Şubesi'nden 15.12.2015 tarihinde 61.171,00 TL bedelle satın aldığı ... marka aracın komple boyalı olması nedeniyle misli ile değişim talebinin olumsuz karşılandığını ileri sürerek davaya konu aracın misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde ödenen bedelin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. İlk derece Mahkemesince, davanın kabulü ile davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş; karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Bununla birlikte 6502 sayılı kanunun 11/2. maddesi hükmü gereğince üretici veya ithalatçıya karşı seçimlik haklardan sadece ücretsiz onarım veya malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme hakları kullanılabilecektir....
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece; dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi için kanunda öngörülen tüm şartların davacı lehine oluştuğu, kullanıcı kaynaklı olmayan tasarın ve imalat hatası kaynaklı gizli ayıplı olan arıza nedeniyle davacının ayıpsız misli ile değiştirme seçeneğini tercih ettiği, satıcının bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu, Yargıtay bozma kararında belirtildiği üzere davacı için manevi tazminata hükmedilmesi hususunda yasal şartlar oluşmadığı, davacının yine bozma kararında belirtildiği üzere araç kiralama işlemini yaptığı ve bunun için ödeme de bulunduğuna dair belge ibraz edemediği, dolayısıyla bu talebini de kanıtlayamadığı gerekçesiyle; davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ile ilgili talebinde direnilmesine, bu doğrultuda davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kabulü ile dava konusu olan aracın halen serviste olduğundan iade konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ayıpsız misli ile (yenisiyle...
Dava konusu olayda da davacı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü aracın öncelikle ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebiyle eldeki davayı açmış olduğuna, başka bir ifade ile, 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde sayılan seçimlik haklardan “malın misli ile değiştirilmesi” talebinde bulunduğuna, bu talebin mümkün olmaması halinde ise hükümde yazılı olmasa da İcra İflas Kanununun 24. maddesi gereğince işlem yapılacağına göre, mahkemece yazılı şekilde, anılan yasa hükmüne aykırı olarak, “aracın misli ile değiştirilmesi talebinin mümkün olmaması halinde satış bedeli olarak ödenen 41.900,00 YTL’nin ... davacı tarafa verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Buna göre sözü edilen Kanunun 111. maddesi uyarınca uygulama öncesi belirlenen ceza iki ile çarpılacaktır....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu aracın ''araç özellik (tip) etiketi'' ile ''araç uygunluk belgesi'' arasındaki uyumsuzluğun ayıp niteliğinde olduğunun tespit edildiği, davacının aracın misli ile değiştirilmesi talebinin uygun bulunduğu, ancak, tarafların yargılama sırasında bu konuda uzlaşma sağladığı, davacı tarafın rızası ile araç tip etiketi ile uygunluk belgesi arasındaki uyumsuzluk giderilmekle davacının bu talebi konusuz kaldığından, davacının aracın misli ile değiştirilmesi ve araç bedeli üzerinde indirim yapılması yönündeki talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının araç yakıt gideri ve nakliye giderini kanıtlar net deliller ibraz edemediği gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
ve ürünlerin yenisi ile değiştirilmesinin mümkün olmayacağının bildirildiğini, bunun üzerine seçimlik haklardan ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını kullanmak üzere Hakem Heyetine başvuru yaptığını, ancak yapmış olduğu başvurunun da Garanti Belgesi Yönetmeliğinin 9.maddesinde belirtilen kanuni şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, İl Hakem Heyetinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Kütahya İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 24/04/2019 tarih ve 008720190001318 sayılı kararının kaldırılmasına, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Av. ... ile davalılar ... Otomotiv Sanayi ve Tic. A.Ş. vek. Av. ... ve ... Otomotiv Pazarlama A.Ş. vek. Av. ... arasındaki sözleşmenin iptali ve ayıpsız misli ile değişim davası hakkında ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 19/04/2017 gün ve 2015/303 E.-2017/342 K. sayılı hükmün davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Bölge Adliye Mahkemeleri 20.07.2016 tarihinde göreve başlamıştır. Hakkında kanun yoluna başvurulan işbu ilk derece mahkemesi kararı 19/04/2017 tarihinde verilmiştir. Bu itibarla bu karara karşı başvurulacak kanun yolu istinaf olup bu başvuruyu inceleyecek olan yer Bölge Adliye Mahkemesi’dir. Her ne kadar işbu dosyada temyiz edilmeden kesinleşen bir görevsizlik kararı var ise de bu kararın veriliş tarihi 03/12/2014 ve kesinleşme tarihi 16/02/2015’dir....
yapıldığını 24/03/2021 tarihinde başlayan onarım işlemleri 20/05/2021 tarihine kadar yani yaklaşık 56 gün devam ettiğini, tamir için azami sürenin aşıldığını müvekkiline satılan aracın ayıplı olduğunu beyan ederek aracın güncel rayiç bedelinin belirlenmesiyle birlikte şimdilik 10.000.00 TL aracın bedel iadesinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline ve yahut ayıplı aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, müvekkilinin ikame araç nedeniyle uğradığı maddi kayıpların tespiti ile davalılardan müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı------ cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerini ancak satıcı olan kişiye yöneltebileceğini bu nedenle davanın husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, satış sözleşmesinin diğer davalı ile davacı arasında imzalandığını müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, davacının aracının tamir edilerek davacıya teslim edildiğini, aracın tamirden sonra sorunsuz bir şeklide...
Buna göre sözü edilen Kanun'un 111. maddesi uyarınca uygulama öncesi belirlenen ceza iki ile çarpılacaktır....