararı ile son imar uygulamasının davacılar tarafından iptal ettirilmesi sonucu geri dönüşüm yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise davacılar adına yeni oluşan tapu kaydı; maliki, yüzölçümü, edinme tarihi, edinme sebebi sütunlarının tamamı doldurulmak suretiyle ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden, 2-Geri dönüşümü sağlanan tapu kaydına ait kadastro krokisi ilgili Kadastro Müdürlüğünden, 3-Geri dönüşümü sağlanan parselin işlendiği imar paftası ilgili Belediye İmar Müdürlüğünden, Getirtildikten sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          davacı adına tescil kararı verilip düzenli sicil oluşturulması gerekirken, yüzölçümü belirlenmeden tescile karar verilmesi isabetsizdir....

            İdare Mahkemesinin 2009/148 esas 2010/154 karar sayılı dosyasının ilgili mahkemesinden, 2) Mahkeme kararı ile imar uygulamasının iptal edilmesi sonucu bu imar uygulamasında davacıya verilen taşınmazlara ilişkin tapu kaydının iptal edilip edilmediği ve geri dönüşüm sağlanıp sağlanmadığı araştırılarak, sağlanmış ise davacı adına yeni oluşan tapu kaydı; maliki, yüzölçümü, edinme tarihi, edinme sebebi sütunlarının tamamı doldurulmak suretiyle ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden, 2) Geri dönüşümü sağlanan tapu kaydına ait kadastro krokisi ilgili Kadastro Müdürlüğünden, 3) Geri dönüşümü sağlanan parselin işlendiği imar paftası ilgili Belediye İmar Müdürlüğünden, Getirtildikten sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine dayalı sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenerek...

                  Bu cümleden olarak; keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve...

                    Buna göre; a) Taşınmaza kadastro sırasında uygulanan kayıt sınırlarının sabit sınır niteliğinde olması ve halen zeminde mevcut olmasına karşın buna aykırı sınırlandırma yapılmış olduğunun, b) Arazide değişmeyen sınır olduğunu gösteren demiryolu, kanalet, yol ve benzeri gibi değişmeyen ve sabit sınır niteliğinde olduğunu kesin olarak gösteren yapı ve tesisler bulunduğu ve bu yapı ve tesisler krokisinde gösterilmiş olduğu halde, ölçü yapılırken bu sınırlara uyulmamış olduğunun, c) Kadastro öncesine ait tapu krokisine aykırı olarak ya da hatalı kroki ve plan esas alınarak, sınırlandırma hatası yapılmış olduğunun, ç) Parsel cephe hattında kırıklar bulunduğu halde düz geçirilmiş ya da düz olduğu halde kırık noktalı geçirilmiş olduğunun, d) Birbirine sınır olması gereken taşınmazlar arasında binmeler ya da boşluklar olduğunun, e) Fotogrametrik haritalara dayalı kadastro çalışmalarında, parsel sınırı teşkil etmeyen çizgiler esas alınarak sınırlandırma yapılmış olduğunun, anlaşılması...

                      UYAP Entegrasyonu