a .. kiralık arabasının olduğunu ve iyi kazandığını söylediğini, dava dışı .. ile birlikte davalı ...'ya gittiklerini aynı şeyleri anlatarak kendisini ikna ettiğini, davalı ...'ya teminat parası ödediğini, davalı ...'nın kendisine .. araba alması gerektiğini söylediğini, birikimini ve düğün takılarını bozdurup 2009 yılında arabayı satın aldığını, davalıların arabanın yedekte olduğunu ve kısa sürede işe başlayacağını söylediklerini, dolandırdığını anladığında ise arabayı sattığını ve davalılar hakkında, .. şikayette bulunduğunu, .. 2010/164 esas sayılı dosyasında dolandırıcılık eylemleri nedeniyle davalıların cezalandırıldığını, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek tazminini istemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların haksız eylemleri nedeniyle davacının maddi ve manevi zarar gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde; davacının maddi tazminat talebinin .....
nun diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58 (BK 49)). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58 (BK 49). maddesi daha kapsamlıdır....
Dava, taşıma sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, 6762 sayılı TTK’nın 767/1. maddesi hükmüne göre taşıma mukavelesinden doğan tüm alacakların 1 yılda zamanaşımına uğrayacağı, dava tarihi itibariyle de 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6762 sayılı TTK’nın 767. maddesinin 1. bendi, haksız olarak alınan taşıma ücretinin geri alınması ve taşıma ücreti dahil olmak üzere taşıma mukavelesinden doğan bütün alacaklar bir yılda müruruzamana uğrar, şeklinde düzenlenmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmede taraflara tanınan hakların kullanımı ile feshin gerçekleştirildiği, bu nedenle davacının taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca haksız fesih nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davaya konu sözleşmesinin .../b maddesi “ müşteri, işbu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sona erdirmek istediği takdirde, asgari ... ay önceden noter marifetiyle feshi ihbar yapabilir… ” hükmünü içermekte olup, davalı şirket 04.01.2011 tarihli noterden keşide edilen ihtarnamede görüldüğü üzere hiçbir sebep belirtilmeksizin sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır....
Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalılar ... ve ...'ün diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacılar tarafından, haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat talepli dava açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/07/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 26/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ile katılma yoluyla davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliği'nin 28.01.2011 tarih ve 6055 yevmiye nolu ihtarıyla mezkur sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini bildirdiğini, fesih dayanağı olarak acentelik sözleşmesinin 10. ve 27. maddelerine işaret edildiğini, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin maddi-manevi zarara uğradığını ileri sürerek; acenteliğin tanıtımı için yapılan açık hava reklam bedeli, tv-radyo ve gazete reklam bedeli, açılış organizasyon bedeli, kartvizit ve açılış davetiye bedeli, acentelik için kiralanan ve iş yeri için peşin ödenen 1 yıllık kira bedeli, davalı sigorta logolu araç giydirme masrafı, belediyeye ödenen iş yeri ruhsat harç ve giderleri olmak üzere toplam 45.692,30 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 95.692,30 TL tazminatın davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 07.12.2001 tarihinde bir yıl süreli imzalanan bayilik sözleşmesinin süresinden önce 12.09.2002 tarihinde davalı tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının sözleşmesinin haksız feshinden dolayı müspet zararını talep edebileceği, sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının 945.20 TL gelir kaybı bulunduğu, davacının sözleşme dolayısıyla kiralamış olduğu iş yerinde boya, tamirat, elektrik tesisatı ve elektronik cihazlar nedeniyle masraflar yaptığı, bu konudaki toplam zararın 8.835.00 TL olduğu, davacının talep edebileceği maddi zararın toplam 9.780.20.TL olduğu,davacının maddi zarar ile ilgili olarak davalıyı daha önce temerrüde düşürmediği,davacının kira alacağı talebini yazılı olarak ispatlayamadığı, devir bedeli talebinin yerinde olmadığı, manevi tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz...
Belediyesi ile aralarında düzenlenen iş makinesi kiralama hizmet alım sözleşmesi uyarınca iş makinelerinin temin edileceğinin kararlaştırılığını, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı ve davalı idare tarafından verilen yasaklama kararı nedeniyle yeni işler yapılamamasından kaynaklanan zararın tazminini talep etmiştir. Buna göre, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden değil sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararların tahsiline ilişkin olduğu ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, müvekkilinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile anlaşması olan optik firması olduğunu, davalı Kurumun 30.10.2006 tarihli işlem ile taraflar arasındaki sözleşmenin iki ayrı hükmünün (garanti belgesi verilmemesi ve Kurumla anlaşması olmayan firmaya ait reçetenin Kuruma fatura edilmesi suretiyle) ihlâl edildiği iddiası ile müvekkili hakkında uyguladığı para cezası ve fesih yaptırımının hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilerek kesinleştiğini, ancak bu süreçte müvekkilinin haksız fesih nedeniyle iş yapamadığını ve maddi-manevi zarara uğradığını ileri sürerek 50.000TL manevi, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000TL maddi tazminatın fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Kurum’dan tazminini talep ve dava etmiş, 17.09.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 246.220,99TL’ye yükseltmiştir....