Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada Gaziantep 1. İş ile 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sözleşmeye dayalı cezai şart nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında gözlük, cam ve çerçeveleri sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme şartlarına uygun davranılmamasından dolayı el konulan 4700.00-YTL. alacak için eldeki davanın 18.12.2006 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. 506 Sayılı Yasanın 134. maddesine göre bu kanunun uygulanmasından ... uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği açık yasa hükmü olup, somut olayda uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen ve özel hukuk hükümlerine tabi kurum ile gözlükçü arasındaki menfi tespite ilişkin olduğu anlaşılmakla, görevli mahkeme Gaziantep 2....

    Tüketici Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 16.4.2009 gün, 4579-5226 sayılı, 11.Hukuk Dairesinin 8.11.2010 gün 5171-11353 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, sözleşmeye dayalı menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 10.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili, talep edilen borcun muaccel olduğunu, takiplerin"tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile " yapıldığını, talep edilen alacağın 46.132,83 TL olup davacıların senet bedelinin 400.000 TL olmasına dayanarak menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacıların kambiyo senedine dayalı takip yönünden İcra Hukuk Mahkemesinde açtıkları itirazın kaldırılması davasının derdest olduğundan menfi tespit davası açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını bildirerek davanın reddi ile %40 tazminatın davacılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili şirketin alacağını temlik eden... Bankası AŞ ile yaptığı genel kredi sözleşmesi uyarınca ödenmeyen kredi borcu için müvekkili şirket ve kefil sıfatı ile diğer davacılar hakkında icra takibi yapıldığını, ancak uygulanan faiz oranının fahiş olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 9.606,30 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve ödemeleri de dikkate alınarak alacak tutarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, uygulanan fazi oranının sözleşmeye uygun olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir....

          Şti., borçluların ... ... ve ... olduğu, 7 adet senede dayalı 8.000,00-TL Asıl alacak, 338,44-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.338,44-TL alacak üzerinden başlatılan takip olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce davacı tarafça dosyaya sunulan 25/04/2016 tarihli Mekanik Tesisat isimli sözleşme isticvap davetiyesi ile davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalının isticvaba cevap vermediği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, menfi tespit davasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, taşınır mal kira sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 25/11/2008 tarihli, üç yıl süreli sözleşme ile reklam pano yerlerinin kiralandığını, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi üzerine sözleşmeye konu reklam pano yerlerinin davalıya iade edildiğini, müvekkilinin sözleşme ile yüklendiği tüm edimleri yerine getirdiğini belirterek, davalıya borcu bulunmadığının tespitine ve sözleşmesinin teminatını oluşturmak için verilen teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Somut davanın dayanağı tahakkukun ,daha önceki menfi tespit davasına konu edilen tahakkuk olmakla,menfi tespit davasına konu edilen ve davacının borçlu olmadığı tespit edilen tahakkuk yönünden, bu tahakkuk bedelinin , davacının yasal diğer aboneliğinin borcuna eklenerek tahsil edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenle mahkemenin davalının tahsil ettiği bedelin iadesine yönelik yapılan takibe karşı davalının itirazını ipaline ilişkin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Ayrıca alacak likit ve belirlenebilir. Bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ve mevzuat ve yönetmeliğe uygun düzenlenmiştir. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirkete 18/10/2021 tanzim tarihli Araç Satış sözleşmesi sebebiyle borçlu olunmadığı iddiasıyla iş bu davanın açıldığını zira bu sözleşmenin satıcı tarafında taraflarının ..... ile bir- likte davalı şirket olduğunu, davalı şirketin bu sözleşmeye dayalı alacak talebinde bulunması- nın mümkün olması karşısında kendisine menfi tespit davası açmakta müvekkilinin hukuki menfaatinin olduğunun kabulü gerektiği, 18/10/2021 tarihli sözleşmede imzası bulunmasa bile satıcı sıfatıyla adı geçen davalı şirket ile diğer davalı ..... arasında olası bir bağın varlığı halinde bu sözleşmeye dayalı olarak müvekkilinden alacak talebinde bulunabi- lecek olması karşısında müvekkilinin kendisine dava açmakta hukuki yararı olduğunun kabu- lü gerektiğini belirterek; kararın kaldırılmasına menfi tespit davasının kabulüne karar veril- mesini talep etmiştir....

                Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sözleşmeye dayalı alacak nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 29/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, yanlar arasında adi ortaklık sözleşmesinin bulunduğunu, bu sözleşmeye göre nakit ihtiyacının karşılanması için diğer ortak davalı ... tarafından bankadan şahsı adına kredi talebinde bulunulduğunu, kredinin teminatı olarak müvekkilinin imzaladığı dava ve takibe konu bononun verildiğini, davalının kullandığı kredi borcunu kapatarak bankadan aldığı bonoyu icra takibine konu ettiğini, bononun bedelsiz olduğunu, kaldı ki bonoda “malen” kaydının bulunmasına karşın müvekkilinin davalıdan herhangi bir mal ya da hizmet almadığını ileri sürerek bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu