Mahkemece; bozmaya uyularak davacı tarafça sözleşmenin aslının ibraz edilemediği kooperatif kayıtlarında da sözleşmenin yer almadığı böylece sözleşmenin varlığının isbatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 23.03.2010 tarihinde otogaz bayiilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 5 yıl süreli olup sözleşme ilişkisi devam ederken davalının 22.02.2011 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin davalı bayiye tek taraflı fesih hakkı vermediğini, ayrıca davalının da sözleşmeyi feshinde haklı olmadığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin cezai şart talep etme hakkının doğduğunu belirterek sözleşmenin 21. maddesinde öngörülen 50.000 USD cezai şart için fazlaya dair alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000 USD'nin Merkez Bankasının yasal döviz faizi ile sözleşmenin 7-c maddesi gereğince de şimdilik 5.000 TL'nin fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, sözleşmede belirlenen markalardan “...” ve “...” markalı ürünlerin sağlayıcısı ... firması tarafından müvekkil şirket ile arasındaki sözleşmenin sona erdirildiğini, müvekkili şirket stoklarındaki tüm ürünlerin adı geçen firmaya iade faturaları ile iade edildiğini, yine “Denım” markalı ürünlerinde marka sahibi firma tarafından ürün ambalajında ve ürün çeşitlerinde değişiklik yapılacağı iddiası ile tamamen iade alındığını, elinde mal kalmayan müvekkilinin sözleşmenin ifasında imkansızlık olmasından dolayı sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını, kaldı ki davacının sözleşmenin 5.14. maddesinde yer alan aylık satış planlamasına göre yıllık hedefi olan oranlara ulaşamadığını, davacının Eylül 2009 tarihine kadar 170.000 TL’lik mal alması gerektiği halde 120.277,90 TL’lik mal aldığını, bu nedenle sözleşmenin 30.09.2009 tarihinden geçerli olmak üzere sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme haklı nedenle feshedildiği için müvekkilinin mal sattırma...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin ....01.2013 gün ve 2012/5812 Esas, 2013/182 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 02.08.2000 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşmeye konu arsanın altmış üç paydaşından birisi olduğunu, sözleşme kapsamında davalıya bir dairenin tahsis edildiğini, buna rağmen davalı tarafça diğer paydaşların da muvafakatlerini almak suretiyle arsanın halen müvekkiline devredilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile feshine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde sözleşmenin yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki 1.3.2005 tarihli sözleşmenin süresinin 6 ... olduğu, tarafların sözleşme bitiminden 15 ... öncesine kadar sözleşmenin yenilenmeyeceğini karşı tarafa bildirmediği takdirde sözleşmenin aynı koşullarla 6 ... daha yenileneceği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin ilk altı aylık süresi 1.9.2005 tarihinde sona ermektedir, ancak sözleşme hükümleri gereği davalı sözleşmeyi fesih ettiğini ve bunu yazılı olarak davalıya bildirdiğini ispat edemediğinden sözleşme kendiliğinden 6 ... daha uzamıştır. Sözleşmenin 3.maddesinin E bendi gereğince taşınmazı davalı kendi satsa dahi davacının ücrete hak kazandığının kabulü gerekir. Davalı cevabında taşınmazı kendisinin sattığını belirttiği gibi dosyadaki tapu kaydında taşınmazın 8.9.2005 2008/6697-13438 tarihinde satıldığı anlaşılmaktadır.Bu husus taraflar arasında da çekişmesizdir. Öyle olunca davacı sözleşmede belirtilen %6 oranındaki tazminatı istemekte haklıdır....
Mahkemece, sözleşmenin ifası aşamasından önce çıkan uyuşmazlığın çözümüne ilişkin yargılamanın idari yargı yerinde görüleceği anlaşıldığından bahisle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Kural olarak kamu kuruluşlarınca yapılan ihaleden sonra ancak sözleşme imzalanıncaya kadar çıkan uyuşmazlıkların çözüm yeri idari yargı, sözleşmenin imzalanmasından sonra adli yargı yeridir (Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 03.02.1997 gün ve 1997/4 Esas, 1997/3 Karar sayılı ilâmı). Somut olayda, taraflar arasında 11.05.2009 tarihinde sözleşme imzalanmış, davacı yüklenici, sözleşmenin geçersizliği nedeniyle feshini ve kesin teminatın paraya çevrilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilerek davacıya iadesini istemektedir. Görülüyor ki uyuşmazlık, sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkmış olup işe fiilen de başlanılmıştır....
Mahkemece, toplanan delilere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı yanca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, sözleşmenin 40 ek maddesi uyarınca davacının fesih ihtarının davalıya ulaştığı 24.6.1999'dan sözleşmenin bitimi olan 26.3.2003 tarihine kadar kar kaybını isteyebileceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 58.039.42 YTL'nın 17.9.2002 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 16.03.2001 tarihinde imzalanan "...Kurumsal İnternet Erişim Hizmet Sözleşmesi" nin 05.06.2001 tarihinde imzalanan " Hat Kabul Formu" ile yürürlüğe girdiğini, bu suretle sözleşmenin başlangıç tarihinin 05.06.2001 olduğunu, davalı yanca sözleşmenin 21.05.2002 tarihinde sözleşme hükümlerine göre geçersiz olarak feshedildiğini, sözleşmenin bu suretle bir yıl daha yenilendiğini, yeni döneme ilişkin fatura bedelinin ödenmediğini, girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bu nitelikteki bir sözleşmenin taraflardan birisinin fesih beyanının diğer tarafa ulaşması ile fesh edilmesi mümkündür. Davalı yüklenici tarafından davacı iş sahibi şirkete gönderilen Ankara 6. Noterliğinin 22 Ekim 1998 tarih, 38004 yevmiye numaralı ihtarnamesinde iş sahibi şirketin yükümlülükleri belirtilerek, bunların 30 gün içerisinde yerine getirilmesi istenmiş, aksi takdirde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğinden sözedilmiştir. Daha sonra yüklenici tarafından sözleşmenin fesh edildiğine ilişkin davacı iş sahibi şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır. Taraflar arasındaki ilişki devam etmiş, davacı iş sahibi şirket vekili davalı yükleniciye gönderdiği 09.04.2003 günlü Konya 2. Noterliğine ait 4676 yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin fesh edildiğini davalı yükleniciye bildirmiştir. Bu ihtarnameye karşı davalı yüklenici vekili tarafından gönderilen Ankara 16....
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin C)Koşullar başlıklı bölümün 1. maddesinde “Taraflar sözleşme süresinin bitiminden en az 15 gün önce yazılı fesih bildiriminde bulunurlarsa sözleşme dönem sonu itibariyle, fesih bildiriminde bulunmazsa uzama süresi sonunda sona erecektir. Uzama süresi otuz gündür.” Sözleşmenin 3. maddesinde ise “ Sözleşme ve uzama süresince, ......Turyap dışında herne sebeple olursa olsun satışı/kiralamayı gerçekleştirirse ....” komisyon bedelini ödeyeceği hüküm altına alınmıştır. Borçlar Kanunun 405. maddesi emredici bir hüküm olmayıp taraflarca aksi sözleşme yapılabilir. Bu nedenle taraflar arasında yapılan sözleşme geçerlidir. Yukarıda sözleşmenin birinci maddesi gereğince davalı tarafından süresi içerisinde feshi ihbarda bulunulmadığına göre sözleşme 30 gün süre ile uzamış olup, davalı taşınmazı 3.8.2004 tarihinde sattığına göre, satış 2007/13750/2008-3046 sözleşmenin uzadığı tarih içinde yapılmıştır....