Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada sözleşmenin feshinin iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece verilen, asıl ve birleşen davada taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali, sözleşmenin devam ettiğinin tespiti kararı, Dairemiz 18.12.2014 tarih 2014/9684 E. - 2014/18326 K. sayılı ilamı ile “ Davacı, davalı ile aralarındaki 26.09.2003 tarihli Ordu ili sabit toptan satıcılık sözleşmesi, 26.09.2003 tarihli Ulubey ilçesi gezici toptan satıcılık sözleşmesi ve 30.09.2003 tarihli Ordu ili gezici toptan satıcılık sözleşmesinin feshinin iptalini, sözleşmenin devam ettiğinin tespitini ve davalı şirket tarafından yaratılan muarazanın men'ine karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme ifa ile son bulduğundan sözleşmenin feshinin haksız olduğu tespiti davasında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 27.196,00 TL kesin teminat bedelinin teminatın irat kaydedildiği 22.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, katılma yoluyla temyiz talebinde bulunmuş olup, davalının temyiz dilekçesini 06.04.2015 tarihinde tebliğ almış, temyiz dilekçesini ise yasal 10 günlük temyiz süresi aşılarak 17.04.2015 tarihinde verdiği anlaşılmakla davacının temyiz talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, taraflar imzalanan hizmet alımları tip sözleşmesinin haksız yere feshedilerek teminatların irat kaydedildiği iddiasına dayalı sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ve irat kaydedilen teminat bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK'nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça...

      Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının hangi koşulda cezai şart ödemeyeceğinin sözleşmenin 5 inci maddesinde kararlaştırıldığını, somut olayda bu koşulun gerçekleşmediğini, iş davasının işbu dava ile ilgisinin bulunmadığını belirterek temyiz isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin ikrah sebebiyle geçersizliğinin tespiti ve buna bağlı olarak tanzim edilen bonoların iptali, icra takibinde temlikin geçersizliğinin tespiti ve takibin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ikinci sözleşmenin ikrah sebebiyle geçersiz olup olmadığı, davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, sözleşme gereği düzenlenen bonoların geçersiz olup olmadığı, icra takibinde temlikin hükmü, davacının hak ediş ve kar payı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 520 nci maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 29 uncu maddesi 3....

        Her ne kadar davacı vekili sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiş ise de, biçimine uygun olarak yapılmayan sözleşme zaten baştan itibaren geçersiz olup, tapu devirleri yapılmadığından geçerli hale de gelmemiştir. Çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca davacının eda hükmüne ilişkin talebi içinde sözleşmenin geçersizliğinin tespiti talebinin de mevcut olduğu gözetilerek, artık bu aşamada yapılması gereken sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar vermekten ibaret olmalıdır. Belirtilen nedenlerle; mahkemece, tefrikle birlikte yeni esas numarası alan iş bu dosyada biçimine uygun şekilde yapılmayan sözleşme nedeniyle sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar vermek gerekirken, hukuki yarar yokluğu nedeniyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların her ikisininde tacir olarak sözleşme yapmaları sebebi ile davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yapılan sözleşmenin ticari nitelikte olduğunu, tarafların tacir sıfatıyla sözleşme yaptıklarını, dolayısıyla ticari nitelikte olan sözleşmeye dayalı açılan davanın ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini belirtelerek davanın usulden reddini savunmuş, dilekçede yazılı açıklamalar çerçevesinde maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın; taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, iptali istenen senetler ve sözleşmenin feshine karar verilmesini sözleşmeden kaynaklanan menfi ve tüm maddi ve manevi zararların tazmininden ibaret olduğu anlaşılmıştır....

          Davada davacıya ait ... ada 1 parsel üzerine inşaat yapımı konusunda adî yazılı şekilde yapılıp imzalanan 05.03.1997 tarihli sözleşmenin feshi istenmiştir. TMK’nın 706, BK’nın 213, 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri hükümleri gereğince tapuda kayıtlı taşınmazın üzerinde, tapuda pay devrini içeren eser sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; sözleşmenin resmî şekle uygun olarak yapılmış olması gereklidir. Anılan sözleşme noterde düzenleme şeklinde yapılmadığı gibi, tapuda resmî biçimde imzalanmış da değildir. Böyle bir sözleşmeye dayanılarak ifa talep edilmesi veya esasen geçersiz olan bir sözleşmenin feshinin istenmesi mümkün değildir. Bu sözleşmeye dayanılarak tapuda pay devri yapılmadığı ve akdin ifa olunmadığı da anlaşıldığından sözleşmenin feshi isteminin iyiniyet kurallarına uygun düşmediği veya bir hakkın kötüye kullanıldığı şeklinde nitelendirilmesi de mümkün değildir....

            hissedarlarla sözleşme yapılması konusundaki davalının kendisine düşen edimini yerine getirmediği, diğer hissedarların rızalarının alınmadığı, onlarla sözleşme yapılmadığı yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda sözleşmenin bu haliyle geçerli olmadığı gerekçesiyle sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının paydaşı olduğu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat yapılması için 08.08.1996 tarihinde sözleşme yapıldığını, paylı mülkiyet olan bu arsanın davalı haricinde 22 paydaşı daha bulunduğunu, davalı bu sözleşmeyle arsa karşılığı olarak müvekkilinin kooperatiften A-6 Blok 4....

                K A R A R Dava, 4857 sayılı İş Kanunundan Kaynaklanan iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti ve işe iade istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 9. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. ......

                  İnceleme konusu karar,iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti ve işçinin işe iadesine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 22. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu