Davacı vekili 05/03/2020 tarihli takip eden duruşmada "terditli davamızdan sözleşmenin geçersizliği yönündeki talebimizden vazgeçiyoruz", fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davasına devam ediyoruz, bu nedenle harç ikmaline gerek yoktur, bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra davamızı ıslah etmek üzere tarafımıza süre verilmesi talep olunur" şeklinde beyanda bulunmuş ve imza altına alınmıştır. İDM'nce aynı tarihli oturumda dava dosyasının işlemden kaldırılmasına, giderek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Her şeyden evvel davacının terditli ilk talebinin nispi harca tabi olduğu söylenemez. Nitekim davacı vekilinin dayandığı Yargıtay 15 HD'nin 1983/3155 E - 1984/380 K sayılı 14/02/1984 tarihli kararında "sözleşmenin feshi isteği harçlar kanununa göre maktu harca tabidir" şeklindeki içtihadıda gözetildiğinde kira tespiti, menfi tespit gibi istisnalar hariç bir sözleşmenin geçersizliğinin tespitine ilişkin davalar maktu harca tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin Geçersizliğinin Tespiti, Elatmanın Önlenmesi, Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, davalı şirketin dava konusu taşınmazlardan tahliyesine, 435.000 TL alacağın davalı vakıftan alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı vekili ile duruşmasız olarak diğer davalı ... Et Entegre Tesisleri Tarım Gıda Sağ. Nak. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.10.2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden taraftan gelen olmadı. Karşı taraftan davacı Hazine vekili Ayşe Ümit Yeğenoğlu geldi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin feshinin tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin feshinin tespiti ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshinin tespiti ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının hangi koşulda cezai şart ödemeyeceğinin sözleşmenin 5 inci maddesinde kararlaştırıldığını, somut olayda bu koşulun gerçekleşmediğini, iş davasının işbu dava ile ilgisinin bulunmadığını belirterek temyiz isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin ikrah sebebiyle geçersizliğinin tespiti ve buna bağlı olarak tanzim edilen bonoların iptali, icra takibinde temlikin geçersizliğinin tespiti ve takibin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ikinci sözleşmenin ikrah sebebiyle geçersiz olup olmadığı, davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, sözleşme gereği düzenlenen bonoların geçersiz olup olmadığı, icra takibinde temlikin hükmü, davacının hak ediş ve kar payı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 520 nci maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 29 uncu maddesi 3....
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme ifa ile son bulduğundan sözleşmenin feshinin haksız olduğu tespiti davasında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 27.196,00 TL kesin teminat bedelinin teminatın irat kaydedildiği 22.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, katılma yoluyla temyiz talebinde bulunmuş olup, davalının temyiz dilekçesini 06.04.2015 tarihinde tebliğ almış, temyiz dilekçesini ise yasal 10 günlük temyiz süresi aşılarak 17.04.2015 tarihinde verdiği anlaşılmakla davacının temyiz talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, taraflar imzalanan hizmet alımları tip sözleşmesinin haksız yere feshedilerek teminatların irat kaydedildiği iddiasına dayalı sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ve irat kaydedilen teminat bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK'nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada sözleşmenin feshinin iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece verilen, asıl ve birleşen davada taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali, sözleşmenin devam ettiğinin tespiti kararı, Dairemiz 18.12.2014 tarih 2014/9684 E. - 2014/18326 K. sayılı ilamı ile “ Davacı, davalı ile aralarındaki 26.09.2003 tarihli Ordu ili sabit toptan satıcılık sözleşmesi, 26.09.2003 tarihli Ulubey ilçesi gezici toptan satıcılık sözleşmesi ve 30.09.2003 tarihli Ordu ili gezici toptan satıcılık sözleşmesinin feshinin iptalini, sözleşmenin devam ettiğinin tespitini ve davalı şirket tarafından yaratılan muarazanın men'ine karar verilmesini istemiştir....
Her ne kadar davacı vekili sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiş ise de, biçimine uygun olarak yapılmayan sözleşme zaten baştan itibaren geçersiz olup, tapu devirleri yapılmadığından geçerli hale de gelmemiştir. Çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca davacının eda hükmüne ilişkin talebi içinde sözleşmenin geçersizliğinin tespiti talebinin de mevcut olduğu gözetilerek, artık bu aşamada yapılması gereken sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar vermekten ibaret olmalıdır. Belirtilen nedenlerle; mahkemece, tefrikle birlikte yeni esas numarası alan iş bu dosyada biçimine uygun şekilde yapılmayan sözleşme nedeniyle sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar vermek gerekirken, hukuki yarar yokluğu nedeniyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır....
Davada davacıya ait ... ada 1 parsel üzerine inşaat yapımı konusunda adî yazılı şekilde yapılıp imzalanan 05.03.1997 tarihli sözleşmenin feshi istenmiştir. TMK’nın 706, BK’nın 213, 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri hükümleri gereğince tapuda kayıtlı taşınmazın üzerinde, tapuda pay devrini içeren eser sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; sözleşmenin resmî şekle uygun olarak yapılmış olması gereklidir. Anılan sözleşme noterde düzenleme şeklinde yapılmadığı gibi, tapuda resmî biçimde imzalanmış da değildir. Böyle bir sözleşmeye dayanılarak ifa talep edilmesi veya esasen geçersiz olan bir sözleşmenin feshinin istenmesi mümkün değildir. Bu sözleşmeye dayanılarak tapuda pay devri yapılmadığı ve akdin ifa olunmadığı da anlaşıldığından sözleşmenin feshi isteminin iyiniyet kurallarına uygun düşmediği veya bir hakkın kötüye kullanıldığı şeklinde nitelendirilmesi de mümkün değildir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların her ikisininde tacir olarak sözleşme yapmaları sebebi ile davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yapılan sözleşmenin ticari nitelikte olduğunu, tarafların tacir sıfatıyla sözleşme yaptıklarını, dolayısıyla ticari nitelikte olan sözleşmeye dayalı açılan davanın ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini belirtelerek davanın usulden reddini savunmuş, dilekçede yazılı açıklamalar çerçevesinde maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın; taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, iptali istenen senetler ve sözleşmenin feshine karar verilmesini sözleşmeden kaynaklanan menfi ve tüm maddi ve manevi zararların tazmininden ibaret olduğu anlaşılmıştır....