-TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar, Dairece; '' Asıl davanın inanç sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil,mümkün olmadığı taktirde tazminat, karşı davanın ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olduğu, somut olayda; değinilen ilkeler gözetildiğinde, davalı-karşı davacının 25.11.2008 tarihli satış sözleşmesi başlıklı aslı ibraz edilemeyen fotokopi şeklindeki belgedeki imzayı inkar etmekle bu belgenin yukarıda açıklanan 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararında belirtilen anlamda inanç sözleşmesi niteliğini taşımadığı sonucuna varıldığı, ancak, her ne kadar taraflar arasında yazılı bir belgenin varlığı kabul edilmemekte ise de, banka aracılığıyla davalı-karşı davacının hesabına çeşitli tarihlerde davacı-karşı davalı tarafından ödemelerde bulunulduğu ve kredinin bir kısmının bu şekilde kapatılmış olduğu, ayrıca...
Dava, davalı taraf ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) talep edilmektedir. 6502 sayılı kanunun 73/A maddesi uyarınca tüketici mahkemelerindeki uyuşmazlıklarda dava açılmadan arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu kuralın istisnalarından birisi taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar olarak kabul edilmiştir. Taşınmaz aynına ilişkin davalar mülkiyet haklarına ilişkin olacağı gibi şahsi talep hakkı doğuran sözleşmeye dayanarak taşınmaz üzerindeki ayni hak değişikliği ortaya çıkaran bir dava da olabilir. Davacı mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesini talep etmiş olmakla uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 04.10.2007 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiği, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenlerle taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istedi. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davalının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek , sözleşmenin feshi ve taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dava konusu bağımsız bölümün boş olması sebebiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında taşınmaz satışına ilişkin yapılan sözleşmeye aykırı hareket edildiği iddiasına dayalı olarak yapılan fesih ve satışa konu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde hem sözleşmenin feshi hem de taşınmaza el atmanın önlenmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davacının mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteminde bulunduğu, tapu kaydına göre davaya konu taşınmazın maliki olduğu, davalının ise kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciye düşen dava konusu taşınmazı haricen satın alan kişi konumunda bulunduğu, sözleşmenin kendisine kişisel hak imkanı tanıdığı, davacının mülkiyet hakkı karşısında kişisel hakka değer verilemeyeceği, üstün hak niteliğinde olan mülkiyet hakkına dayalı açılan elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmiştir. Davalı, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz isteminde bulunulmuştur. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 29.04.2021 tarihli ve 2020/452 Esas, 2021/3977 Karar sayılı ilamı ile; "davacı ile dava dışı yüklenici firma olan Oftaş AŞ arasında Ankara 3....
K A R A R Davacı, maliki olduğu dava konusu taşınmazı 10.08.2010 tarihinde satın aldığını, ihtiyaç nedeniyle tahliyesi için davalıya noter ihtarnamesi gönderdiğini ancak davalının tahliye etmediği gibi kira bedeli de ödemediğini belirterek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmiştir. Davalı cevabında, dava konusu taşınmazın eşi ... ait olduğunu, oğlu Zekeriya’nın eşini kandırarak taşınmazı satın aldığını ancak üzerinde eşinin intifa hakkı olduğunu, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur Yargılama sırasında davacı vekili, alacak talebi yönünden davadan vazgeçtiklerini beyan etmiştir....
Mahkemece, Kıyı Kanununa aykırılıktan dolayı sözleşmenin feshinin mümkün olmadığı gibi, sözleşmenin 11. Maddesinde düzenlenen ihtar koşuluna da uyulmadığı belirtilerek, davanın kabulüne, sözleşmenin feshine yönelik işlemin haksız olduğunun tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı muarazanın men’i istemine ilişkin olup, davacı, sözleşmenin feshi için gerekli şartların bulunmadığını iddia etmiş, davalı ise, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı yapılaşma ve kullanım nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur....
Mahkemece elatmanın önlenmesi davasının taşınmazın maliki tarafından açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava; kira sözleşmesine dayalı olarak açılan, kiralanana elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Kiralananın mülkiyetinin dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğu yanlar arasında tartışmasızdır. Davacı, malikin taşınmazı 01.12.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile kendisine kiralamış olduğunu ileri sürmüş ve dosyaya da bu ./.. 2009/12832 - 13113 - 2 - sözleşmeyi sunmuştur. Malikin, mülkiyetindeki taşınmazı kullandırma amaçlı sözleşme ile üçüncü kişiye devri olanaklı olup sözleşmenin tarafı olan kiracının bu sıfatı devam ettiği sürece sözleşmeden kaynaklanan yararlanma hakkına müdahelenin önlenmesini isteyebilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2014 NUMARASI : 2012/626-2014/14 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacılar; murisleri Seyit 'e ait elbirliği mülkiyetine tâbi 317 ada, 2504 parsel sayılı taşınmazda, yer alan 7 nolu bağımsız bölümü, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın mesken olarak kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacı, asıl ve birleşen davalar ile davalının taksitle 3 adet dükkan satın aldığını, kendisinin edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının taksit ödemede temerrüde düştüğünü, ihtar ile tanınan süre içerisinde de gecikmiş taksitlerini ödemediğini, bu nedenle sözleşmenin 9.1 maddesine göre sözleşmenin feshi koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazlara yapılan haksız müdahalenin meni ile taşınmazların tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, asıl ve birleşen dosyalarda usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle açılan müdahalenin meni ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir....